Mevsim geçişlerinde bağışıklığımızın düştüğü zamanlarda hastalıklar da ortaya çıkıyor. Ve maalesef bağışıklık sistemi düşük olursa iyileşme süresi de uzuyor. Bağışıklığımız güçlü ise maalesef farkına varmıyoruz hasta olana kadar. Bağışıklığımızı bir gecede güçlendiremiyoruz. Bunu bir yaşam şekli haline getirmek gerekiyor. Nasıl mı? Öncelikle beslenmemize proteinlerin dahil olması gerekiyor. Protein bağışıklığı güçlendirir, protein eksikliği enfeksiyon riskini artıracağı için kırmızı et, tavuk, kemik suyu ve balık tüketmek gerekiyor. Bunun yanı sıra güneş ışığına maruz kalmak D vitamini ve beyaz kan hücrelerini artırır ve bunlar da antikor oluşturarak bağışıklığımızı güçlendirir. Hollanda’da 3000 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre günlük alınan sıcak su duşundan sonra soğuk su ile duş almanın soğuk algınlığına yakalanma riskini yüzde 30 oranında azalttığı ortaya konmuş. Tuzlu su ile ağzı çalkalamak ve gargara yapmak ağız içindeki oksijen miktarını artırdığı için antiviral ve antimikrobiyal bir etki yaratıp, mukus tabakasını güçlendiriyor. Oksijen ve ozon bakımından zengin açık havada dolaşmak ise hastalık yapan patojenleri nötralize ediyor. Tuzlu deniz havasını solumanın da antiviral ve antimikrobiyal etkiye sahip olduğu yapışan çalışmalarla ortaya konmuş. O zaman mevsim geçişlerinde sık sık hastalanmamak adına bir de bu saydıklarıma dikkat edelim bakalım fark yaratacak mı? Sağlıkla güzel bir yeni yıl geçirmeniz dileğimle hoş kalınız.
Devir Saati dergisi, ticari taşıt yayıncılığı alanında 28 yıllık deneyime sahip yayın kurulu üyeleriyle 24 yıldan bu yana yayımlanmaktadır.
Bizimle iletişime geçin; info@devirsaati.com
Her hakkı saklıdır © Devirsaati.com