Fosil yakıtlar içerisinde ‘geleceğin yakıtı’ olarak görülen LPG, düşük karbon ve katı parçacık salımıyla çevre dostu olarak nitelendiriliyor. Sıvılaştırılmış Petrol Gazı’nın kısaltılmış ismi olan LPG, propan ve bütan gazlarının sıvılaştırılmış halidir. Çevreci olmasıyla tüm dünyada araç sahiplerinin tercih ettiği LPG, ülkemizde de yaklaşık 5 milyon araçta kullanılıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2019 yılı verilerine göre trafiğe kayıtlı 23 milyon aracın, 4 milyon 660 bini enerjisini LPG’den alıyor.
Avrupa Birliği tarafından kullanımı teşvik edilen, güvenli, çevreci ve ekonomik olan LPG ülkemizde ne yazık ki bazen yanlış bilinen şehir efsanelerine konu oluyor. Bu şehir efsaneleriyle ilgili konuşan dünyanın en büyük alternatif yakıt sistemleri üreticisi BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Geleceğin yakıtı olarak bilinen LPG’nin yanlış tanıtılması hem çevreye hem ekonomiye hem de tüketiciye zarar veriyor.” ifadelerini kullandı.
LPG ne kadar güvenli?
LPG dönüşümü yapılan araçların güvenlik standartlarına değinen BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “LPG’li araçlarda kullanılan ekipmanlar her türlü testten geçirilmiş onaylı ürünlerden oluşmaktadır. Güvenlik ve emniyet katsayıları çok yüksek seviyededir. Kullanılan tüm ürünler Avrupa Birliği’nin belirlediği ve ülkemizde de zorunlu uygulamada olan ‘ECER 67.01 standartında belirtilen kriterlere göre üretilmiştir. Tank üzerinde bulunan bir çoklu valf tanktan gaz çıkışını kontrol etmektedir. Bu çoklu valfin üzerinde, çıkış borularının bir kaza sonucu kopup kırılması durumunda gaz akışını otomatik olarak kapatan aşırı akım valfleri mevcuttur. Ayrıca aracın kontağı kapatıldığında yine bu çoklu valfin gaz çıkışında bulunan elektrikli bir selonoid valf otomatik olarak gaz çıkışını kapatarak güvenliği sağlamaktadır.” diye konuştu.
Darbelere karşı çelik önlem
LPG tanklarının bir otomobilde en sağlam parça olduğunu belirten Örücü, “Otogaz tanklarının standart kalınlığı 3 milimetredir. 67,5 Bar patlama basıncına uygun olacak şekilde çelik sac (DIN EN 10120) malzemeden üretilirler. İşletme basınçları 17,5 Bar’ dır. Normal şartlarda araç tankı içerisindeki LPG’ nin basıncının 5-6 Bar’ı geçmediği göz önüne alınırsa emniyet katsayısının ne denli yüksek olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. Yangın dahil bir çok otomobil kazasında LPG tanklarının içleri gaz dolu olarak sapasağlam çıktığı görülmektedir. Standartlar da LPG tanklarının yangında kalsa dahi patlamayacak şekilde tasarlanmalarını ve bunun belgelendirilmesini zorunlu kılmaktadır.” dedi.
Sızdırmazlık nasıl sağlanıyor?
Sızdırmazlık önlemlerini anlatan BRC Türkiye CEO’su Örücü, “Otogaz dönüşüm kitlerindeki tüm ekipmanlar ve bağlantılar testlerle oluşturulmuş standartlarda belirtilen maksimum çalışma basıncının çok üzerinde de rahatlıkla çalışacak şekilde tasarlanır. Avrupa’da ve Türkiye’de kullanılan dönüşüm kitleri arasında hiçbir fark yoktur. Tüm ürünler AB’nin belirlediği ‘ECER-67.01’ standartlarına uygun olarak üretilir. Otogaz dönüşümü yapılan araçların sızdırmazlık kontrollerini öncellikle montaj yapan firmaların yetkili teknik mühendisleri kontrol eder. Dönüşümün ardından TÜV-TÜRK tarafından gerçekleştirilen araç muayenesinde de sızdırmazlık testleri yapılarak, sistemin sorunsuz olarak çalıştığı onaylanır.” şeklinde konuştu.
‘590 dereceye dayanıklı sistemler üretiyoruz‘
Otogaz tanklarının satışa sunulmadan önce ‘Bonfire’ denilen ateş testlerine sokulduğunu söyleyen Örücü, test sürecini, “Bonfire testi, LPG tankını ve tanka montaj edilen multivalfin yangın şartlarında patlamadığını ispatlamak üzere yüzde 80 doluluk oranındaki tankın 590 santigrat dereceye ulaşıncaya kadar yangın içerisinde bırakıldığı testtir. LPG tanklarının 590 santigrat derece ve üzeri değerlere dayanması ve patlamaması beklenir, aksi takdirde tasarım ‘hatalı’ kabul edilerek o ürün onaylanmaz ve satışa sunulamaz.” ifadeleriyle anlattı.
LPG motora zarar verir mi?
En çok ortaya atılan şehir efsanesine açıklık getiren BRC Türkiye CEO’su Örücü, “LPG motora zarar vermez, aracın çalışma prensibini değiştirmez. Standarda uygun olarak üretilen ürünler kullanıldığında, dönüşüm işlemi TSE tarafından yetkilendirilmiş servislerde yapıldığında ve LPG sisteminin bakımları periyodik olarak gerçekleştirildiğinde LPG’nin araca herhangi bir zarar vermesi mümkün değildir. Yeni nesil araçların çoğunda ‘çok noktalı enjeksiyon sistemi’ kullanılır. Bu araçların LPG dönüşümünde kullanılan sıralı sistem LPG aracın motorunu korur ve ömrünü uzatır. Performans kaybı yaşanmaz. LPG’nin yanarken ortaya çıkardığı ısıl değeri benzine oranla daha düşüktür. Dolayısıyla LPG’li araçlar, benzinli araçlara göre daha az ısınırlar. Ayrıca LPG diğer fosil yakıtlara göre daha az kurum üretir. Bu nedenle motor ve motor yağı ömrü uzar, böylece hem tüketiciye hem de çevreye fayda sağlanır.” şeklinde ifade etti.
“LPG’nin hava kirliliğine sebep olan katı parçacıklar (PM) salınımı kömüre nazaran 25 kez, dizelden 10 kez ve benzinden yüzde 30 daha azdır. Bu nedenle Avrupa Birliği tarafından LPG kullanımı teşvik edilmektedir.” diyen BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Yüzde 40’a varan tasarruf oranlarıyla da aile bütçesinin önemli bir kısmını oluşturan ulaşım giderlerini LPG kullanarak makul seviyelere çekmek mümkündür. Son 10 yıldır kullanımı ikiye katlanan LPG’li araç sayısının, yaşanan pandemi nedeniyle daha da artacağını öngörüyoruz.” diye konuştu.
LPG gerçekleri:
• Çoğu hidrokarbon yakıtlara göre LPG’nin karbon-hidrojen oranı düşüktür. Dolayısıyla ürettiği birim enerji başına çok daha az karbondioksit (CO2) açığa çıkar.
• LPG değişik oranlarda bütan ve propan gazlarının karışımıdır. Karışım oranına göre farklılık gösterse de tüm diğer hidrokarbon yakıtlara (doğal gaz, benzin, dizel vs.) göre kilogram başına daha fazla enerji üretir. Kalorifik değeri yüksektir.
• Birleşmiş Milletler Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre, karbondioksitin (CO2) küresel ısınma potansiyeli (GWP) faktörü, yani sera gazı etkisi 1 iken, doğalgazın ki (metan) 25, LPG’ninki 0’dır.
• Hava kirliliği ve insan sağlığı açısından en önemli kirleticiler katı parçacıklar (PM) ve azot oksitlerdir (NOx). Avrupa Birliği ülkelerinde PM’den kaynaklanan sağlık harcamalarının ton başına 75.000 Euro, NOx’den kaynaklananın ise 12.000 Euro olduğu hesaplanmaktadır.
• Katı parçacıklar, oluşan hava kirliliğinin Avrupa Birliği ülkelerinde her insanın hayatını ortalama 8 ila 6 ay azalttığı tahmin edilmektedir. Ayrıca açık ateşlerin neden olduğu solunum yolları sorunlarının dünyada yılda 1,5 milyon insanın hayatına mâl olduğu tespit edilmektedir.
• LPG’nin katı parçacıklar (PM) salımı odun ve kömürden 25-35 defa, dizelden 10 defa, benzinden yüzde 30 daha azdır.
• Otomotiv yakıtları arasında azot oksitler (NOx) salımı en düşük yakıt LPG otogazdır. LPG’li bir araç kilometre başına doğal gazlı bir araca göre yüzde 50, benzinli bir araca göre yüzde 75, dizel araca göre yüzde 200 daha az NOx üretmektedir.
• Avrupa Birliği’nde 1000 kilometre başına salınan zararlı maddelerden kaynaklanan sağlık harcamaları dikkate alındığında LPG otogaz, benzinden yüzde 70, dizelden yüzde 700 daha az sağlık harcaması sağlar.
• Avrupa Birliği ülkelerinde 2020 yılı için konulmuş hedefe göre, otomotiv yakıtları içinde LPG otogazın günümüzde yüzde 2 olan payının yüzde 10’a çıkarılması öngörülmektedir. Günümüzde ülkemizde LPG otogaz otomotiv yakıtları arasında %12’lik bir paya erişmiştir. Bu açıdan Türkiye, Avrupa Birliği’nin 2020 hedefini şimdiden yakalamış ve geçmiştir.
• Ülkemizde yaklaşık 5 milyon araç LPG otogaz kullanmaktadır. Bu suretle her yıl yaklaşık 2 milyon ton daha az CO2 salımı gerçekleşmektedir.