Yıllar önce katıldığım bir seminerde elektromanyetik alanların hücre yapısını nasıl bozduğunu gösteren mikrokristallerin fotoğraflarından çok etkilenmiştim. Bir Japon bilim insanının, su ve pirinç tanelerinin maruz kaldığı EMF (elektromanyetikfrekans)’nin yaptığı hasarı gösteren mikroskop altında çektiği fotoğraflardı. Her ne kadar günümüzde bilim insanları EMF’nin sağlığımız üzerindeki olumsuz etkileri konusunda ikiye ayrılmış durumda olsa da ben birçoğumuzun olumsuz yönde etkilendiğini düşünüyorum. Çünkü vücudumuzun büyük bir çoğunluğu sudan oluşuyor. EMF su ve pirinç hücresinin yapısını bozabiliyorsa bizim hücrelerimize neler yapmaz. Maalesef teknolojinin ilerlemesi ile yaşamımıza EMF üreten birçok vazgeçemediğimiz nesne dahil oldu. Başta elimizden ve yatağımızın baş ucundan ayıramadığımız cep telefonları ve aksesuarları olmak üzere, led ışıklar, kablosuz ağlar, bilgisayarlar, mikrodalga fırınlar, hatta ütüler, modemler, baz istasyonları, radyo verici kuleleri ve elektrikli otomobiller, kamyonlar. Maalesef hepsi birer EMF kaynağı ve birçoğunun yaydığı frekans oldukça yüksek. EMF’nin hücre zarının geçirgenliğini bozarak civa, kadmiyum, kurşun ve alüminyum gibi ağır metallerin hücre içine geçişini kolaylaştırdığı için uyku bozukluğu, odaklanma sorunu, kalp ritim bozukluğu, hormon dengesizliği, halsizlik ve baş ağrısı gibi yansıması olabilir. Bu görünmez yüke uyurken de maruz kalmamak adına gece yatarken telefonlarımızı baş ucumuzda bulundurmayalım, illa başucumuzda tutacaksak da ahşap malzemeden yapılmış bir kutu veya çekmeceye koyabiliriz. Yatarken elektrikli saat, priz ve kablolu sistemleri yataktan uzaklaştırabiliriz. Yatmadan en az iki saat önce de mavi ışık yayan ekranlardan uzak kalmaya özen gösterebiliriz. Bunu da başaramıyorsak kırmızı camlı bir gözlük edinerek uykuya geçişi hızlandırabiliriz. Topraklanmanın yanı sıra günde 1-2 saat elektronik cihaz detoksu yapmak da iyi gelecektir. Ne demiş şair; “Modern insan huzursuzdur.” Daha fazla huzur için doğada daha fazla zaman geçirebilmemiz dileğimle hoş kalınız…
