Otomotiv yan sanayinin Endüstri 4.0’ın zorunlu kıldığı dönüşüme acilen uyum sağlaması gerektiğini belirten Assan Hanil Genel Müdürü Okan Gedik, Turquality benzeri bir programla bu dönüşümün yakalanabileceğini ifade etti. Okan Gedik, “Doğru uyarlama yapılamaz ise bu sefer treni değil uzay mekiğini kaçırabiliriz.” uyarısında bulundu.
Endüstri 4.0 ile birlikte otomotiv sektörüne ciddi bir değişim rüzgarı geliyor. Özerk sürüş, elektrikli arabalar derken otomotiv sektöründe yaşanan hızlı dönüşüm, otomotiv yan sanayini de etkiliyor. Otomotiv sektörünün önemli ana parça üreticisi Assan Hanil’in Genel Müdürü Okan Gedik, Türk otomotiv yan sanayinin bu değişime proaktif olarak hazırlanmak durumunda olduğunu belirterek, şimdiden sektörün gelecek 10 yılının çizileceği bir master plan hazırlanması gerektiğini vurguladı.
TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş. (Escarus) ve Dünya Gazetesi işbirliği ile gerçekleştirilen “Sürdürülebilirlik Buluşmaları” kapsamında otomotiv yan sanayinin üst düzey yöneticileri bir araya geldiler. Moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ‘ın yaptığı oturumda Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, Assan Hanil Genel Müdürü Okan Gedik, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young ve Escarus Genel Müdürü Hülya Kurt, Endüstri 4.0‘ın otomotiv yan sanayinin geleceğine etkileri üzerine öngörülerini paylaştılar.
Toplantıda sektör ve otomobil özelinde, gelecekte bizi nasıl bir değişim bekliyor, Endüstri 4.0 üretimde ve iş yapış biçimlerinde nasıl bir dönüşüm getiriyor ve geleceğe hazırlanmak için neler yapılması gerekiyor gibi sorulara yanıt arandı. Okan Gedik, otomotiv yan sanayinin gelecek 10 yılının planlanması ve inovasyonun teşvik edilmesi gerektiğini söylerken, şimdiden bu konuda gaza basılması gerektiğinin altını çizdi.
Endüstri 4.0’a Turquality modeli
Okan Gedik, bu konuda Turquality programı benzeri bir çerçeve oluşturulabileceğine inandığını belirterek, “Bu programın bir benzeri Endüstri 4.0 için tasarlanabilir. Şirketlerin sektörel olarak belli bir teknolojik seviyeye ulaşmasına destek verecek, bu gelişimi izleyecek akıllı üretimi ve teknolojiyi destekleyen bir program tasarlayabiliriz. Nokta hedef belirleyecek, bu hedefi destekleyecek ve sürdürülmesini sağlayacak bir program olabilir.” diyerek, kendi süreçlerinden bir örnek verdi. Meslek hastalıkları ile mücadelede, koltuk giydirme sürecinden sonra ütüleme operasyonları yapılırken, bu zor ve meslek hastalığı riski yüksek işi fabrikalarının içinde geliştirdiği bir teknoloji ile iyileştirdiklerini kaydeden Gedik, “Çalışanlarımızı takip ederek, ekranlarda çalışanlarımızın hangi bölgesinde meslek hastalığı riski yüksek geliyor ise oradan alınan sinyale göre hat önderlerimiz, yetkinliklerine göre ilgili çalışanımızı vardiya içerisinde farklı işlere yönlendiriyor. Hem çalışanlarımızın yetkinliklerini attırıyoruz hem meslek hastalığı risklerini önlemeye çalışıyoruz.” dedi.
Türkiye’nin rekabet gücünü kaybetmeden otomotiv yan sanayinin proaktif davranması gerektiğini ifade eden Gedik, yaşanan değişime sektörün hızlıca uyarlanması gerektiğini söyledi ve “Doğru uyarlamayı yapamazsak treni değil, uzay mekiğini kaçırırız. Yıllarca insanları robotlaştıran Endüstri 3,0 ile çalıştık; şimdi Endüstri 4.0’da yaptığınız işte o kadar derinleşeceksiniz ki ‘robotlara iş öğretir’ noktaya geleceksiniz. Dijital yetkinliğinizi o kadar artırıp, derinleşeceksiniz ki teknolojiye işi siz öğretir hale geleceksiniz. Bizim robotları insanlaştırmanın da ötesine geçebileceğimiz yetkinliklere gelmemiz lazım.” diye konuştu.