Fonksiyonel tıp bakış açısına göre sağlıklı bir ömür için beslenme, egzersiz, uyku, sosyalleşme ve stres yönetimine dikkat etmek gerekiyor. Hipokrat yedikleriniz ilacınız olsun demiş. Gerçekten doğru beslenmeyi yaşam biçimi haline getirdiğimizde düzenli kullanmak durumunda kaldığımız ilaçların miktarında da azalma olduğunu bizzat kendi yakın çevremde gözlemliyorum. Öncelikle mutfağımızı genetiği değiştirilmiş tohumlardan elde edilen mısırözü, ayçiçek, kanola yağı ve bitkisel adı altında satılan margarin türevi yağlardan arındırmalıyız. Avrupa’da en büyük zeytinlik alana sahip ülke olmamıza karşın besin değeri yüksek ve en sağlıklı yağlardan biri olan zeytinyağı tüketim oranımız oldukça düşük. En nitelikli zeytinyağlarımızı yurtdışına ihraç ederken iç piyasada asit oranı yüksek olanları oldukça yüksek fiyatlara satın almak durumunda kaldığımız için, büyük bir kesim göreceli olarak daha ucuz olan ayçiçek veya mısırözü yağına yöneliyor. Maalesef bu yağlar vücudumuzda üretemediğimiz, besinlerle dışardan almamız gereken Omega 3 dengemizi bozuyor. Normalde vücudumuzda 1:1 oranında olması gereken Omega 3 ve Omega 6 dengesi bu tohum yağları yüzünden Omega 6 yönünde çoğalıyor ve bu oran 1:6 veya 1:9’lara yükselip hastalıklara zemin hazırlıyor. Eğer ayda 2 – 3 kez deniz mahsülleri tüketmiyorsak ve mutfakta tohum yağları kullanarak yemek yapıyorsak vücudumuzda hücresel yangıya (inflamasyona) davetiye çıkarıyoruz demektir. En sağlıklı meyve suyu olan soğuk sıkım zeytinyağını ve gerçek sütten üretilmiş tereyağını dengeli bir şekilde mutfağınızda kullanmanızı öneriyorum. Bir de zeytinyağı üreticilerine devletimizin üretim sürecinde destek olup, zeytinyağı satış fiyatlarının daha makul seviyelere inmesi ve her sabah kahvaltılarınızda ilaç niyetine 10 ml soğuk sıkım zeytinyağı tüketmeniz dileğimle hoş kalınız!..
Devir Saati dergisi, ticari taşıt yayıncılığı alanında 28 yıllık deneyime sahip yayın kurulu üyeleriyle 24 yıldan bu yana yayımlanmaktadır.
Bizimle iletişime geçin; info@devirsaati.com
Her hakkı saklıdır © Devirsaati.com