Ortadoğu’nın birçok ülkesinde faaliyet gösteren yerli e-ticaret ve kargo taşımacılığı şirketi Favori Kargo, Avrupa’ya ihracat yapma kararı aldı. Şirket, merkez üssü olarak Macaristan’ı seçti.
Yalvaç Şirketler Grubu bünyesinde 2011 yılından bu yana faaliyet gösteren ve Türkiye’nin e-ticaret ve aynı zamanda kargo taşımacılığı yapan en büyük şirketleri arasında yer alan Favori Kargo, rotasını Avrupa’ya çevirmeye karar verdi. Ortadoğu’da birçok ülkede faaliyet gösteren yerli şirket, Avrupa‘ya ihracat yapmak için merkez üssü olarak Macaristan’ı seçti. Şirket tarafından yapılan açıklamaya göre Macaristan Ticaret Ataşesi Renáta Shiraishi, geçtiğimiz hafta yatırıma dönük ilk görüşmeleri yapmak üzere İstanbul’a geldi. Favori Kargo Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Emin Yalvaç ve şirket yöneticileri ile bir araya gelen Renáta Shiraishi muhtemel yatırım ortaklarıyla ön görüşme yaptı.
“Bu atak sadece Macaristan’ı değil, tüm AB ülkeleri ile ABD ve Rusya’yı da kapsıyor”
Macaristan’ı Avrupa merkez üssü olarak konumlandırma nedenlerine ilişkin bilgi veren Emin Yalvaç, “Macaristan’da yatırım yapma planımız sadece Macaristan pazarına satışa değil, bu atak tüm AB ülkelerine, ABD’ye ve Rusya’ya ihracatı içeriyor. Macaristan’da iş ortamını geliştirmek üzere özel vergi ve izinlere sahip serbest kurumsal bölgeler de bulunuyor. Ülkede kurumlar vergisi oranı, Orta ve Doğu Avrupa’daki en düşük seviyeye indirilmiş. Ülkenin AB üyesi olması da bizim için birçok kolaylığı beraberinde getiriyor. Ayrıca Macaristan Türk işadamlarına vize muafiyeti ve oturum konusunda önemli kolaylıklar sağlıyor. Bu bir AB (Schengen) ülkesinin Avrupa Birliği müktesebatına göre, üçüncü bir ülkeye vize konusunda verebileceği en üst taviz. Macar Hükümeti bu tavizi AB üyesi ülkeler dışında sadece Türkiye için verdi.” ifadelerini kullandı.
Yalvaç, “Favori Kargo olarak farklı ölçeklerdeki 300’den fazla müşterimize, sahip olduğumuz büyük operasyon ekibi ile depolama ve reklam desteği de dahil tüm süreçlerde çözüm ortaklığı sağlıyoruz. Tüm kargo şirketleriyle olan bulunan stratejik ortaklığımız sayesinde de rakiplerimiz arasında öne çıkıyoruz. Irak başta olmak üzere birçok Ortadoğu ülkesinde kendi operasyon ekibimiz ile faaliyet gösteriyoruz. Önümüzdeki süreçte hedefimiz, müşterilerimizin talepleri doğrultusunda global pazarda da tüm Avrupa’ya hizmet vermek.” diye ekledi.
Türk yatırımcıya pozitif ayrımcılık
Emin Yalvaç rehberliğinde, İkitelli’deki merkez yönetim ofisleri ile bir araya gelen ve şirketin birçok departmanında incelemelerde bulunan Macaristan Ticaret Ataşesi Renáta Shiraishi ise ‘’Başkent Budapeşte ile İstanbul arası yaklaşık 1.5 saat olan Macaristan, Türk yatırımcısına yüksek teşvik, düşük vergi oranı ve kalifiye iş gücüyle destek oluyor. Kurumlar vergisi yüzde 9 oranlarında. Dünyadaki tüm yatırımcılara Macaristan Eximbank’ından Yatırım Destek Ajansı’na kadar tüm kurumların seferber olduğu ülke, Türklerle genetik olarak akrabalık ilişkilerinin de olması nedeniyle Türk yatırımcıya ‘pozitif ayrımcılık’ yaparak kapıları sonuna kadar açmış durumda. Bizler Türk taşımacılık sektörünün ulaştığı düzeyi, başarısını biliyoruz. Macaristan’da, e-ticaret ve kargo taşımacılığı konularında ortaklaşa yatırım öngörüyoruz. Başarısını kanıtlamış Türk taşımacılık sektörüyle iki tarafa da değer katacak ortak yatırıma hazırız.’’ diye konuştu.
İki ülke arasındaki olumlu ticari ilişkilerin temelde sosyo kültürel bağlardan beslendiğini de söyleyen Shiraishi, “Macaristan’ın Avrupa’da merkezi bir konumda olması Avrupa operasyonlarını genişletmek isteyen yabancı yatırımcılara cazip geliyor. Coğrafi konumu nakliye ve lojistik anlamda ithalat ve ihracat işletmeleri için çok uygun. Ülkemizin son derece gelişmiş lojistik ve telekomünikasyon altyapısı mevcut. Yatırımcılar için de hazır sanayi siteleri, ofisler ve çok sayıda teknopark bulunuyor. İş gücü maliyetlerinde ise iyi bir denge ve kalite mevcut. İki ülke arasında dostça ilişki olduğunu ve son zamanlarda giderek artan ve yüksek seviyede gerçekleşen politik toplantıların, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sıkılaştırmak için bize sağlam temel oluşturduğunu düşünüyorum. Ayrıca iki ülke arasında sosyo – kültürel bağlar da çok güçlü.” dedi.