Lojistik sektöründe müşteri ihtiyaçlarına özel çözümler sunmaya devam eden Otokar, Türkiye’nin en büyük lojistik firmalarından biri olan Arkas Lojistik için özel olarak ürettiği 20 adet çok amaçlı yarı treyleri Sakarya fabrikasında düzenlenen bir törenle teslim etti.
Hizmet çeşitliliğine ve sektörel uzmanlaşmaya odaklanan Arkas Lojistik için özel olarak üretilen yarı treylerler, Otokar’ın Sakarya fabrikasında düzenlenen bir törenle teslim edildi. Törene Arkas Lojistik Filo Yönetim Türkiye Müdürü İlkay Görentaş ve Ulaştırma Hizmetleri Türkiye Müdürü Melik Soysal’ın yanı sıra diğer Arkas Lojistik yöneticileri, Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı, Bölge Satış Müdürü Fırat Kurtoğlu, satışı gerçekleştiren Otokar bayi Büyükkarcı Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Tümay Büyükkarcı ve Servis Müdürü Murat Vural katıldı.
Otokar, son 10 yılda Ar-Ge’ye 388 milyon TL harcadı
Teslimat töreninde yüzde yüz yerli sermayeli Otokar’ın toplam mükemmellik felsefesi ile ürettiği araçlarla müşterilerine özel çözümler sunduğuna dikkat çeken Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı, “Otokar’ın bu başarısının altında son 10 yıldır Ar-Ge için gerçekleştirdiği 388 milyon TL’lik yatırım ve nitelikli insan kaynağı var. Fikri mülkiyet hakları Otokar’a ait olan ürünlerimiz, ihtiyaca uygun esnek üretim yeteneğimiz ile nakliye ve lojistik sektöründe uluslararası arenada sektörün önde gelen üreticileri arasında yer alıyoruz. Arkas Lojistik ile uzun yıllara dayanan bir işbirliğimiz var. Hizmet verdiği sektörde öncü bir kuruluş olma vizyonuyla yatırımlarına aralıksız devam eden Arkas Lojistik’e bir kez daha Otokar’ı seçtikleri için teşekkür ediyorum. Çok amaçlı olarak Arkas Lojistik için özel olarak ürettiğimiz, kuru yük, sac rulo ve konteyner taşımacılığına uygun 20 adet yarı treylerin hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Otokar, Türkiye’de ATP tip onayı verecek tek yetkili kurum oldu
ATP Konvansiyonu’na üye olunmasıyla birlikte Türkiye’de bu çalışmalar kapsamında TSE ile bir işbirliğine gittiklerini ve artık Türkiye’de ATP tip onaylı sertifika verecek tek yetkili kurum haline geldiklerini vurgulayan Murat Tokatlı, Otokar olarak uzmanlaşma konusunda her zaman bir adım önde olduklarına dikkat çekerek, kendilerine tek araçla çok amaçlı taşımacılık yapma talebiyle gelen Arkas ile işbirliği yaptıklarını ve bu özel treylerleri geliştirdiklerini açıkladı.
Treyler pazarı geçen yıl ile aynı seviyede kapanacak
Türkiye’de yılda ortalama 25 bin adet treyler üretilirken, 2016 yılında pazarın 18 binli adetlerde kapandığını, bu yılın ilk yarısında ise treyler pazarının geçen yıla oranla yüzde 35 küçüldüğünü; ama yine de iyimser olduklarını ve son birkaç ayda pazarda ciddi bir hareketlenme görüldüğünü kaydeden Murat Tokatlı, özellikle son çeyrekte aranın kapanarak pazarın geçen yıl ile aynı seviyede kapanmasını beklediklerini ifade etti.
Otokar olarak genel ilkelerinin sürekli sığalarını ve cirolarını artırmak olduğunu vurgulayan Murat Tokatlı, bunu gerçekleştirmek için Ar-Ge’nin çok önemli olduğunu belirterek bu alanda ciddi yatırımlar gerçekleştirdiklerini söyledi. Türkiye’nin ilk ADR’li tankerini üreten firma olarak bu alana ve geçen yıl pazarda önder oldukları soğutuculu treylerlere yoğunlaşacaklarını açıklayan Murat Tokatlı, bu iki ürünün amiral gemileri olduğunu dile getirdi.
“Tek donanımla hizmet çeşitliliğimizi artırıyoruz”
Arkas Lojistik olarak büyüme hedefleri doğrultusunda donanım yelpazelerini genişletip hizmet çeşitliliklerini artırmak istediklerini, ancak farklı donanımlarla hizmet çeşitliliklerini artırmak yerine bunu tek bir donanımla gerçekleştirmek için teknik ve operasyon ekipleriyle birlikte ihtiyaçlarını çok iyi belirleyip Otokar’a taleplerini ilettiklerini kaydeden Arkas Lojistik Ulaştırma Hizmetleri Türkiye Müdürü Melik Soysal, Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar’ın uzmanlığı, yüksek üretim kalitesi ve Ar-Ge gücüyle taleplerini en uygun maliyetle karşılamasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Filolarına kattıkları bu yarı treylerlerin kuru yük taşımasında güçlerini artırırken, ADR düzenlemesine uygun fren ve elektrik donanımları ile güvenlik standartlarını en üst seviyeye taşımış olduğunu dile getiren Melik Soysal, yeni yarı treylerlerini tek donanım ile çoklu taşıma tiplerine hitap edebilecek şekilde tasarlattıklarını ve üç aracın özelliğini tek bir araçta birleştirdiklerini açıkladı. Melik Soysal, şöyle devam etti: “Üstelik yeni aracımız T9 sertifikasına sahip. 12 adet konteyner kilidi ile çift 20’lik, 40’lık ve 30’luk konteyner taşıyabileceğiz ve rulo sac taşımaya uygun havuz özelliğiyle de her tip rulo sac taşımasını yapabileceğiz. Bu özelliklerle yeni donanımlarımızı hem yurtiçi dağıtım projelerinde hem konteyner taşımacılığında hem de FTL taşımalarında kullanabileceğiz. Otokar ile yaptığımız işbirliğinden mutluyuz. Dorselerimizin filomuza hayırlı olmasını diliyorum.”
Otokar yarı treyler ile hizmet çeşitliliği
Yüksek mukavemetli çelikten imal şasi ve her iki yanda bulunan beşer adet 600 mm yüksekliğinde aluminyum kapakları ile kuru yük taşımacılığının her alanında kullanılmaya uygun olan Otokar yarı treyler, bunun yanında önde ve arkada yer alan rulo taşıma hazneleri sayesinde 700 mm’den 2200 mm çapına kadar sac ruloları rahatlıkla taşıyabilecek şekilde üretildi. Araç üzerinde yer alan EN 12640 standartlarında 26 adet yük bağlama aparatı ile treylerin yük güvenliği en üst seviyede tutuldu. Teslim edilen treylerler kuru yük ve sac rulo yanında araç üzerine akuple edilen 12 adet konteyner kilidi ile ISO 20”den ISO 40”a kadar her türlü ve tipte konteyner taşıma sistemlerine uygun güvenilir ve pratik taşıma çözümleri üretebiliyor. Bunun yanında ADR düzenlemelerine uygun fren ve elektrik sistemi ile donatılmış ve TSE’den T9 belgesi ile sertifikalandırılmış treylerler ile tehlikeli madde taşımacılığı da yapılabilecek.
Otokar Ar-Ge
Kurulduğu günden bu yana Ar-Ge konusuna önem veren, otomotivde Türkiye’nin ilk bilgisayar destekli tasarım uygulamalarına imza atan Otokar, Ar-Ge Merkezi‘nin sağladığı katma değerle cirosunun yüzde 91‘ini kendi tasarımı olan araçlardan elde ediyor.
Kullanıcı beklentilerini odak noktasına koyan Otokar, Ar-Ge‘ye yeni ürün gelişiminden, mevcut ürün iyileştirmelerine kadar farklı alanlarda düzenli yatırım yapıyor; her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 4‘ünü Ar-Ge‘ye ayırıyor.
Otokar‘ın Ar-Ge kabiliyetleri, ürün geliştirme amaçlı CAD programları, prototip atölyeleri ve yazılımlar, bilgisayar destekli analiz ve simülasyon yazılımları, test amaçlı düzenekler ve yazılımları kapsıyor. Otokar Ar-Ge Merkezi bünyesinde bugün Türkiye’nin ilk ve tek, Avrupa’nın sayılı tesisleri arasında olan Dinamometreli İklimlendirilmiş Test Odası, Türkiye’nin en yüksek kapasiteli hidrolik yol simülatörü ve Türkiye’nin en büyük ve dünyanın en modern Elektromanyetik Uyumluluk Test Merkezi bulunuyor.
Elektromanyetik Uyumluluk Test Merkezi
Uzman Mühendis Merve Deniz Kozan, Otokar’ın Elektromanyetik Uyumluluk Test Merkezi hakkında şu bilgiyi verdi: “Tüm elektrikle çalışan araçlar, çalışırken çevrelerinde belli bir elektromanyetik alan oluştururlar. Bu elektromanyetik alan cihazların çevresinde bulunan diğer elektronik cihazlara zarar verebilir. Hatta çalışmamasına dahi sebep olabilir. Elekronik cihazlar çevrelerinde bulunan baz istasyonu gibi aletlerin yaydığı elektromanyetik alandan etkilenip, yine aynı şekilde bozulabilirler. Biz burada hem elektrikli cihazların çevreye yaydıkları elektromanyetik yayım seviyelerini test ediyoruz hem de amfi ve antenlerimiz yardımıyla elektromanyetik alan oluşturup çevredeki elektromanyetik bozucu etkileri simüle edip araçları ya da elektronik cihazları bozup bozmadığını kontrol ediyoruz. Örneğin şu an askeri bir cihaz için elektromanyetik bağışıklık testi yapıyoruz. Bir anten sinyal veren bir amfi yardımıyla belli seviyede elektromanyetik alan oluşturuyor. Cihazın etilenme seviyelerini kontrol ediyoruz. Burası normal bir oda değil. Tamamen metalle kaplı bir Faraday kafesi. Özel yalıtım sayesinde içerde bulunan elektromanyetik alan dışarıya çıkamıyor ve dışarda bulunan herhangi bir elektromanyetik alanla çalışan cihaza zarar veremiyor. Aynı zamanda dışarda baz istasyonu gibi aletlerin elektromanyetik kirliliği odaya giremiyor. Bu sayede testlerimizi dış dünyadan izole bir şekilde yapabiliyoruz. Türkiye’de birçok elektromanyetik uyumluluk test merkezi var, ama burası en büyüğü. Bu merkeze çok rahat bir şekilde tank gibi büyük bir araçtan iki tane girebiliyor. 18.75 metrelik körüklü aracımızı dahi test edebiliyoruz. Burası TÜRKAK tarafından akredite bir test merkezi. Dolayısıyla ister savunma sanayi isterse ticari taşıt firmaları olsun, rakip firmalar dahi çok rahat bir şekilde gizlilik çerçevesinde testlerini bu merkezde gerçekleştirebiliyorlar.”
Hidrolik yol simülatörü
Ar-Ge Bölümü Test ve Doğrulama Mühendisi İzzet Çokal, hidrolik yol simülatörü hakkında şu bilgiyi verdi: “Burada araçların tekerlerine titreşim duyargası yerleştirip gövde ve süspansiyonlarının dayanıklılık testlerini gerçekleştiriyoruz. Türkiye’deki gerçek bozuk köy yollarından ya da ikincil kullanılmayan yollardan verileri toplayarak bilgisayar sistemine aktarıyoruz. Daha sonra bu topladığımız yol verilerinden bir hasar hesaplaması yapıyor ve burada hızlandırılmış bir gövde dayanım testi oluşturuyoruz. Bir otobüsü gece gündüz hiç durmadan yaklaşık 3.5 – 4 ay burada sallıyoruz. Bu testte aracın yaklaşık 10 yılda yani 1 milyon km’de göreceği hasarı biz hızlandırılmış bir şekilde aracın gövdesine veriyoruz. Bu test sırasında aracın gövdesinde, süspansiyonunda ya da farklı aksamlarında kırılma veya çatlamalar meydana gelebiliyor. Bizim görevimiz bunları önceden tespit edip araç müşteriye gitmeden önce ortaya çıkan sorunları çözüme ulaştırmak. 24 saatte bir aracı durdurup aracın üzerinde kırılma çatlama varsa kontrol edip tasarımcı mühendis arkadaşlara rapor veriyoruz. Tasarımcı arkadaşlarımız bunları inceleyip burada iyileştirmeler yapıylar. İyileştirme ssonrasında bu testi tekrar simüle etmeye başlıyoruz. Bu sefer aynı kırığın çatlağın olup olmayacağını gözlemliyoruz. Yaklaşık 3.5 – 4 ay sonunda artık gövdesiyle, süspansiyonu ve farklı aksamlarıyla kendini kanıtlamış bir ürün ortaya çıkıyor ve seri üretime hazır hale geliyor.”
Dinamometreli İklimlendirilmiş Test Odası
Ar-Ge Bölümü Test ve Doğrulama Mühendisi İzzet Çokal, Dinamometreli İklimlendirilmiş Test Odası hakkındaysa şu açıklamayı yaptı: “Burası klimatik test odamız. Burada sıcaklığı -45’ten +60 dereceye kadar ayarlayabiliyoruz. Nemi de yüzde 5 ile 95 arasında simüle edip dünya haritasındaki bütün iklimsel bölgelerin şartlarını burda simüle edebiliyoruz. Dünyanın herhangi bir yerinde aracı satmadan önce o şartları simüle edip test edebiliyoruz burada. Odanın sağında ve solunda iki adet dinamometre var. Bu dinamometreleri aracın çekiş dingiline takarak aracı yüküyle de simüle edebiliyoruz. Sanki aracın üzerinde tam yük varmış gibi yükleme altında motor, şanzıman ve soğutma sisteminin performansını burada test ediyoruz. Treylerler için ATP tip onay testini de bu laboratuvarda gerçekleştiriyoruz. Burası Sanayi Bakanlığı ve TSE’nin onaylı test laboratuvarı. Diğer üreticiler de artık tip onay testi için Avrupa’ya gitmek yerine bizim laboratuvarımıza gelip tip onaylarını alacaklar. Türkiye’de tek yetkili kuruluş biziz. Otokar bunu başaran ilk şirket oldu. Bu testleri gizlilik ilkesiyle herkes yaptırabilir. Burası Otokar’dan bağımsız bir bina ve gizlilik ilkesiyle çalışan bir yer. Burayı hem rakip firmalar hem Koç Grubu firmaları kullanabiliyorlar. Bu sistemlerde 1500 beygirlik Altay tankını test ettik. Sığamız oldukça yüksek.”