Bosch, zorlu ekonomik ortama rağmen 2018 yılında daha fazla büyümeyi amaçlıyor. 2017 yılındaki rekor sonuçların ardından ekonomik ve jeopolitik riskler dikkate alındığında, Bosch Grubu 2018 yılında satış gelirlerini yüzde 2 ile 3 artırmayı bekliyor. Yılın ilk üç ayında şirket tarafından elde edilen satış geliri, önceki yılın aynı dönemindeki yüksek seviyeyi yakaladı ve hatta kur etkisi ayarlamasının ardından yüzde 5 civarında artış gösterdi.
Renningen’de gerçekleştirilen yıllık basın toplantısında Bosch CEO’su Dr. Volkmar Denner, “Bağlanabilirliği, sektör ve ürünün teknik bilgisiyle bir araya getirme konusunda rakipsiz bir şirketiz.” dedi. Denner, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ile çevre ve iklim dostu olmanın, Bosch’un gündeminin üst sırasında yer aldığını belirterek, “Yaşam İçin Teknoloji’ inancımız, çevreyi korumak için mümkün olan en iyi teknolojileri geliştirme konusundaki motivasyonumuzdur. Hava kalitesini iyileştirirken, insanların da hareketli kalmasına yardımcı olmak istiyoruz.” Şeklinde konuştu. Bosch Grubu, sıfır yayımlı trafiği gerçeğe dönüştürebilmek için hem elektrohareketliliği bir pazar başarısı haline getirme hem de içten yanmalı motorları geliştirme alanında yoğun yatırımlar yapıyor.
Yenilikçi dizel teknolojisi: Benzersiz NOx yayımları
Bosch, dizel teknolojisinde yeni bir çığır açtı. Bosch mühendisleri, yeni dizel teknolojisiyle Azot Oksit (NOx) yayımlarını yasal olarak izin verilen sınırın onda birine indirdi. Ortalamada, geliştirilmiş teknolojiyle donatılan test araçları daha şimdiden kilometre başına 13 miligramdan az ya da 2020 yılından sonra izin verilecek olan 120 miligramdan çok daha az seviyede NOx yayıyor. Dr. Denner, gelişmeye ilişkin olarak “Dizel için gelecek var. Dizel, yarının hareketlilik çözümlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelecek.” dedi.
2017’de rekor satış geliri ve kazanç
2017, Bosch açısından oldukça iyi bir yıl oldu. Şirket, 2017 yılında 78.1 milyar Euro’luk satış geliri elde etti. Bu, toplamda yaklaşık 1.2 milyar Euro farkla, önceki yıla oranla yüzde 6,8’lik (veya kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 8.4’lük) bir artış anlamına geliyor. Tüm iş sektörleri bu olumlu sonuçlara katkıda bulundu. Faaliyet FVÖK’ü (Faiz ve Vergi Öncesi Kar), 2016 yılına oranla yaklaşık yüzde 17’lik artışla 2017 yılında 5.3 milyar Euro’ya yükseldi. Bosch CFO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Stefan Asenkerschbaumer, “Hem satış geliri hem de kazanç, şirketimizin tarihindeki en yüksek rakama ulaştı. Üstelik, operasyon FVÖK’ü satış gelirine oranla çok daha fazla artış gösterdi.” dedi. Operasyon FVÖK marjı, önceki yıla oranla yüzde 0.6’lık bir artışla yüzde 6.8’e yükseldi. Ar-Ge harcamaları geçen yıl yine yüksek seviyelerde 7.3 milyar Euro olarak gerçekleşti. Bu da satış gelirlerinin yüzde 9’undan fazlasına denk geliyor.
En üst düzey IoT ile ilgili disiplin: Etki alanları arası ekosistemler
Hiçbir şirket Bosch kadar fazla sayıda bağlanabilirlik çözümleri sunmuyor. Bu çözümler; akıllı hareketliliğe ek olarak ağa bağlı üretim (Endüstri 4.0), akıllı şehir ve özellikle akıllı ev gibi etki alanlarını içeriyor. Bosch nüfus artışı, şehirleşme ve iklim değişikliği gibi temel zorluklara odaklanarak, bugüne kadar 170 ev içi Nesnelerin İnterneti (IoT) projesini uygulamaya başladı. 2017 yılında şirket, bir önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 40’lık artışla 38 milyona yakın internet erişimli ürün sattı. Bugün Bosch, 25 binden fazla yazılım mühendisi çalıştırıyor ve bunların en az 4 bini Nesnelerin İnterneti’ne yönelik çözümlerin geliştirilmesinde görev alıyor. Şirket, tüm ekosistemlerin dijitalleşmesinden kaynaklanan geleceğe yönelik çok sayıda iş olasılığı gözlemliyor. Ev aletlerine yönelik en büyük ekosistem olan Home Connect, daha şimdiden 28 farklı şirket tarafından benimsendi. Home Connect uygulaması, kahve makinesinden çamaşır makinesine kadar her cihazı çalıştırmak için kullanılabiliyor.
Bosch, farklı sektörleri birbirine bağlayan etki alanları arası ekosistemlerde önemli bir potansiyel tespit etti. ‘Lojistik 4.0’, buna örnek olarak gösterilebilir. Söz konusu ekosistemler, Bosch‘un etkin bir role sahip olduğu üretim süreçleri, bina hizmetleri, güvenlik ve hareketliliğe yönelik çözümleri bir araya getiriyor. Dr. Volkmar Denner, bu konunun altını şu şekilde çiziyor: “Etki alanları arası ekosistemler, en üst düzey IoT ile ilgili disiplindir. Hiçbir şirket bunları Bosch kadar yetkin bir şekilde hayata geçiremiyor. Çeşitlendirmemizin sağladığı rekabet üstünlüğü hiç bu kadar yüksek olmamıştı.”
Elektrohareketlilikte pazar önderliği hedefi
Bosch, elektrohareketlilik alanında bir çığır açmak için çalışmalarını sürdürüyor. 2017 yılında şirket, elektrikli güç aktarma çözümleri üretimi konusunda toplamı 4 milyar Euro’yu bulan 20 farklı anlaşmaya vardı. Bosch, elektrikli araçlara yönelik pazarın 2020 yılından itibaren yükselişe geçmesini bekliyor ve bu pazarın önde gelen oyuncusu olmayı hedefliyor. Bosch‘un üretim araçlarında yakıt hücrelerinin kullanımını teşvik etmek üzere Amerikalı start-up Nikola Motor Company ve dünyanın en büyük ticari taşıt motoru üreticisi Çinli Weichai Power ile birlikte çalışmalar yürüttüğü Çin’de durum tam olarak böyle. Bileşen işine ek olarak Bosch, elektrikli sürüşün sürdürülebilirliğini artırmak üzere kısa bir süre önce tanıtılan system!e gibi web tabanlı hizmetlerde umut vaat eden bir gelecek görüyor.
Özerk sürüş: Bileşen satışından sistem çözümlerine
Bosch, özerk (otonom) sürüşe geçiş konusunda da önemli bir ilerleme kaydediyor. 2019 yılında şirket, sürücü destek sistemlerinde 2 milyar Euro’luk bir satış elde edecek. Bosch, bu yıl yüzde 20 büyümesi öngörülen pazardan daha hızlı büyüme gösteriyor. Örneğin, Bosch‘un radar ve video duyarga satışlarının yüzde 40 artış göstermesi bekleniyor. Dr. Denner, “Daha fazla otomasyon, daha fazla teknik karmaşıklık anlamına geliyor. Gelecekte, müşterilerimiz ayrı bileşenlere değil hepsi bir arada çözümlere ihtiyaç duyacak. Bu, sistem uzmanlığımızın bir avantaj sağladığı başka bir alandır.” dedi. Geçtiğimiz yıla oranla sayıları bin kişi artış göstermiş olan yaklaşık 4 bin mühendis, Bosch’ta özerk sürüş çözümleri üzerinde çalışmalar yürütüyor.
Ağa bağlı sürüş: Otomobil paylaşımı işine giriş
Ağa bağlı hareketlilik, Bosch‘un önemli oranda satış beklediği başka bir pazar. Bu pazarın değerinin 2022 yılı itibarıyla dünya genelinde 140 milyar Euro’ya yükselmesi bekleniyor. 2025 yılı itibarıyla yollarda 450 milyondan fazla ağa bağlı araç bulunacak. Bosch, Amerikalı start-up Splitting Fares’in (SPLT) satın alınmasıyla birlikte otomobil paylaşımı işine giriş yaptı.
Bosch, yeni Ağa Bağlı Mobilite Çözümleri bölümünde SPLT’yi ve 20’den fazla diğer mobil servis sağlayıcıyı bir araya getirdi. Buna, kısa bir süre içerisinde işlerini Madrid’e genişletecek olan COUP e-scooter paylaşım servisi de dahil.
Çalışan sayısı: IT ve yazılım uzmanlarına yönelik talep devam ediyor
Bosch Grubu, 31 Aralık 2017 raporlama tarihi itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 402 bin çalışana sahip bulunuyor. Bu, geçtiğimiz yıla oranla çalışan sayısında 12 bin 900 kişilik bir artış olduğu anlamına geliyor. Asya Pasifik ile Orta ve Doğu Avrupa’da işe alım süreci son derece güçlü bir performans sergiledi. Almanya’da işgücü yaklaşık 3 bin 700 kişilik artışla 137 bin 700 çalışana yükseldi. Bosch, özellikle IT ve yazılım mühendisleri olmak üzere 2018 yılında daha fazla sayıda eğitimli uzman ve yöneticiyi işe almayı hedefliyor.