Geçmiş yıllarda bir lastik markasının sağlık taramalarındaki sohbetlerden anımsadığım kadarıyla uzun yol sürücülerimizin ortalama günlük çay tüketimi 30 çay bardağı kadardı. Bu Türkiye‘nin neden çay tüketiminde dünyada birinci sırada yer aldığının da sosyal kanıtı olsa gerek. Maalesef bu taramalara katılan sürücülerin çoğunluğu da çayını şekerli tercih ediyordu. Üzgünüm ama şeker en tatlı zehir. Vücudumuzun günlük şeker ihtiyacı o kadar az ki biz zaten bunu tükettiğimiz meyve, ekmek, bakliyat gibi yiyeceklerden fazlasıyla karşılıyoruz. Bedenimize aldığımız fazla şeker gün içinde egzersiz yaparak kaslarımızda enerjiye dönüşmüyorsa, karaciğerimizde yağ olarak depolanıyor. Yani gereğinden fazla şeker tüketmek sağlığımıza olumsuz yönde etki ediyor. Ayrıca ben şeker yerine tatlandırıcı kullanıyorum ya da sıfır şeker yazan ürünleri tercih ediyorum diyorsanız bu daha da sakıncalı. Çünkü bitkisel olmayan yapay tatlandırıcılarda bulunan ağır metaller yıllar içinde vücudumuzda birikerek Alzheimer, Parkinson, MS vb. nörodejeneratif hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Şu an çayınıza şeker ilave ediyorsanız, kullandığınız şeker miktarını günden güne azaltarak tamamen şekersiz tüketmeye çalışmanızı öneriyorum. Biz ailecek başarabildiysek siz de başarabilirsiniz. Sağlıkla hoş kalınız!..