80’li yıllarda babamın görevi nedeniyle İstanbul’a taşındığımızda hatırlıyorum içmeye de yemeğe de çay demlemeye de musluktan akan şebeke suyunu kullanırdık. Suyun ne kaynağından ne de PH değerinden haberdardık. Maalesef yıllar içinde su kaynaklarımızı kirlettikçe doğal kaynak suyu arar olduk. Sonra sevgili babam Taşdelen’den su doldurup eve getirmeye başladı. Gerçekten de taşı mı deliyordu
Öğrenciyken beden eğitim derslerinden veya yaz aylarında ilk kez yüzdükten sonra ertesi gün kaslarım tatlı tatlı ağrırdı. Sonra kimya dersinde bunun kaslarda biriken laktik asitten dolayı olduğunu öğrendim, ilerleyen yaşımda da kızımın doktorundan ve spor öğretmenlerinden de ağrıyı en aza indirmek için spor öncesi ve sonrası esneme ve gerinme hareketleri yapmamız gerektiğini öğrenmiştim.
Fonksiyonel tıp bakış açısına göre sağlıklı bir ömür için beslenme, egzersiz, uyku, sosyalleşme ve stres yönetimine dikkat etmek gerekiyor. Hipokrat yedikleriniz ilacınız olsun demiş. Gerçekten doğru beslenmeyi yaşam biçimi haline getirdiğimizde düzenli kullanmak durumunda kaldığımız ilaçların miktarında da azalma olduğunu bizzat kendi yakın çevremde gözlemliyorum. Öncelikle mutfağımızı genetiği değiştirilmiş tohumlardan elde edilen mısırözü,
Deniz suyu, elbette temiz olanından bahsediyorum, kanımızdaki mineral ve elementlerle nerdeyse aynı içeriğe sahip. Rahmetli analitik kimya hocamız sevgili Bedii Ziver Bey deniz suyunda 41 çeşit mineral olduğunu üniversitede derste anlatmıştı. Yaz aylarında üç yanı denizlerle çevrili harika ülkemizde denizden en yüksek seviyede faydalanmakta yarar var. Bol bol yüzmek bütün kaslarımızı çalıştırıp mineralleri
Kolesterol vücudumuzda en çok hücre zarımızda bulunan özellikle beyin hücrelerimizin beslenmesi için gerekli olan yağ yapısında bir maddedir. Ancak yetersiz veya yanlış beslenme, stresi iyi yönetememe, hareketsizlik ve niteliksiz uyku sebebiyle çoğumuzun kanında kolesterol değerleri yüksek çıkabiliyor ve bunu düşürmenin en hızlı çözümü olarak da kolesterol ilaçları reçete ediliyor. Ne yazık ki bu
Birçoğu meşhur matruşka tahta bebeklerin içinde İpek Yolu ticareti ile dünyanın doğusundan batısına ulaşan baharatları sizler de mutfağınızda kullanıyor musunuz? Günümüzde Türk mutfağında da yaygın olarak kullanılan baharatların günlük 6 gram civarında tüketilmesinin ömrü uzattığına dair çalışmalar bulunuyor. Her bir baharatın ne kadar faydalı olduğunu gösteren ORAC değeri denilen bir ölçüt var. Buna
Yıllardır sağlık kontrollerimizi düzenli aralıklarla yaptırmaya özen gösterirdik. Ancak yıllar içinde öğrendik ki her röntgen ve bilgisayarlı tomografi vücudumuza gereğinden fazla radyasyon vererek bağışıklığımıza zarar veriyor; bu alışkanlığımızdan vazgeçtik. Artık kendimizi kolluyor ve ihtiyaç duyduğumuzda sağlık kontrollerine gidiyoruz. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada her yıl kontrol amaçlı yapılan mamografi çekimlerinde radyasyona maruz kalan
Çocukluğumuzda belki de çoğumuza boyumuz uzasın, dişlerimiz çürümesin, kemiklerimiz güçlensin diye ya ebeveynlerimiz ya da bizimle ilgilenen büyüklerimiz tarafından süt içmemiz için ısrar edilmiştir; hatta bu durumu günümüzde ısrarla sürdüren ebeveynler veya doktorlar mutlaka vardır. Ancak ne yazık ki son yapılan araştırmalar hayvansal sütlerin böyle harika sonuçları olmadığını gösteriyor. Sütün içinde hayvanların yavrularının
Üç tarafı denizlerle çevrili olan güzel ülkemde balık tüketimimiz oldukça düşük. Sebepleri belki yemek alışanlığımız belki ekonomik nedenler belki de biyoçeşitliliği hızla yok etmemiz olabilir. Deniz mahsüllerinde, özellikle balıklarda bol miktarda bulunan ve vücudumuzun dışardan alması gereken hayvansal Omega 3 yağı zinde kalmamızı sağlayan önemli yağlardan biri. Bu ihtiyacımızı da doğal yollardan haftada
Atalarımız uyusun da büyüsün lafını boşuna söylememişler. Nitelikli bir uyku sonrasında vücudumuzda salgılanan hormonlar bağışıklık sistemimizi güçlü tutuyor. Karanlık bir ortamda uyuduğumuzda gece 23:00 ile 2:00 saatleri arasında en yüksek oranda salgılanan melatonin hormonumuz bizi hastalıklardan korumaya yardımcı oluyor. Günde kesintisiz yedi saatlik bir uyku düzenimiz yoksa bunu düzenlememizde yarar var. Eğer şartlar
Devir Saati Dergisi – Tüm hakları saklıdır