Yeni Renault Austral’ın dikkat çekici silüetinin üzerindeki perde kalkıyor. Renault Tasarım Direktörü Gilles Vidal, Renault’nun C-segment hamlesinin bir sonraki adımı olan yeni SUV modelinin tasarımına ışık tutuyor.
Gilles Vidal, markanın en yeni C-Segment SUV modeli yeni Renault Austral’ı “Zarif ve Teknolojik” olarak tanımlıyor. Tasarım ekipleri, güncel ürün gamının ayırt edici ve karakteristik unsurlarını kullanarak, modern ve ince detaylara sahip üst düzey bir araç yaratıyor.
Çekici ve kaliteli tasarım
Tasarımcılar, pek çok kullanıcıyı SUV modellere çeken gövde oranları, boyut oranlamaları, çıkıntılar, tekerlek boyutu gibi temel özellikleri kullanarak, daha kaslı ve belirgin omuz hatlarına odaklandılar. Ortaya çıkan araç, güçlü ve özgün bir karaktere sahip ama hala SUV dünyasının bir parçası olmaya devam ediyor. Keskin, atletik ve modern tasarımıyla yeni Renault Austral, çevik olduğu kadar güç ve sağlamlık hissi de veren gövde orantıları ve detaylarıyla dikkat çekiyor.
Renault araçlarının tasarımı yeni bir döneme giriyor. Çamurlukların üzerinden geçen çizgiler, otomobilin profiline güçlü ama aynı zamanda zarif bir hat kazandırıyor. Austral’ın güçlü, dinamik çizgileri, Renault’nun yeni tasarım dilini yansıtıyor.
Renault Tasarım Direktörü Gilles Vidal, Renault Austral’in dinamik ve şık bir tasarım sağlayan güçlü unsurları bir araya getirdiğini belirterek, “Yeni modelimizde kalite ilk bakışta hissediliyor. Gövde yüzeyindeki kalite hissini güçlendirmek için akıcı hatları geliştirdik.” dedi.
Yeni Renault Austral gövdenin alt kısmı boyunca uzanan net ve belirgin kıvrımla özgün ve güçlü bir görünüm sergiliyor. Aracın önüne doğru akan açılı hatlar silüete dinamik bir karakter kazandırıyor. Bu yeni tasarım yaklaşımı, daha önce kullanılan statik bir şekilde yere paralel uzanan geleneksel çizgilerden farklı olarak dikkat çekiyor. Yandan bakıldığında, Austral sanki hareketsizken bile hareket ediyormuş ve ileriye doğru atılıyormuş gibi görünüyor.
Modern ve teknolojik bir SUV
Ön ve arka aydınlatma birimleri yeni Austral’daki teknolojik özelliklerden bazıları olarak öne çıkıyor. İki büyük C-şeklindeki stop lambası otomobilin logosuyla muhteşem bir şekilde bütünleşiyor. Ön tasarım, göz alıcı farlar ve ön ızgarayla benzerlik sergiliyor. İlk olarak Renault Mégane E-TECH Electric‘te kullanılan mikro-optik teknolojisi, pleksiglastan üretiliyor. Doğrudan pleksiglas yüzeyinde içine oyulmuş çizgiler ve desenler içeriyor. LED ışıklarla aydınlatıldığında, oyuk çizgiler canlı ve dikkat çekici bir görünüm oluşturmak üzere kristal berraklığında parlıyor. Bu teknolojik beceri ve mükemmellik arzusu yeni Renault Austral’ın tasarımının temelini oluşturuyor.