İnşaat sektöründe yapılacak çok iş var. Tahminlere göre, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisi büyük şehirlerde yaşayacak. Aynı zamanda elektro-mobilite, dijitalleşme ve yardım sistemleri gibi makro eğilimler ile sektörde büyük değişimler görülecek. ZF, Münih’te gerçekleşen Bauma Fuarı’nda, aktarma organları ve şasi teknolojisinin yanı sıra ağ bağlantılı sistem çözümlerinde de bir uzman olarak, grubun bu zorlukların üstesinden gelebilecek ideal bir çözüm ortağı olduğunu kanıtladı.
Şimdiye kadar dünyanın dört bir yanındaki insanların yaklaşık yüzde 50’si yaşadıkları şehri memleketleri olarak görüyor ki bu eğilim yükselişte. Bu şaşılacak bir şey mi? Hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde büyük şehirler sakinlerine birçok avantaj sunuyor. Daha iyi bir ekonomik atmosfer ile sağlık, eğitim ve diğer kamu hizmetlerini daha düşük maliyetlerle sunmak, kırsal alanlardakine göre daha kolay. Öte yandan, bu gelişme beraberinde bazı dezavantajlar da getiriyor: Hava kirliliği, yakıt yayımı ve gürültülü çevre ve vatandaşlar üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Ülkeler ve şehirler yayım standartları, gürültü yönergeleri ya da dizel yasakları gibi yeni düzenlemelerle bununla mücadele ediyor.
Vision Zero: Sıfır yayım, sıfır kaza, sıfır arıza
ZF, geleceğin inşaat alanlarının her türlü iklim koşullarına uyumlu ve aynı zamanda güvenli ve verimli bir şekilde çalışması gerektiğinin farkında. Bu hedefler, ZF’nin tüm bölümlerinde uygulamaya çalıştığı “Vision Zero” ilkesinde de kendini gösteriyor: Kazaların ve teknik arızaların olmadığı bir mobilite dünyası hedefleyen ZF, bu amaçla şimdiden geleceğe yönelik teknolojiler geliştiriyor.
Tamamen elektrikli
ZF, 8-14 Nisan tarihlerinde düzenlenen Bauma Fuarı’nda geleceğin inşaat alanları için en önemli inovasyonlarını tanıttı.
Yükleyiciler, mini damperli kamyonlar ya da teleskobik yükleyici gibi kompakt araçlar, elektro-mobilite alanının gelecek vaad eden sınıflarından biri. ZF tarafından geliştirilen 48 voltluk e-motora sahip eTrac aktarma organları sistemi, yayımsız sürüş imkanı sağlıyor. ZF aynı zamanda bir sistem tedarikçisi. Üniteyi sunmakla yetinmeyip, aynı zamanda ön ve arka dingiller, tahrik sistemleri, invertörler ve eDCU’den (Elektrikli Tahrik Kontrol Ünitesi) oluşan bir birleşim sunuyor. Sınıfının en iyisi olan bu çözüm, çekiş ve son sürat gibi performans etkenlerinden taviz vermeksizin, geleneksel aktarma organlarıyla aynı çıktıyı sağlıyor.
Güvenli ve otonom (özerk)
ZF, Innovation Van ve e.GO Yolcu ve Yük Taşıyıcısı’nın kısa süre içinde üretime girmesiyle, yapay zekanın inşaat operasyonlarını nasıl yalınlaştırdığını etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. Merkezi bilgisayar ZF ProAI sayesinde, iki araç şoförsüz olarak çalışabiliyor. Özellikle otomatik yük taşımacılığını uygun hale getiren Innovation Van’da büyük bir yükleme platformu bulunuyor. Uzun mesafelerde güvenle ve otonom (özerk) bir şekilde işçi ve ürün taşıyabilen e.GO Yolcu ve Yük Taşıyıcısı, büyük inşaat şantiyelerinde yeteneklerini sergiliyor.
IoT ile çalışan akıllı ağlar
Dijital çözümler araç üreticileri ve inşaat şirketleri için hayatı kolaylaştırmaya devam ediyor. ZF’nin açık IoT platformu ile yeni dijital hizmetler uygulanabiliyor. Veri analizleri ve akıllı algoritmalar sayesinde donanım sistemleri daha verimli kullanılabiliyor. ZF, geniş yelpazesi sayesinde sektörler arası eğilimleri analiz etmek ve akıllı yöntemlerle sinerji yaratmak için bu teknolojiyi kullanabiliyor. İş makinelerinde kullanılan veri analizi örneğini ele almak gerekirse, inşaat makinelerinde aktarım organları, tüm ürün yaşam döngüsü boyunca bulut üzerinden izlenebiliyor. Bu da olası sorunları erken bir aşamada algılayıp giderebildiğinden, durma sürelerinin de azaltılmasına katkıda bulunuyor.
ZF bu düşünceyle, kendi ZF uygulamalarına dayanan bir kavram çalışmasını tercih etti. Son kullanıcının sorunlarını kolayca teşhis etmesine yardımcı olmasını amaçladı.
Ürün gözetim çözümü ‘deTAGtive‘ ile inşaat makinelerini, malzemeleri veya araç aksesuarlarını tamamen izlemek mümkün. Akıllı Bluetooth teknolojisine sahip donanım etiketleri, inşaat alanındaki tüm malzeme akışını ve işlemleri kontrol ediyor. Örneğin, her bir makinenin kullanım ömrü de gerçek zamanlı olarak kaydedilebiliyor.