Devir Saati Yazıişleri Müdürü T. Selçuk Oğuz, Barselona’da gerçekleştirilen DAF Ride & Drive sürüş etkinliğinde yeni CF ve XF serilerine eklenen çok dingilli CF ve XF sürümlerinin yanı sıra yenilenen LF serisini kullanma olanağı buldu. T. Selçuk Oğuz, etkinlikte sırasıyla 30 ton toplam yüklü ağırlığa sahip DAF CF 450 FAQ 8×2 kamyonu, 40 ton toplam yüklü ağırlığa sahip DAF XF 530 FAT 6×4 treyler çeker kamyonu, 40 ton toplam yüklü ağırlığa sahip DAF CF 530 FTT 6×4 çekiciyi ve 7 ton toplam yüklü ağırlığa sahip DAF LF 150 FA 4×2 kamyonu kullandı.
T. Selçuk Oğuz’un ilk kullandığı kamyon olan DAF CF 450 FAQ 8×2, dört adet LF serisi kamyon, üç adet CF serisi kamyon, bir adet CF serisi çekici ve üç adet XF serisi kamyondan oluşan test araçları içindeki en özel kamyondu. Bunun nedeni ise dört dingilli kamyonun ön tekeri haricinde, çeker dingilin önündeki ve arkasındaki dingillerin kaldırılabilir ve yönlendirilebilir olmasıydı. Bu kamyonda kullanılan DAF’ın elektro-hidrolik direksiyon sistemine sahip yeni kaldırılabilir ve yönlendirilebilir dingili, daha az parça ve duyarga ile daha fazla güvenilirlik ve daha az bakım gerekliliği sunarken düşük ölü ağırlığı sayesinde yükleme sığasını 30 kg artırıyor. Dönüş çapı da iyileştirilen yeni dingil ayrıca değişken direksiyon pompasıyla yüzde 1’lik yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu özel dingil düzeni, özellikle kentiçinde kullanılan vince sahip üstyapılı araçlar için uygun bir seçenek sunuyor. Bunun nedeni ise test aracımızda olduğu gibi uzunluğu neredeyse 10 metreye ulaşan bir kamyonun kentiçindeki dar yollarda rahatça kullanılabilmesi için yüksek bir manevra yeteneğine sahip olması gerekliliği. Nitekim kentiçi ayaklarını da kapsayan deneme sürüşümüz sırasında dar dönüşlerde ya da döner kavşaklarda hiçbir zorluk yaşamadık.
DAF CF 450 FAQ 8×2 kamyonun belki de en beğendiğim yönü önde parabolik makaslar arkada ise hava körüklerinden oluşan süspansiyon sisteminin son derece yüksek konforu ve başarılı yol tutuş idi. Yol tutuşun bu kadar iyi olmasında şüphesiz çeker dingil dışındaki tüm dingillerde kullanılan 385/55 R 22.5 ebatındaki geniş tabanlı lastiklerin de büyük katkısı vardı.
XF serisine göre daha alçak sürüş konumu ve daha geniş görüş açılarıyla kentiçi kullanıma çok daha uygun olan CF serisinin oldukça ergonomik olarak nitelendirebileceğim kabini başarılı yalıtım sayesinde oldukça sessiz. Motor ve aktarma organlarında yapılan iyileştirmeler ve geliştirmelerle daha düşük devirde daha yüksek tork üreten MX-11 motorun sesi kabin içine fazlaca yansımazken, düşük devirde üretilen yüksek tork daha az vites değişimi gerektirdiği için sürüş konforunu da artırıyor. Uyarlanabilir hız sabitleme sisteminin (ACC) ayarı direksiyon simidi üzerindeki düğmeler aracılığıyla kolayca gerçekleştiriliyor.
MX-11 motorda gücü yüzde 10 artarak 340 kW’ye çıkan MX motor freni, 1200 ile 1500 devir/dk arasında yüzde 20 daha fazla frenleme gücü sağlıyor. Deneme sürüşümüzde deneyimli DAF sürücülerinden aldığımız küçük; ama önemli ipuçları sayesinde üç kademeli MX motor frenini çok daha etkin bir şekilde kullanma olanağı bulduk ve servis frenlerini sadece aracı tamamen durdurmak istediğimizde kullandık. Deneme araçları içinde sadece uzun yol kullanımına yönelik olanlarda ZF Intarder bulunuyordu. Daha çok kentiçinde ve inşaat alanlarında kullanılan kamyon ve çekiciler ise sadece MX motor freni ile donatılmıştı. Bu tabii ki bilinçli bir seçimdi. Çünkü retarder yüksek hızlarda etkili olurken, motor freni düşük hızlarda çok daha yüksek bir frenleme gücü sağlıyor. Kentiçinde ve inşaat alanlarında kullanılan kamyonlar genelde yüksek hızlara çıkmadıkları için yüksek güçlü bir motor freni daha etkin bir frenlemeye olanak tanıyor.
Sürüş etkinliğinde ikinci olarak DAF XF 530 FAT 6×4 tomruk taşıma üstyapılı kamyon ve tomruk taşıma treyleri bütününü kullandık. 13 litrelik MX-13 motorun 530 beygirlik en güçlü sürümü ile donatılan XF serisi kamyon, CF serisi ile kıyasladığımızda daha dinamik bir gaz ve direksiyon tepkisine sahipti. Daha büyük bir araç olmasına karşın daha fazla kullanım zevki sunan XF serisi, pazardaki en konforlu kabinlerden birine sahip.
Hava körüklü ve tek indirgemeli diferansiyele sahip 26 tonluk SR1360 tandem ile donatılan DAF XF 530 FAT 6×4 kamyona güç veren MX-13 motorda bulunan MX motor freni, 1000 ile 1450 devir/dk arasında yüzde 20 daha fazla frenleme gücü sağlıyor. 1200 devir/dk civarında güç artışı yüzde 30’a ulaşırken, 2100 devir/dk’den itibaren 360 kW’lik azami frenleme gücü elde ediliyor. Kullandığım bu kamyonda MX motor frenine ek olarak ZF Intarder de bulunuyordu. ZF Intarder ile MX motor freni aynı koldan etkinleştiriliyor. Sadece MX motor freni bulunan sürümlerde olduğu gibi üç kademeye sahip kol geriye doğru çekildiğinde ilk iki kademede Intarder devreye giriyor, üçüncü kademede ise MX motor freni etkinleşiyor. İkincil frenlemenin bu şekilde çalışmasının nedeni ise yüksek hızlarda Intarder’in etkili olması ve aracı oldukça etkili bir şekilde yavaşlatması. Hız düştüğünde ise düşük hızlarda Intarder’e göre çok daha etkili olan MX motor freninin devreye girerek etkin frenlemenin araç neredeyse durma noktasına gelene kadar devam etmesi.
Deneme parkurumuzun otoyol bölümünde Öngörülü Hız Sabitleme (PCC) sistemini etkinleştirdik ve direksiyonu tutmak dışında tüm sürüşü sisteme bıraktık. Sistem gerektiğinde Ecoroll işlevini devreye alarak yakıt tüketimini düşürdü, gerektiğinde de yokuş aşağı inerken sabitlenen hızın aşılmaması için önce Intarder’i, sonra da motor freninini devreye soktu. ACC (Adaptive Cruise Control) etkin olduğu için öndeki araca fazla yaklaşıldığında Intarder ve ardından devreye giren motor freni aracı yavaşlattı ve daha önce belirlenen mesafenin korunmasını sağladı. Hız göstergesinin altındaki ekranda öndeki araç ile arada bırakılan mesafe, sabitlenen hız, hız sabitlemenin üst sınırı ve alt sınırı görülebiliyor. Hız ayar tuşuna kısa süreyle basıldığında hız birer km, daha uzun basıldığında ise beşer kilometre aralıklarla artırılıp düşürülebiliyor.
Sürüş etkinliğinde üçüncü olarak DAF CF 530 FTT 6×4 çekici ve damper yarı treyler bütününü kullandık. Hava körüklü ve tek indirgemeli diferansiyele sahip 21 tonluk SR1360 tandem ile donatılan bu çekici, hem karayolu hem de çok zorlu olmayan inşaat sahalarından oluşan karma kullanım için ideal bir seçenek sunuyor. Hava körüklü süspansiyon karayolunda yüksek bir sürüş konforu sağlarken, tek indirgemeli diferansiyel çift indirgemeli bir diferansiyele göre yakıt tüketimini önemli oranda düşürüyor. İnşaat sahasına girildiğinde ise özellikle çamurlu ya da zorlu zemin şartlarında çift çekerin avantajından yararlanılıyor. Çok daha zorlu inşaat ya da arazi şartları için DAF, yeni 26 tonluk çift indirgemeli tandemini sunuyor. Nitekim deneme araçları arasında bulunan CF 480 FAD 8×4 damper üstyapılı inşaat kamyonunda bu tandemin 3.76:1.00 tahvil oranlı diferansiyele sahip sürümü bulunuyordu.
Kullandığımız araç damper yarı treyler çeken 6×4 tipinde bir çekici olmasına karşın, önde parabolik makas, arkada hava körüklerinden oluşan süspansiyon sistemi ve dört noktalı havalı kabin süspansiyonunun yanı sıra deri koltuklar, lüks iç trim, buzdolabı ve konforlu yatak gibi özelliklere sahip yüksek tavanlı Space Cab kabin kendimizi bir uzun yol çekicisinin içindeymişiz gibi hissetmemize neden oldu. Öngörülü Hız Sabitleme (PCC) sisteminin sunduğu konfor ve yakıt tasarrufundan bu çekicide de yararlanma olanağı bulduk.
Sürüş etkinliğinde son olarak hem etkinlikteki hem de DAF ürün yelpazesindeki en küçük kamyon olan LF 150 FA 4×2 kamyonu kullandık. CF ve XF serileriyle aynı dış tasarım özelliklerine kavuşan yeni LF serisi, yeni gösterge paneli ve yeni koltuk, yatak ve perde kumaşlarının yanı sıra istek üzerine kentiçinde sürücüye daha iyi bir çevre görüşü sağlayan alt görüş camıyla donatılıyor. Deneme aracımızda olduğu gibi bu cama sahip bir kapı tercih edildiğinde iki parçalı sağ yan cam ileri ve geri kayarak açılıp kapanıyor.
PACCAR’ın kentiçindeki hafif dağıtım uygulamaları için geliştirdiği yeni 3.8 litrelik PX-4 motorun 156 beygirlik güç seviyesine sahip sürümüyle donatılan deneme aracımızda motorun gücü tekerlere Eaton’ın beş oranlı manuel şanzıman ile aktarılıyordu. Beş oranlı şanzıman sayesinde kamyon bir otomobil gibi kullanılabiliyor; ancak vites geçişlerinin biraz sert olması size bir kamyonda olduğunuzu hemen hatırlatıyor. Egzoz frenini devreye alan düğmeye basıldığında ayak gaz pedalından çekildiğinde egzoz freni devreye giriyor ve böylece servis frenlerine olan gereksinim azalıyor. Geniş görüş açılarına sahip kamyon kentiçinde son derece kıvrak bir kullanıma sahip. Yeni LF serisinin 8 ton toplam yüklü ağırlığa ve arkada havalı süspansiyona sahip sürümlerinde Gelişmiş Acil Frenleme Sistemi (AEBS), Önden Çarpışma Uyarısı (FCW), Uyarlanabilir Hız Sabitleme Sistemi (ACC) ve Şerit Takip Sistemi (LDWS) standart olarak sunuluyor. Etkinlikte 7 ton toplam yüklü ağırlıkla kullandığımız 7.5 tonluk deneme kamyonumuzda Uyarlanabilir Hız Sabitleme Sistemi (ACC) ve Şerit Takip Sistemi (LDWS) de bulunuyordu. Tamamen kentiçinde kullanılan bir kamyonda bu sistemler çok gerekli görülmese de arasıra bölgesel yollara ya da otoyollara çıkılması gereken durumlarda bu sistemler sürücüye büyük kolaylık sağlıyor.
Elektrikli araçlar konusunda daha fazla bilgi lütfen
Elektrikli araçlar konusunda daha fazla bilgi lütfen
Elektrikli araçlar konusunda daha fazla bilgi lütfen
Detaylı yazılar, sayenizde sektörden bilgi alıyoruz