Karbonhidrat alışkanlığımız

Geleneksel mutfağımızda ekmek, makarna, pilavı sofralarımızdan eksik etmiyoruz. Hele bir de Ramazan ayının olmazsa olması mis kokulu pideler var ki karşı koyulamıyor. Ancak kanımızdaki açlık insülin değerimiz 10 mg/dl’nin üzerinde ise bu gıdaları yeme alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Çünkü bu yüksek insülin maalesef hücre içine sadece glikozun değil magnezyum, potasyum ve aminoasitler gibi birçok kimyasal reaksiyonda kullanılan gerekli minerallerin de hücre içine girmesini engelleyip, hücrenin enerji üretimini azaltıyor. Böyle bir ortamda sağlığımıza iyi geleceğini düşünerek aldığımız takviyeler de ne yazık ki işe yaramıyor. O zaman ne yapıyoruz? Karbonhidrattan az beslenip, sık sık yemek yemiyoruz. Çünkü yediklerimizi sindirmemiz 3 – 4 saati buluyor ve sık sık bir şeyler yediğimizde hem sindirim sisteminin düzgün çalışmasına engel oluyor hem de kan şekerimizi hızla yükseltip düşürüyoruz ki bu da kalp damarlarımızda ve beynimizde plaklara neden oluyor. Bunun sonucunda da kalp hastalıkları, Alzheimer, demans gibi hem hastanın hem ona bakım sağlayanların yaşam kalitesini oldukça düşüren hastalıklarla boğuşuyoruz. Mevsiminde yetişen bol sebzeli, yağlı tohumların olduğu salatalarla, kaliteli protein içeren tabaklar sofranızı donatsın. İlla ekmek, pilav, makarna tüketecekseniz de miktarının gün içerisinde baş parmağınız büyüklüğünde olmasına dikkat ediniz. Sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmeniz dileğimle hoş kalınız!..