Karbondan arınma konusunda tutarlı bir stratejisi izleyen Audi, elektrik otomobiller ve yenilenebilir elektrik gibi öncü teknolojilerine tamamlayıcı bir yenilik ekliyor: İçten yanmalı motorları daha iklim dostu bir şekilde çalıştırma imkanı sunan yenilenebilir yakıtlar.
Geçtiğimiz yıl, elektrikli tahrikli araçlar için en zorlu test alanlarından biri olan Dakar Rallisi’nde ilk startlarını alan Audi RS Q e-tron modelleri, her iki sistemi de yenilikçi bir sürüşle birleştiriyor. Audi, bu yıl yarışacak üç modelinde, karbon dioksit emisyonlarını daha da azaltmak amacıyla kalıntı bazlı yakıt da kullanacak.
İlk adımda biyokütleyi etanole dönüştüren bir süreç, daha sonra etanolden benzine (ETG) dönüşümle sonuçlanıyor. Audi mühendisleri, başlangıç ürünü olarak biyojenik bitki parçalarını kullanıyor.
RS Q e-tron‘un yakıt tankında, ETG ve e-metanol dahil olmak üzere yüzde 80 oranında sürdürülebilir bileşenler yer alıyor. Elektrikli tahrike enerji sağlayan enerji dönüştürücüye gerekli olan yakıt, mevcut tahrik konseptinde, prensip olarak halihazırdaki geleneksel sistemlerden çok daha az kullanılıyor ve daha fazla optimizasyon bulunuyor. Bu yakıt karışımı Audi RS Q e-tron’a karbondioksit emisyonlarında yüzde 60’tan fazla tasarruf sağlıyor.
Audi tarafından yürütülen geliştirme, pazarda mevcut olan 102 oktanlı yakıtlarla ilgili düzenlemelerin benzeri olan FIA ve ASO yakıt düzenlemelerine de uygun. Bu yenilikçi yakıtla içten yanmalı motor, fosil bazlı benzine göre biraz daha yüksek verimliliğe ulaşıyor. Ancak reFuel‘deki oksijen içeriğinin yakıtın enerji yoğunluğunu azaltmasından dolayı hacimsel ısıl değer düşüyor. Bu nedenle RS Q e-tron’da daha büyük bir tank hacmi kullanılıyor. Bu durum araca rakiplerine karşı bir avantaj sağlamıyor.
İlk olarak 2022 yılında yollara çıkan RS Q e-tron‘un ilk nesli, enerji dönüştürücülü elektrikli tahrik sayesinde Ocak ve Mart aylarında gerçekleşen rallileri yüksek enerji verimliliğiyle tamamlayı başardı. Bu sonuçlar, RS Q e-tron gibi HEV (Hibrit Elektrikli Araçlar) modellerde yenilenebilir yakıtların kullanılmasıyla önemli ölçüde iyileştirilmiş bir CO2 dengesi elde edilebileceğini de destekliyor.
Audi gelecekte dünyanın en zorlu yarışlarını yüzde 100 yenilenebilir yakıtla tamamlamayı hedefliyor. Kırk yılı aşkın bir süredir motor sporları ve seri üretim modelleri arasında bir teknoloji transferini başarıyla gerçekleştiren Audi, bu yeni teknolojsiyle içten yanmalı motorlara ve hibrit tahriklere sahip araçların sera gazlarının azaltılması çalışmalarına katkıda bulunmaya devam ediyor.