Yeni Bosch dizel teknolojisi, NOx sorununa çözüm sağlıyor

0
1134

Dizelin bir geleceği var. Bugün, dizel teknolojisinin sonunun geldiğine dair iddialara son noktayı koymak istiyoruz.” Bunlar, şirketin yıllık basın toplantısında konuşan, dizel teknolojisinde kararlı ve önemli bir ilerlemenin duyurusunu yapan Bosch CEO’su Volkmar Denner‘in sözleri. Bosch‘taki yeni gelişmeler, araç üreticilerinin geleceğin sınırlarına daha şimdiden uymasını sağlayacak şekilde azot oksit (NOx) yayımlarını yüksek oranda azaltmasını sağlayabilecek. RDE (gerçek sürüş yayımları) testinde bile, yeni ve özel Bosch dizel teknolojisi ile donatılmış araçların yayımları mevcut sınırların çok altında olmanın yanı sıra 2020 yılında yürürlüğe girmesi planlanan sınırların bile altında. Bosch mühendisleri, mevcut teknolojileri geliştirerek bu sonuçları elde etti. Maliyetleri artırabilecek ek bileşenlere ihtiyaç bulunmuyor. Denner, “Bosch, teknik olarak mümkün olan şeylerin sınırlarını zorluyor. En son Bosch teknolojisi ile donatılan araçlar, düşük yayımlı araçlar olarak sınıflandırılacaklar ve fiyatları uygun olmaya devam edecek.” dedi. Bosch CEO‘su karayolu trafiğinin neden olduğu CO2 yayımlarıyla ilgili yakıt tüketimi ve bunun neticesinde CO2 yayımlarının da gelecekte karayollarında gerçek koşullar kapsamında daha şeffaf koşullarda ölçülmesi çağrısında bulundu.

Gerçek sürüş koşulları kapsamında rekor okumalar: Kilometrede 13 mg NOx

2017 yılından beri Avrupa mevzuatı, RDE uyumlu şehiriçi, şehirdışı ve otoban döngüleri karışımına göre test edilen yeni binek otomobil modellerinin kilometrede 168 miligramdan fazla NOx yaymamasını gerekli kılıyor. 2020 yılı itibarıyla bu sınır 120 miligrama düşecek. Ancak Bosch dizel teknolojisi ile donatılan araçlar bugün bile standart yasalarla uyumlu RDE döngülerinde 13 miligram NOx kadar az bir miktarda yayıma neden oluyor. Bu, 2020 yılından itibaren yürürlüğe girecek olan sınırın yaklaşık onda birine denk geliyor. Ve test parametrelerinin yasal gereksinimlerin çok üstünde olduğu, özellikle zorlu şehiriçi sürüş koşullarında bile Bosch test araçlarının ortalama yayımları kilometrede 40 miligram kadar düşük bir değere sahip. Bosch mühendisleri, geçtiğimiz birkaç ay içerisinde gerçekleştirdikleri önemli ilerleme sayesinde bunu başardı. Gelişmiş yakıt püskürtme teknolojisi, yeni geliştirilen hava yönetimi sistemi ve akıllı sıcaklık yönetimi kombinasyonu, böylesine düşük değerleri mümkün kıldı. NOx yayımları, aracın dinamik veya yavaş kullanılması, dondurucu soğuklar veya yaz sıcakları, otoban veya sıkışık şehir trafiğine bakılmaksızın tüm sürüş koşullarında artık yasal olarak izin verilen seviyenin altında kalabiliyor. Denner, “Sürücüler ister ticaretle uğraşan kişiler, ister işe gidip gelen kişiler olsun, dizel şehiriçi trafikte bir seçenek olmaya devam edecek.” dedi.

Bosch CEO’su Dr. Volkmar Denner: “En son Bosch teknolojisiyle donatılan araçlar, düşük yayımlı araçlar olarak sınıflandırılacak ve fiyatları da uygun olmaya devam edecek.”

Bosch, Stuttgart’ta gerçekleştirmiş olduğu büyük basın etkinliğinde bu yenilikçi gelişmenin kanıtını sergiledi. Almanya’dan ve yurtdışından gelen onlarca gazeteci, mobil ölçüm donanımlarıyla donatılan test araçlarını yoğun şehir trafiğinde ve özellikle zorlu koşullarda sürme imkanı elde etti. NOx yayımlarını azaltmaya yönelik tedbirler yakıt tüketimini önemli ölçüde etkilemediğinden, yakıt tasarrufu, CO2 yayımları ve bunun neticesinde iklim dostu olma konusunda dizel göreceli üstünlüğünü sürdürmeye devam ediyor.

Yapay zeka, içten yanmalı motorların performansını daha da fazla artırabilir

Bu teknolojik ilerlemeye rağmen dizel motor, henüz tam gelişme potansiyeline ulaşmadı. Bosch, en son gelişmeleri desteklemek üzere yapay zekayı kullanmayı amaçlıyor. Bu, önemli bir ilerleme kaydetmeye yönelik bir başka adımı işaret ediyor: CO2 dışında çevre havası üzerinde neredeyse sıfır etkiye sahip bir içten yanmalı motorun geliştirilmesi. Denner, “Dizel motorun geleceğin hareketliliğine ilişkin seçenekler içerisinde önemli bir rol oynamaya devam edeceğine kesinlikle inanıyoruz. Elektrohareketlilik kitle pazarına ulaşana kadar, bu oldukça etkili içten yanmalı motorlara ihtiyaç duymaya devam edeceğiz.” dedi. Bosch mühendislerine yönelik iddialı hedef, önemli bir parçacık veya NOx yayımına neden olmayan yeni nesil dizel ve benzinli motorların geliştirilmesini kapsıyor. Kirlilik konusunda önemli bir nokta olan Stuttgart’taki Neckartor’da bile geleceğin içten yanmalı motorlarının bir metreküp çevre havası içerisinde bir mikrogramdan fazla NOx’tan sorumlu olmamasını hedefliyor. Bu rakam, bugünün metreküpte 40 mikrogramlık limitinin kırkta biri, yani yüzde 2.5’i.

Bosch CEO’su Dr. Volkmar Denner: “Dizel motorun, geleceğin hareketliliğine ilişkin seçenekler arasında önemli bir rol oynamaya devam edeceğine kesinlikle inanıyoruz. Elektrohareketlilik kitle pazarına ulaşana kadar, bu oldukça etkili içten yanmalı motorlara ihtiyaç duymaya devam edeceğiz.”

Bosch daha da ileriye gitmek istiyor: Yakıt tüketimi ve CO2‘de şeffaf ve gerçekçi testler

Denner, doğrudan yakıt tüketimiyle ilgili olan CO2 yayımları konusunda da yeni bir odak noktasının belirlenmesi gerektiğini belirtti. Tüketim testlerinin artık laboratuvarlarda değil, gerçek sürüş koşulları kapsamında yapılması gerektiğininin altını çizdi. Bu,yayımların ölçülmesi için kullanılana benzer bir sistem oluşturabilir. Denner, “Bu, tüketici açısından daha fazla şeffaflık ve daha odaklı bir iklim eylemi anlamına geliyor.” dedi. Ayrıca, CO2 yayımlarına yönelik değerlendirmeler, yakıt deposu veya batarya dışında çok daha kapsamlı bir hale getirilmeli. Denner, “Sadece araçların neden olduğu yayımlar değil, aynı zamanda bunlara enerji sağlamak üzere kullanılan yakıtın veya elektriğin üretimi sırasında oluşan yayımlar da dahil olmak üzere karayolu tarafından neden olunan genel CO2 yayımlarına yönelik şeffaf bir değerlendirmeye ihtiyacımız var.” dedi. Daha kapsayıcı bir CO2 ayak izinin, elektrikli araç sürücülerine bu hareketlilik türünün iklim üzerindeki etkisi konusunda daha gerçekçi bir tablo sunabileceğini ekledi. Fosil dışı yakıtların kullanımı da içten yanmalı motorların CO2 ayak izini daha fazla iyileştirebilir.

Ürün geliştirme yasası: Etik teknoloji tasarımı

Araştırma ve geliştirme mühendisliği konusunda kurumsal sorumluluğa da sahip olan Denner, Bosch’un ürün geliştirme yasasını halka tanıttı. Bu yasa, Bosch ürünlerinin geliştirilmesi konusunda şirketin sahip olduğu ilkeleri gösteriyor. Öncelikle, test döngülerini otomatik olarak tespit eden işlevlerin sürece dahil edilmesi kesinlikle yasaklanıyor. İkinci olarak, Bosch ürünleri test durumları için optimize edilmemeli. Üçüncü olarak, Bosch ürünlerinin normal, günlük kullanımı mümkün olan en geniş kapsamda insan hayatını, kaynakları ve çevreyi korumalı. Denner, “Buna ek olarak, kanunlara uygunluk ilkesi ve ‘Yaşam için teknoloji’ mottomuz, eylemlerimize rehberlik ediyor. Şüpheye düşülmesi durumunda, Bosch’un değerleri müşterilerin isteklerine üstün gelecektir.” dedi. Örneğin Bosch, 2017 yılının ortasından beri parçacık filtresi kullanımını içermeyen benzinli motorlara yönelik Avrupa’daki müşteri projelerinde yer almıyor. Ağırlıklı olarak araştırma ve geliştirme alanında olmak üzere toplamda 70 bin çalışan, şirketin 130 yılı aşkın geçmişinde en kapsamlı eğitim programının bir parçası olarak 2018 yılının sonu itibariyle yeni ilkelerle ilgili eğitimi almış olacak.

Yeni Bosch dizel teknolojisine ilişkin teknik sorular ve yanıtlar

Yeni dizel teknolojisini farklı kılan şey nedir?

Bugüne kadar, dizel araçlarda NOx yayımlarının azaltılmasını etkileyen iki etken vardı. Bunlardan birincisi sürüş tarzı. Bosch tarafından sağlanan teknolojik çözüm, motora yönelik son derece duyarlı bir hava akışı yönetimi sistemidir. Dinamik sürüş tarzı, egzoz gazlarının eşit derecede dinamik bir şekilde yeniden dolaşımını gerekli kılar. Bu, konvansiyonel turboşarjlara oranla çok daha hızlı bir şekilde tepki gösteren bir RDE optimize turboşarjın kullanılmasıyla elde edilebiliyor. Yüksek ve düşük basınçlı egzoz gazı yeniden dolaşım kombinasyonu sayesinde hava akışı yönetimi sistemi çok daha esnek bir hale geliyor. Bu, sürücülerin yayımlarda artış olmadan yüksek hızda araçlarını sürebilecekleri anlamına geliyor. Sıcaklığın etkisi de aynı oranda önemlidir. Optimum NOx dönüşümü sağlayabilmek için egzoz gazlarının 200°C’den daha sıcak olması gerekmektedir. Şehiriçi sürüşte, araçlar sıklıkla bu sıcaklığa ulaşamıyor. Bu nedenle Bosch, dizel motora yönelik bir sofistike termal yönetim sistemi geliştirdi. Bu sistem, egzoz gazı sıcaklığını etkin bir şekilde düzenliyor ve böylece egzoz sisteminin, sabit bir sıcaklık aralığı içerisinde çalışabilmesi için yeterince sıcak kalmasını ve yayımların ise düşük bir seviyede kalmasını sağlıyor.

Yeni teknoloji ne zaman üretime hazır hale gelecek?

Bosch’un yeni dizel sistemi, şu anda pazarda mevcut olan bileşenlere dayanmaktadır. Müşterilerimize hemen sunulabilirler ve üretim projelerine dahil edilebilirler.

Neden şehiriçi sürüş, şehir dışı veya otobana oranla daha zorlu?

Optimum NOx dönüşümünü sağlayabilmek için egzoz gazlarının 200°C’den daha sıcak olması gerekmektedir. Bu sıcaklığa otomobillerin trafiğe takıldığı veya dur-kalk yaparak ilerlediği şehir içi sürüşte genelde ulaşılamamaktadır. Bunun neticesinde egzoz sistemi soğumaktadır. Bosch’un yeni termal yönetim sistemi, egzoz gazı sıcaklığını etkin bir şekilde düzenleyerek bu sorunu çözüme ulaştırıyor.

Sıcaklık yönetmeliği, egzoz gazı sistemine yardımcı bir 48 volt ısıtıcı veya benzer türden ek bileşenler takılmasını gerekli kılıyor mu?

Bosch’un yeni dizel sistemi, şu anda pazarda mevcut olan bileşenlere dayanmaktadır ve ek bir 48 volt yerleşik elektrik sistemi gerektirmez.

Yeni Bosch teknolojisi dizel motoru çok daha pahalı bir hale getirecek mi?

Bosch dizel teknolojisi, şu anda üretilen araçlarda zaten kullanılmakta olan bileşenlere dayanmaktadır. Bu ilerleme, mevcut teknolojinin yeni bir kombinasyonuyla elde edilmektedir. Herhangi bir ek donanımsal bileşen gerektirmemektedir. Bu nedenle yayımların azaltılması, dizel araçların fiyatlarını yükseltmeyecektir.

Dizel motor, yeni teknoloji neticesinde yakıt tasarrufu ve iklim dostu olma konularındaki rekabet üstünlüğünü kaybedecek mi?

Hayır. Mühendislerimizin hedefi nettir: CO2 yayımları açısından dizelin rekabet üstünlüğünü sürdürürken NOx yayımlarını azaltmak. Bu nedenle dizel, bir iklim dostu seçenek olmaya devam edecek.

Bosch CEO’su Dr. Volkman Denner, siyasetçilere seslendi: “Yakıt tüketimi yollarda ölçülmeli ve yayımlar ise ‘kaynaktan tekerleğe’ kadar analiz edilmeli.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz