2019 yılı Amerika Birleşik Devletleri’nde ağır hizmet kamyonlarının satışı açısından mükemmel bir yıldı. Ancak Charleen Clarke ve Gianenrico Griffini’nın haberine göre 2020 iki nedenden dolayı belirsiz görünüyor. Bunlardan ilki ekonomik yavaşlama, ikincisi ise Covid-19 pandemisinin sonuçları.
Birleşik Devletler’de sekiz farklı ağırlığı temel alan ticari taşıt sınıfı bulunuyor. Hafif hizmet kamyonları Sınıf 1 ve 2 olarak tanımlanırken, orta hizmet kamyonları Sınıf 3’ten 6’ya kadar tanımlanıyor. Sınıf 7 ve 8’i ise ağır hizmet kamyonları oluşturuyor. Azami Yüklü Ağırlığı (AYA) 15 tonun üzerinde olan Sınıf 8 segmenti hacmi nedeniyle büyük kamyon üreticileri için çok önemli. Bu sınıf, 2019 yılında 2018 yılına göre, yüzde 10.3 oranında büyüyerek 250 bin 545 adetten 276 bin 348 adede çıktı. Bu etkileyici bir rakam olmasına karşın rekor 2006 yılında 284 bin araçla kırılmıştı.
Kanada ve Meksika’da da pazar yüksekti
Geçen yıl Birleşik Devletler pazarı hareketliyken iki Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ülkesi Kanada ve Meksika’da da iyi bir 2019 yılı yaşandı. Toplamda geçen yıl, NAFTA bölgesinde, Sınıf 8 ağır kamyonlar için zaten mükemmel bir yıl kabul edilen 2018’deki 300 bin adede karşın 340 bin adet kamyon yollara çıktı.
6×4 Cascadia serisi ile uzun yol çekici segmentinde güçlü bir konuma sahip olan Freightliner ve inşaat kamyonlarıyla tanınan Western Star markaları ile Daimler Grubu, ağır hizmet segmentinde önder konumda bulunuyor. Sadece Freightliner, Aralık 2019’da yüzde 36.5 pazar payına sahipti. Bu da Birleşik Devletler’de her üç Sınıf 8 kamyondan birinin Freightliner markası taşıdığı anlamına geliyor. Daimler’in Sınıf 6’dan 8’e kadar pazar payı 2019’da, 2018’deki yüzde 38.4’e kıyasla, hafif bir düşüşle yüzde 37 olarak gerçekleşti.
Kenworth ve Peterbilt markalarına sahip olan Paccar Grubu ikinci sırada yer alıyor. Grup, Sınıf 8 pazarında önemli bir pay kazanımı elde etti. 2005’te yüzde 23 olan pazar payı 2018’de yüzde 29’a, 2019’da ise yüzde 30’a ulaştı. International ise yüzde 9.2 pazar payıyla üçüncü büyük oyuncu konumunda.
Ağır sektördeki diğer önder oyuncular ise yüzde 9.2 pazar payıyla Volvo Trucks Kuzey Amerika ve yüzde 7.7 pazar payıyla Volvo Grubu’na bağlı bir marka olan Mack.
Geçen yıl ekim ayında Atlanta’daki Kuzey Amerika Ticari Taşıtlar Fuarı’nda tüm önemli kamyon üreticileri 2020’de pazarda bir düşüş beklediklerini açıklamışlardı. En önemli öngörü üç NAFTA ülkesi olan Birleşik Devletler, Kanada ve Meksika’da Sınıf 8 pazarının yaklaşık 240 bin adet civarında gerçekleşeceği idi.
Belirsizlik etkenleri
Tabii ki o dönemde kimse Covid-19’u duymamıştı ve öngörüler Kuzey Amerika ekonomik döngüsüne ve ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşının bir sonucu olarak ortaya çıkan belirsizliklere dayanıyordu.
2020 için öngörüler üç varsayımı temel alıyordu. İlki uzun ve orta mesafe uygulamaları için taşımacılıktaki telep daralmasıydı. Bu daralmanın özellikle inşaat segmentindeki istikrarla kısmen telafi edileceği umuluyordu.
İkincisi, devam eden ve değişmeyen tüketici harcamaları ile sürdürülen gayri safi yurtiçi hasıladaki güçlü artıştı. Üçüncü varsayım galon başına 3 Dolar ile dizel fiyatındaki dengeydi.
Bununla birlikte zaten Kasım ve Aralık 2019’da ağır hizmet kamyon satışlarında aşağı doğru bir eğilim vardı. Özellikle geçen kasımda Sınıf 8 kamyonlar için bir önceki aya göre yüzde 20 düşüşle 17 bin 500 adet sipariş verildi. Eğer Sınıf 5’ten 8’e kadar tüm siparişler göz önüne alınırsa düşüş bir önceki aya göre yüzde 15, 2018 yılının kasım ayına göreyse yüzde 38 olarak gerçekleşti.
Pandeminin etkileri
Birleşik Devletler’de ağır hizmet kamyonu talebi aralık ayında da düşmeye devam etti ve satışlar 2018’in aynı ayına göre yüzde 11.4 oranında azaldı (Aralık 2018’de 26 bin 83 adet, Aralık 2019’da 23 bin 119 adet). 2019’un ilk aylarında da pazarda herhangi bir iyileşme olmadı.
Yıl, Amerikalılar 2020’nin ilk çeyreğinde ne buldularsa aldıkları için kamyon endüstrisi için göreceli olarak iyi başladı. Ancak bu kamyon satışlarına yansımadı. Ocak 2020’de yeni kamyon siparişleri 17 bin 700 adette kaldı. Ocak 2019’da 25 bin adet civarındaydı. Şubat ayında, otomotiv uzmanları tarafından öngörüldüğü gibi 17 bin ile 20 adet arası yerine satışlar 14 bin 100 adede düştü.
Birleşik Devletler’deki ekonomik döngünün zayıflığı, satılmayan kamyon stoğundaki artış ve pandeminin taşımacılık talebi üzerindeki etkileri pazar araştırmasında uzmanlaşmış olan Colombus Indiana merkezli Act Research’ü bu yıl için satış tahminlerini düşürmeye yöneltti. Act, şubat ayında yaptığı 224 bin kamyon satışı öngörüsünü martın başında 209 bin adede, daha sonra da 170 bin adede düşürdü.
Şu anda 170 bin adetlik öngörüye bile ulaşılamayacağı düşünülüyor. Wall Street Journal’e göre koronavirus taşımacılık talebini azalttığı için kamyon satışları düşüyor. Şu anki durumla ilgili tek olumlu haber ikinci el kamyon fiyatlarının düşmesi. Bu da taşımacılık operatörlerine uygun fiyatlı iyi kaliteli bir kamyon almak için iyi bir fırsat sunuyor.
Seçenek tahrik için yarış
Birleşik Devletler’de ağır hizmet segmentindeki (Sınıf 8) en önemli konulardan biri elektrikli kamyonların pazara girmesi. Şu anda önde gelen kamyon üreticilerinin dikkati kentiçi, banliyö ve bölgesel uygulamalar için akü elektrikli kamyonlara odaklanmış durumda.
Ancak uzun dönemde yakıt hücreli kamyonlar ön plana çıkacak. Yakıt hücreleri yaklaşık 700 barda araç üzerindeki silindir tanklarda gaz halinde bulunan hidrojen ile besleniyor. Yakıt hücreli kamyonlar, eğer hidrojen su hidrolizi yoluyla ve yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik kullanılarak elde ediliyorsa sıfır çevresel etki ile maliyet etkin bir şekilde uzun mesafelerde çalışabiliyor.
Akü elektrikli kamyon sektöründe yaşanan en son gelişme Freightliner tarafından lojistik operatörlerine teslim edilen ilk kamyonlar. Bunlar ağır hizmet Sınıf 8 eCascadia ve eM2 orta hizmet dağıtım kamyonlarından oluşuyor.
Volvo Trucks Kuzey Amerika da VNR Electric kamyonu ile akü elektrikli kamyon pazarına girdi. Los Angeles bölgesinde yeşil ulaşım araçlarını test etmek için Düşük Etkili Yeşil Ağır Nakliye Çözümü (IŞIKLAR) projesinin bir parçası olarak toplam 23 VNR Electric kamyonun yola çıkması planlanıyor.
Geleceğin otonom sürüşü
Sınıf 8 kamyonlar için SAE Seviye 4 (Aktarma merkezinden aktarma merkezine sadece özel bir uygulama için araçta sürücü bulunmadan) otonom sürüş, Kuzey Amerikalı araç üreticilerinin odaklandıkları bir başka araştırma alanı.
Birleşik Devletler iki iyi nedenden dolayı bu çözümlerin geliştirilmesi için eşsiz fırsatlar sunuyor. Bunlardan ilki kamyon üreticileri ve yazılım geliştirmecilerin tek bir yasal kurumla yani Birleşik Devletler Ulaştırma Bakanlığı ile görüşüyor olmaları. İkincisi ise aktarma merkezleri birbirlerinden binlerce kilometre uzakta bile olsa Kuzey Amerika otoyollarının düzenli trafik akışının bir aktarma merkezinden diğerine otonom sürüş için ideal şartları sunuyor olması. Kamyon, otoyoldan çıktıktan sonra ete kemiğe sahip bir sürücü aracı son varış noktasına ulaştırıyor.
Daimler Grubu, Kuzey Amerika’daki kuruluşu Freightliner ile bu çözüm üzerinde çalışıyor. Freightliner, 2015 yılında otonom ağır hizmet uzun yol kamyonu prototipi olan Inspiration Truck’ı tanıtmıştı. Geliştirme sürecini hızlandırmak için Daimler, geçen yıl otonom sürüş çözümlerinde uzman bir firma olan Torc Robotics’i bünyesine katmıştı.