Her evde neredeyse alışkanlık haline gelmiştir akşam sohbetlerinde meyve tüketmek. Hele de ekran karşısında güzel bir film izlerken tatlı bir şeyler tüketmek ne kadar da keyiflidir. Ancak maalesef meyvenin içinde bulunan şeker, vitamin ve minerallerden çok daha hızlı bir şekilde hücre içine giriyor. Bu yüzden şeker içeriği yüksek olan, üzüm, muz, karpuz vb. gibi meyveleri akşam geç saatlerde tüketmek çok sağlıklı bir alışkanlık değil. Hele bir de bunun yanında bol tuzlu ve kavrulmuş ayçekirdeği ya da İzmirlilerin deyimi ile çiğdem tüketiyorsak vücudumuzdaki insülin hormonumuzun dengesini bozuyoruz demektir. Ayrıca bu meyveleri tükettikten sonra hiçbir egzersiz yapmadan hemen uykuya geçiyorsak, meyvenin içindeki şekeri kaslarımızda enerjiye dönüştürmek yerine karaciğerimizde yağ olarak depoluyoruz. Bu da hiç istenmeyen bir durum. Elbette meyvelerin vitamin, mineral ve lifli yapısından faydalanmak için şeker yükü az olan dut, yaban mersini, ahududu, böğürtlen gibi kırmızı orman meyvelerini, nar ve nar suyunu (günde 50 ml olabilir.), turunçgilleri kabuk içindeki beyaz kısımları ile sabahları kahvaltı sonrasında tüketip, üzerine hareket eder veya spor yaparsak karaciğerimizin yükünü hafifletir, daha konforlu bir yaşam sürebiliriz. Ayrıca kahvaltıda yumurta tüketirken yanında yediğimiz meyvenin şekeri yumurta içindeki sağlıklı hücre fonksiyonları için gerekli B12 vitamininin hücre içine hızlı geçmesini sağlıyor. Bundan sonra akşamları ekran karşısında meyve tüketirken bunları hatırlamanız dileğimle hoş kalınız!..