Şirket tarihindeki en büyük yatırımla üretmeye başladığı yeni kamyon neslinde ikinci evreye geçen Scania, özellikle inşaat sektörü için geliştirdiği XT serisini pazara sundu. Üç ya da dört yıl önce Avrupa çapında inşaat sınıfında da güçlü bir oyuncu olmak için başlattığı atağı XT serisi ile sürdüren Scania, son derece güçlü bir görünümün arkasında verimliliğe, dayanıklılığa ve uzun çalışma süresine odaklanıyor. P, G, R ve S kabinlerle ve tüm motor seçenekleriyle alınabilecek XT serisi, uygulama alanlarına göre farklı dingil, şasi ve süspansiyon seçenekleriyle sunuluyor. Opticruise otomatik şanzımanda istek üzerine elde edilebilen debriyaj pedalı ve elektrikli park freni yeni serinin seçenekleri arasında yer alıyor.
XT ile Scania, zorlu çalışma ve arazi şartları için sağlam, verimli ve uzun çalışma süresine sahip terzi işi bir ürün sunuyor. Scania XT’nin öne doğru 150 mm çıkan tek parça sağlam çelik tamponu, alt koruma plakası ve far koruma kafesi küçük çarpışmalarda aracın ön tarafını etkin bir şekilde koruyor. Lastik ve şasi seçimine göre yaklaşık 25 derecelik ön yaklaşma açısı sağlayan ön tamponun ortasında bulunan çeki pimi 40 tonluk çekiş sığasına sahip.
Çok farklı görevlerde kullanılabilecek XT serisi, tomruk taşıyıcılar tarafından kullanılabildiği gibi platform ya da vinç üstyapısıyla belediye hizmetleri için 4×2 çekiş düzeninde de tercih edilebilecek. Kullanıcılar sadece istedikleri kabin ve dingili seçme özgürlüğüne sahip değiller, aynı zamanda Scania’nın 9 litrelik DC09 motorundan V8 DC16 motoruna kadar (280’den 730 beygire kadar güç seviyeleri) tüm yeni nesil motorlarını XT serisinde tercih edebiliyorlar.
Scania İnşaat Kamyonları Ürün Direktörü Anders Lampinen, Scania olarak sekiz farklı uygulama alanından yola çıksalar da inşaat kamyonlarının çok geniş bir kavramı içerdiğini belirterek, yeni Scania kamyon neslinin ikinci adımıyla birlikte sundukları ürünler ve hizmetlerle her bir müşterinin kendi ihtiyacını çözmek için terzi işi bir kamyon satın alabileceğini dile getirdi. Scania XT’nin yeni kamyon serilerinin kahramanı olduğunu; ancak XT serisi dışında da müşterilerin farklı dingil, vites kutusu, şasi ve sayısız donanım seçeneğiyle istedikleri kamyonu alabileceklerini ifade eden Anders Lampinen, bu sonbahardan itibaren Avrupa’nın önde gelen üstyapı üreticilerinin yeni Scania kamyon nesli için tüm terzi işi üstyapı çözümlerini sunmaya başladıklarını söyledi.
Tüm ihtiyaçlar için yeni kabinler ve özellikler
Scania, yeni kamyon nesli için kabin seçeneklerinin sayısını artırıyor. XT serisinin tanıtımıyla eş zamanlı olarak P kabinler de daha önce sunulan R, S ve bazı G kabinlere eklendi. Scania ürün yelpazesindeki tüm kabinler farklı tavan yükseklikleri ve sürümlerle sipariş edilebiliyor. Bunlara ek olarak Scania, artık özellikle inşaat uygulamaları için dayanıklı yaprak yaylı süspansiyon, yüksek hava emişi ve dikey egzoz çıkışı gibi yeni özellikler ve çözümler de sunuyor.
İlk G kabini haziran ayında sunan Scania, G kabinin yeni sürümlerini ve uzun süredir beklenen P kabinin üç farklı tavan yüksekliğine sahip kısa ve uzun sürümlerini yelpazesine ekledi. Anders Lampinen, müşterilerin artık hangi uygulama alanı olursa olsun kısa P14 veya G14 kabinlerden yüksek tavanlı S20 Highline kabine kadar ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayabilecekleri bir kabini alabileceklerini ifade etti.
Scania’nın bu kadar geniş bir kabin seçeneği sunmasının en önemli nedeni şüphesiz sektör tarafından çok iyi bilinen ve saygı duyulan modüler yaklaşımı. Yeni serisinde bu yaklaşımını neredeyse tamamen hayata geçiren Scania, farklı parçaları sınırlı sayıda kullanarak dış görünüş ve uygulama alanı bakımından çok farklı görünen; ama buna karşın çok büyük oranda aynı parçaları paylaşan farklı kabinler üretebiliyor.
Modüler tasarımın çok güçlü bir müşteri değer önermesi olduğunun altını çizen Anders Lampinen, ister gündüzleri kentiçinde ister bazı geceler kamyonun içinde yatmak zorunda olduğu uzak yollarda çalışsın inşaat sektöründeki tüm müşterilerin en doğru kabini alabileceklerini vurguladı.
Geçen yıl pazarı sunulan Scania’nın R ve S kabinleri, hem kabin dışındaki hem de kabin içindeki yüksek nitelikleri ile sektörde kabul görmüştü. Scania’nın tasarım DNA’sını korurken rüzgar direncini düşüren dış tasarım ve kalite hissini ve iç hacmi artırırken sürücüye odaklanan iç tasarım diğer özellikler ve çözümlerle birlikte sürücülere oldukça beğeni toplayan bir çalışma ortamı sunmuştu.
İlk sürümleri haziran ayında sunulan G serisi ve P serisi kabinler de aynı yaklaşımı paylaşıyor ve geniş yataklı kabinler gibi çözümler de sunuyor. İnşaat sektöründeki birçok kullanıcı için G serisi; boyut, ağırlık, yük sığası ve biniş basamağı gibi etkenler arasında iyi bir denge sağlaması bakımından en çok tercih edilecek model olarak görülüyor.
Normal tavanlı günlük bir kabin olan CG17N’nin inşaat sektöründe büyük başarı kazanacağına inandıkları kaydeden Anders Lampinen, sürücü için geniş bir alan ve hacim sunan kabinin kolay biniş iniş sağlayan basamaklarının ve mükemmel görüş açılarının yanı sıra dinlenmek için tek yatak ve esnek depolama ve saklama alanı çözümleri sunduğunu ifade etti.
G kabin, alçak tavanlı CG14L’den CG20H’nin Highline sürümüne kadar beş farklı temel konfigürasyonda elde edilebiliyor. Normal tavanda, kabin içinde ayakta durma yüksekliği öncülüne göre 10 cm daha fazla. Eşdeğer R kabine göre biniş basamakları daha alçakken motor tüneli 16 cm daha yüksek. Bu da G kabinin R kabin ile aynı hareket alanına sahip olmadığı anlamına geliyor.
P serisi
G serisi yeni seçeneklerle genişlerken, P serisi yeni Scania kamyon neslinde ilk defa sunuldu. G serisine göre daha fazla çok yönlülük sunan P serisinin toplam sekiz farklı konfigürasyonu bulunuyor.
İlk evrede, kabin tavanının üzerine uzanan verimli ve gelişmiş bir üstyapı için uygun olan alçak tavanlı CP14L’den konforlu bir iç hacmin yanı sıra düşük ağırlık ve alçak biniş basamakları isteyenler için uygun olan CP20H’ye kadar altı farklı P kabin seçeneği sunuluyor. P kabin, aracın şasisine göre alçağa yerleştiriliyor. Bu da daha yüksek bir motor tüneli anlamına geliyor.
P serisi, Avrupa’da asıl olarak araç içinde çok az geceleyen, ama çok sık araca binip inmek zorunda kalan müşterileri hedefliyor. Bunlara en iyi örnek bölgesel ya da kentiçi dağıtım yapan veya farklı inşaat işlerinde çalışan müşteriler. Konforlu biniş basamakları ve yoldaki diğer paydaşlarla daha yakın olan sürüş konumu, bu serinin önde gelen faydaları arasında yer alıyor.
Alçak tavanlı yeni P kabin, bir önceki nesil P kabin ile aynı tavan yüksekliğine sahip. Bu da daha kompakt dış boyutlar anlamına geliyor. Buna karşın CP17N veya CP20N kabinler, öncüllerine göre 10 cm daha fazla iç yükseklik sunuyor. Yeni nesildeki tüm kabinlerin öncüllerine göre daha uzun olmaları (örneğin CP16 yerine CP17) torpidodan arka kabin duvarına kadar olan mesafenin uzatılmasıyla sağlanmış.
Elektrikli park freni
Scania, istek üzerine elde edilebilen elektrikli park frenini ilk kez sunuyor. Normal park freni ile aynı konumda, yani sürücünün önünde kumanda panelinde hafif sağda bulunan elektrikli park freninin kullanımı modern otomobillerdekine benziyor. Basınç hassasiyetli kontrol, dereceli uygulama olanağı sağlıyor. Park freni, elektrikli olarak kontrol edilebildiği için yeni işlevlerle donatılıyor. Örneğin hız düşükse ve sürücü emniyet kemerinin tokasını çıkarırsa veya kapıyı açarsa park freni otomatik olarak devreye giriyor. Bu akıllı özellik sayesinde sürücü park ettiği kamyonun hareket etmesi gibi korkutucu bir deneyim yaşamıyor. Bu özellikle dağıtım sektöründeki müşterilerin talep ettiği bir özellik.
Yokuş yukarı kalkış desteği (hill hold) de geliştirilmiş. Elektrikli park freninin Auto Hold konumu etkinleştirildiğinde aracın geri kaymadan duracağı süre sınırsız hale geliyor. Dur kalk trafikte, kamyon yeniden durduğunda işlev otomatik olarak yeniden etkinleşiyor. Eğer araç biraz uzun bir sure hareketsiz durursa kontrol otomatik olarak Auto Hold konumundan park freni konumuna geçiyor.
İnşaat sınıfına özgü donanımlar
Scania, özellikle inşaat sektöründeki uygulamalara odaklanan parçalar ve çözümler sunuyor. Öne yerleştirilen standart hava girişine ek olarak, biri özellikle ağır hizmet uygulamaları için tasarlanan iki yüksek hava girişi sürümü tamamen yeni ya da geliştirilen ve iyileştirilen donanımlardan biri. Tozlu ortamlarda sürüş için tasarlanan yüksek hava girişi, filtredeki tıkanmaların önüne geçerek yakıt tüketimini olumsuz etkilemeden aracın çalışma süresini artırıyor. Ağır hizmet sürümü yüksek hava girişi çift filtre ile 40 kg’ye kadar tozu filtreliyor ve filtre değişim süresini uzatıyor. Dikey egzoz çıkışı da bir çözüm olarak sunuluyor. Buradaki yenilik ise dikey egzozun kabinin arkasında iki farklı konumda yerleştirilerek üstyapı montajını kolaylaştırması.
İnşaat kamyonları için kabin süspansiyonu sürücünün konforu ve dayanıklılık açısından büyük önem taşıyor. Scania, artık mekanik dört noktadan kabin süspansiyonunu iki farklı sürümle sunuyor. Ağır hizmet sürümü gerçekten çok zorlu şartlar için öneriliyor.
Süspansiyon ve şasi
İnşaat kamyonları, kullanım amaçlarına uygun bir şasi yapısına ihtiyaç duyuyor. Genelde çelik ya da havalı süspasiyon arasında seçim yapılıyor. Önde parabolik makas ve arkada havalı süspansiyondan oluşan bir süspansiyon düzeni ise pek alışılageldik bir çözüm değil. Scania, 9 tonluk ön dingil için iki adet 33 milimetrelik çelik yaydan oluşan bir parabolik süspansiyon sunuyor. Sonuçta konfor, arazi özellikleri ve dengeli bir yol tutuş arasında başarılı bir uyum elde ediliyor. İkinci dingil için yeni geliştirilen denge çubuğu, çift ön dingilli araçların yol tutuşuna olumlu etki yapıyor.
Şasi ve dingil çözümleri için Scania, birçok yeni özellik sunuyor. Örneğin yeni nesil, üç dingilli araçlarda kampana frenlerin elektronik fren sistemi EBS ile birleştirilmesine olanak veriyor. Bir başka yenilik ise 26 tonluk RBP735 çift indirgemeli buginin disk frenler ile donatılabilmesi.
Tüm ihtiyaçlar ve uygulamalar için aktarma organları
Scania’nın yeni kamyon neslinde şimdiye kadar güçleri 280 ile 730 beygir arasında değişen üç farklı motor ailesinden 13 farklı Euro 6 motor sunuldu. Hangi aktarma organı seçilirse seçilsin Scania, mümkün olan en düşük yakıt tüketimi ile kullanıcıların işletme maliyetlerini düşürüyor.
Haziran ayında Scania, 16 litrelik V8 motorunun, kullanıldığı uygulama alanına göre, yüzde 7 ile 10 arasında yakıt tasarrufu sağlayan tamamen yeni neslini tanıttı. V8 motordaki geliştirmeler, 2016 yılı sonbaharında tanıtılan Scania’nın yeni kamyon neslinde kullanılan ve Scania’nın en çok tercih edilen motoru olan 13 litrelik motordakileri temel alıyor. Scania, artık motor sonrası sistem için sadece seçici katalitik indirgeme (SCR) teknolojisini kullanıyor. Bu sayede motorlar, EGR sistemi olmadan sabit geometrili bir turboyla daha hafif ve daha dayanıklı olarak üretiliyor.
Yenilenen 9 litrelik motor
Scania’nın üçüncü motor ailesi olan beş silindirli 9 litrelik motor geliştirilerek üç farklı güç seviyesi ile 2017 yazı başında sunuldu. Yakıt tüketiminde de yüzde 3’lük bir düşüş elde edilen DC09 motorunda da sadece SCR teknolojisi ve sabit geometrili turbo kullanılıyor.
Haziran ayında yeni kamyon neslinde seçenek yakıtlarla çalışan ilk motorlar olan 320 beygirlik DC09 ve 360 beygirlik DC09 pazara sunuldu. Doğru özellikle her iki motor da dizel ya da yüzde 100 FAME (Fatty Acid Methyl Ester) (kolza metil ester, RME) veya iki tip yakıtın karışımıyla çalışabiliyor. Şu anda güncel olan 320 ve 360 biyodizel motorlar Scania’nın seçenek yakıtlı motorlarının ilki. Tüm Scania Euro 6 motorlar, temel konfigürasyonlarında, bakım gerekliliklerinde bir değişiklik olmadan, yüzde 10’a kadar biyodizel karışımı ile çalışacak şekilde sertifikalandırılıyor.
Saf biyodizel, her zaman alışılageldik dizele göre daha düşük karbondioksit yayımı üretiyor. HVO (Hydrotrated Vegetable Oil) gibi bazı seçenek yakıt tipleri, yüzde 90’a kadar karbondioksit yayımını düşürüyor. Şu anda üretilen tüm Scania Euro 5 ve Euro 6 motorlar nesil farkı ve herhangi bir kısıtlama olmadan HVO ile çalışabiliyor.
Yeni kamyon nesli için güncel Scanıa Euro 6 motor yelpazesi
Scania SCR yayım kontrol ve Scania XPI yakıt püskürtme sistemine sahip beş silindirli 9.3 litrelik DC09 motorunun 1900 devir/dk’de 280 beygir güç ve 1000 ile 1350 devir/dk arasında 1400 Nm azami tork, 1900 devir/dk’de 320 beygir güç ve 1050 ile 1350 devir/dk arasında 1600 Nm azami tork ve 1900 devir/dk’de 360 beygir güç ve 1050 ile 1350 devir/dk arasında 1700 Nm azami tork üreten üç sürümü bulunuyor. DC09 motorundaki egzoz freni 2400 devir/dk’de 190 kW’lik frenleme gücü sağlıyor.
Scania SCR yayım kontrol ve Scania XPI yakıt püskürtme sistemine sahip sıralı altı silindirli 12.7 litrelik DC13 motorun 1900 devir/dk’de 370 beygir güç ve 1000 ile 1300 devir/dk arasında 1900 Nm azami tork, 1900 devir/dk’de 410 beygir güç ve 1000 ile 1300 devir/dk arasında 2150 Nm azami tork, 1900 devir/dk’de 450 beygir güç ve 1000 ile 1300 devir/dk arasında 2350 Nm azami tork ve 1900 devir/dk’de 500 beygir güç ve 1000 ile 1300 devir/dk arasında 2550 Nm azami tork üreten dört sürümü bulunuyor. DC13 motorundaki egzoz freni 2400 devir/dk’de 256 kW’lik frenleme gücü sağlıyor.
EGR ve SCR teknolojilerinin bir arada kullanıldığı 730 beygirlik en güçlü sürüm haricinde Scania SCR yayım kontrol sistemine ve tüm sürümlerde Scania XPI yakıt püskürtme sistemine sahip 16.3 litrelik V8 DC16 motorun 1900 devir/dk’de 520 beygir güç ve 1000 ile 1350 devir/dk arasında 2700 Nm azami tork, 1900 devir/dk’de 580 beygir güç ve 950 ile 1300 devir/dk arasında 3000 Nm azami tork, 1900 devir/dk’de 650 beygir güç ve 950 ile 1350 devir/dk arasında 3300 Nm azami tork ve 1900 devir/dk’de 730 beygir güç ve 1000 ile 1400 devir/dk arasında 3500 Nm azami tork üreten dört sürümü bulunuyor. DC16 motorundaki egzoz freni 520, 580 ve 650 beygirlik sürümlerde 2400 devir/dk’de 297 kW’lik, 730 beygirlik sürümde ise 2400 devir/dk’de 320 kW’lik frenleme gücü sağlıyor.
İlhami Eksin: “Scania XT 105 milyon Euro’luk yatırım ile geliştirildi”
Doğuş Otomotiv Scania Genel Müdürü İlhami Eksin, inşaat sektörünün Türkiye ekonomisinin can damarlarından biri olduğunu ifade ederek, yeni nesil Scania inşaat araçlarının sağlamlık, kullanım kolaylığı, güvenlik ve düşük işletme maliyeti ile önemli bir fark yaratacağını dile getirdi.
Scania’nın uzun yol serisinde ulaştığı başarıyı, zorlu koşullarda çalışan inşaat araçlarında da yakalayacağından emin olduğunu ifade eden İlhami Eksin, şöyle devam etti: “Yeni nesil araçlar için yapılan iki milyar Euro’luk yatırımların ardından Scania XT’nin geliştirilmesi için 105 milyon Euro ilave yatırım yapıldı. Geçen yıl S, R ve G kabinleri müşterilerimizin beğenisine sunmuştuk. Bugün yeni G kabin sürümlerinin ve P kabinin tanıtımını yapıyoruz. Scania XT, müşterilerimizin beklentilerinin ötesinde bir fayda sağlayacak şekilde tasarlandı. Araçların kesintisiz çalışabilmesi için dayanıklılık en üst seviyeye çıkarıldı. Yeni teknolojiler, müşterilerimizin kazançlarını artırmak ve işletme maliyetlerini düşürmek amacıyla sektör standartlarının oldukça üzerindeki testlerle uygunlaştırıldı.”
Scania XT’yi 2018 yılının ikinci yarısında Türkiye pazarına sunacaklarını açıklayan İlhami Eksin, “Ülkemizde mega projeler hız kesmeden devam ediyor. İnşaat şu anda ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri. Zorlu koşullarda faaliyet gösteren firmalarımıza Scania’nın bugüne kadar ürettiği en dayanıklı araç olan Scania XT ile önemli bir avantaj sunuyoruz. Kabin seçeneklerimiz, her türlü ihtiyaca cevap verebilen motor seçeneklerimiz, çözüm odaklı finansman ve satış sonrası hizmetlerimiz ile sektörde fark yaratacağız.” dedi.
İlhami Eksin: “İddiamızı inşaat sektörüne taşıyoruz”
Ağır ticari taşıt sektöründe 16 ton üzeri pazarın son 10 yılllık ortalamasının 27-28 bin civarında olduğuna dikkat çeken İlhami Eksin, Türkiye’de pazarın düşme eğiliminde olduğunu da belirterek şunları söyledi: “Bu yıl 14-15 bin adet aralığında kapanmasını beklediğimiz bir pazar gözlemliyoruz. Son 5-6 yılda çekici pazarı yüzde 60, kamyon pazarı yüzde 40’lar civarındaydı. Şimdi ise tam tersine döndü. Bugün kamyon pazarı yüzde 70, çekici pazarı yüzde 30 olarak gerçekleşiyor. Bunu ekonomik açıdan değerlendirirsek, kamyon pazarının genellikle inşaat ve altyapı çözümlerinde kullanıldığını, çekicilerin ise uluslararası taşımacılık veya ulusal temelli uzun yol taşımacılığı sektöründe kullanıldığı görüyoruz. Gelişmeler pazarı bu şekilde doğrudan etkiledi. Scania olarak bu pazarda yüzde 24.5’lik bir payımız var. Gelecek yıl için de pazarın bu yıldan çok farklı olmasını beklemiyoruz. Ancak 2018’de biraz daha fazla çekici satılabilir. Bu da pazarı 16-18 bin adetlik seviyeye taşıyabilir. Geçtiğimiz günlerde yüzde 3-5 arasında açıklanan Türkiye büyüme rakamları gerçekleşirse ve ülkemiz ekonomisi büyük bir krize girmez ise pazarın 16-18 bin adetler aralığında şekilleneceğini tahmin ediyorum. Scania olarak pu pazardan alacağımız payı da artırma hedefindeyiz.”
Yeni yazılarınızı bekliyoruz, teşekkürler