TRATON CEO’su Andreas Renschler: “Gelecek 10 – 15 yıl içinde her üç kamyon ve otobüsümüzden biri, çoğu elektrikli olmak üzere, seçenek bir tahriğe sahip olacak.”
TRATON markaları MAN, Scania ve Volkswagen Caminhões e Ônibus içten yanmalı motora tamamlayıcı bir çözüm yaratmayı amaçlayan bir elektro mobilite atağına kendilerini adadılar. Volkswagen AG Yönetim Kurulu Üyesi ve TRATON SE CEO’su Andreas Renschler, 2 Ekim tarihinde İsveç Södertalje’de gerçekleştirilen TRATON GROUP Yenilikçilik Günü’nde yaptığı açıklamada “Hedefimiz önder elektrikli kamyon ve elektrikli otobüs tedarikçisi olmak. 2025’e kadar elektro mobiliteye toplam 1 milyar Euro’dan fazla harcama yapmayı planlıyoruz.” dedi.
Elektro mobilitenin pazardaki kabulü dolum altyapısına ve filolar için oldukça önemli bir karar ölçütü olan akü ile güçlendirilen bir aracın satın alma ve işletme maliyetine son derecede bağlı. Andreas Renschler, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Müşterilerimizin e-mobiliteye olan ilgisi açık bir şekilde artıyor. Orta vadede dağıtım hizmetlerinde kullanılan akü ile güçlendirilmiş ticari kamyonların ve kentiçi otobüslerin Toplam Sahiplik Maliyeti (TCO) fosil yakıtla güçlendirilen araçlarınkiyle kıyaslanabilir hale gelecek. Bunun nedeni akü hücrelerinin daha ucuz ve hizmet ömürlerinin daha uzun hale gelecek olması. Eğer gerekli ön koşullar doğru zamanda sağlanırsa, Grubumuz için gelecek 10 – 15 yıl içinde her üç kamyon ve otobüsümüzden birinin, çoğu elektrikli olmak üzere, seçenek bir tahriğe sahip olacağını umut ediyorum Bu ön koşullardan biri seçenek yakıtlar ve elektrik için altyapının kusursuz bir operasyonu garanti edecek şekilde tamamen elde edilebilir olması.”
TRATON GROUP’un önemli bir gücü geliştirme masraflarını üç markaya dağıtabilme yeteneği. TRATON SE Ar-Ge Başkanı ve COO’su Christian Levin, “Grupta, 2020 yılında Scania ve MAN tarafından üretilecek ilk seri üretim tamamen elektrikli kentiçi otobüslerinde kullanılacak ortak modüler bir elektrikli tahrik takımı geliştiriyoruz. Markaya ve kullanım alanına bağlı olarak bireysel olarak modifiye edilebilecek. Sonuçta asgari sayıda parça ve maliyetle azami sayıda bireysel çözüm üretilmiş olacak.” şeklinde konuştu. TRATON, ilk kez elektro mobilite için markaların ortak kullanacağı bir geliştirme bütçesi ayırdı ve tüm Grup içindeki takımları bir araya getirdi. Bu takımlar, elektrikli tahrik sistemlerinin yeni nesli, akü yönetimi için bir yazılım ve uyumlu bir şasi yapısı üzerinde çalışıyorlar. TRATON markaları, şimdiden yüzde 25’i 2018 yılında alınmak üzere binden fazla elektro mobilite patentine sahip bulunuyor.
TRATON GROUP içindeki markaların etkinlikleri açık bir şekilde belirlenmiş durumda. Birçok farklı fosilsiz seçenek üzerinde çalışan Scania, sürdürülebilir taşımacılık çözümlerinde yenilikçilik önderi konumunda. Tam bir yelpazeye sahip olan iş ortağı MAN, hafiften ağır ticari taşıtlara uzanan geniş bir yelpaze stratejisini takip ediyor. Volkswagen Caminhões e Ônibus’un yaklaşımı ise özellikle Latin Amerika ve Afrika pazarları için paranın en iyi karşılığı ile terzi işi çözümler sunmak.
Volkswagen Caminhões e Ônibus (VWCO), elektrikli kamyonlar için dünyanın en büyük satın alma niyet anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşma kapsamında Brezilyalı bira ve meşrubat üreticisi Ambev, bin 600 kamyon sipariş etti. Teslimatlar 2020 yılında başlayacak. VWCO’nun elektrikli kamyonu Avrupa’da ilk kez Yenilikçilik Günü kapsamında test edildi. Brezilya’da elektrikli kamyonların pazara girişini hızlandırmak için VWCO, kısa bir süre önce Brezilya’daki Ar-Ge ve üretim kompleksinde bir e-Konsorsiyum oluşturduğunu açıkladı. Böylece ilk kez bir taşıt üreticisi, üretimden dolum altyapısı kurmaya ve akü paketinin kullanım ömrünü yönetmeye, şirketin tamamen bütünleşik tedarik zincirine bağlılığını güçlendirmeye kadar elektrikli kamyonları için tam bir destek yapısı oluşturdu.
Scania, 2019’un sonlarında Stockholm’un anakent alanında Nobina için yolcuları elektrikli ve otonom bir şekilde taşıyacak bir otobüsü çalıştırmayı planlıyor. Scania, Norveç’in en büyük gıda toptancısı olan Asko ile birlikte elektrik enerjisinin taşıtta bulunan yakıt hücrelerinde yenilenebilir kaynaklardan elde edilen hidrojen gazından dönüştürüldüğü elektrikli tahriğe sahip yakıt hücreli bir kamyonu test ediyor. Daha sonra Asko, Scania’nın akü elektrikli kamyonunu test edecek. MAN tarafından üretilen 26 ton toplam yüklü ağırlığa sahip elektrikli kamyonlar şu anda Avusturya’da müşteriler tarafından test ediliyor. Başka müşterilerin test etmesi için genişletilmiş eTGM üretimi bu yıl başlatıldı. MAN’ın yeni eTGE elektrikli vanının satışları ise pazara sunulmasıyla başladı. Son 12 ayda 150’den fazla eTGE elektrikli van satıldı.
Yüksek verimli dizel tahrik sistemlerine ek olarak, seçenek tahriklerin ve biyoyakıt, etanol gibi yakıtların ya da LNG ve CNG gaz teknolojilerinin yanı sıra hibrit ve plug-in-hibrit çözümleri karbondioksit yayımlarını azaltacak çabalarda önemli bir rol oyunuyor. Üç markanın seçenek tahrikler alanında uzun bir geleneği ve çok iyi bir pazar konumu bulunuyor. MAN, Avrupa’da doğal gazlı kentiçi otobüslerinde önder tedarikçi konumunda. Scania, biyoetanol kamyonlardan ve otobüslerden sıvılaştırılmış biyogaza kadar bugün pazardaki en geniş seçenek yakıtlı taşıt yelpazesini sunuyor. Buna karşın TRATON’un elektrikli taşıt projeleri orta ve uzun vadede artmaya devam edecek. Zira elektrikli taşıtlar daha satın alınabilir ve daha az maliyetle işletilebilir hale gelecek. Andreas Renschler, bu konudaki görüşlerini “Bugün ve gelecek için ürünlere sahibiz.” şeklinde özetledi.
TRATON GROUP; yaratıcılık, cesaret ve işbirliği ile Küresel Şampiyon olacak
TRATON GROUP, İsveç’teki Yenilikçilik Günü’nde ticari taşıtlardan birlikte çalışmanın yeni yollarına kadar geniş bir yenilikçilik yelpazesi sergiledi. TRATON CEO’su Andreas Renschler, yenilikçiliği şöyle tanımladı: “Bu bir ruh hali. Yenilikçilik her zaman daha iyi olmak, müşterilerimize ve onların müşterilerine değer katmak için çaba harcamak anlamına geliyor.”
MAN, Scania ve Volkswagen Caminhões e Ônibus markaları arasındaki sinerjiden işbirlikçi bir şekilde yararlanmak TRATON’un başarısındaki anahtar. Grup, dört yıl önce kurulduğunda çok şey başarıldı. Satışları ve kazancı yıldan yıla artış gösteren Grup, bu yıl itibariyle Frankfurt ve Stockholm borsalarına kote oldu.
Araştırma ve geliştirme, satınalma, stratejik ürün planlama, stratejik ittifak yönetimi ve stratejik üretim ağından sorumlu TRATON COO’su Christian Levin, markalar arasındaki sinerjinin itici gücü olarak İsveç’te yerleşik ekibiyle TRATON GROUP’un küresel operasyonel etkinliklerine önderlik ediyor. Christian Levin, Yenilikçilik Günü’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Grup çapında koordine edilen araştırma ve geliştirme, Küresel Şampiyon olma misyonumuza ulaşmada bize güç veriyor. Tüm markalar için ortak modüler bir platform müşteri taleplerine daha hızlı, daha iyi ve daha etkin bir şekilde yanıt vermemizi sağlıyor. Geliştirme bölümlerimizdeki elektronik ve yazılım uzmanlarının oranı çarpıcı bir biçimde artıyor. Önümüzdeki beş yıl içinde dijitalleşmeye bir milyar Euro’dan fazla yatırım yapmayı amaçlıyoruz.”
TRATON için yenilikçilik sadece teknik ürünler anlamına gelmiyor, aynı zamanda bir ruh halini tanımlıyor. Yenilikçilik için üç anahtar öğe parçaların ve ürünlerin modülerleşmesi, geleneksel ve yeni teknolojilerin yanı sıra iş modelleri ağı kurmak için yazılım ve sistemler ve sınırları ve markaları aşan bir işbirliği tesis etmek üzere insanlar ve işbirliği olarak tanımlanabilir. Yenilikçilik gününde bu üç öğenin her biri için TRATON markalarının CEO’larının Grup içindeki başarılı işbirliği örneklerini verdikleri özel oturumlar gerçekleştirildi. MAN CEO’su Joachim Drees modülerleşme, Scania CEO’su Henrik Henriksson yazılım ve sistemler ve Volkswagen Caminhões e Ônibus CEO’su Roberto Cortes insanlar ve işbirliği hakkında konuştu.
Modülerleşme
Yeni MAN kamyon neslinin tanıtımından kısa bir süre önce Münihli marka MAN Truck & Bus’ın CEO’su Joachim Drees, modülerleşmenin geçmişte MAN kamyonların geliştirilmesinde oynadığı rolü açıkladı. Doğru tasarım ve az sayıda parçanın akıllı birleşimi ile daha iyi sürümler ve özel müşteri gereksinimleri için daha terzi işi konfigürasyonlar mümkün. Drees, aynı zamanda TRATON GROUP içindeki diğer örneklerden bahsetti ve TRATON modülerleşme uzmanı Niklas Bruce ile birlikte Scania’nın modüler platform modelinden esinlenilen ve Grup içindeki taşıtlar için araç şasisine kadar aktarma organlarını kapsayan yeni geliştirilen modüler platformu anlattı. Modülerleşmeye karşın üç marka da açık bir şekilde tanımlanmış konumlarını koruyacak.
Yazılım ve sistemler
Scania CEO’su Henrik Henriksson, dijitalleşmenin ve ağ sistemlerinin taşımacılık endüstrisi üzerindeki kapsamlı etkisini anlattı. Modern bir ticari taşıtın kalbi dijital. Kontrol sistemleri, hizmetler ve birbiriyle bağlantılı taşıtlar ve hizmetler, müşteriler için verimliliği artıran yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini olanaklı hale getiriyor. Şimdiden mühendislerinin üçte birinin yazılım geliştiricilerden oluştuğunu açıklayan Henrik Henriksson, madenlerde kullanılan otonom bir araç olan Scania’nın yeni kavram taşıtını ilk kez tanıttı. Henrik Henriksson, İsveçli taşımacılık hizmet sağlayıcısı Nobina’dan Daniel Mohlin ile birlikte Stockholm çevresindeki bölgede işbirlikçi otonom ring hizmeti çözümü hakkında bilgi verdi.
İnsanlar ve işbirliği
Sanayideki en parlak beyinleri tek bir çatı altında toplamanın yeterli olmadığını, insanların ne kadar iyi işbirliği yaptığının daha önemli olduğunu kaydeden Brezilyalı kamyon markası Volkswagen Caminhões e Ônibus’un CEO’su Roberto Cortes, TRATON’da işbirliğinin müşteriler, dış ortaklar ve TRATON GROUP içinde olmak üzere tüm seviyelerde bir başarı etkeni olduğunun altını çizdi. Güney Amerikalı markanın CEO’su, bütünleşik ticari taşıt üretiminin ortaklar ve tedarikçilerle birlikte yürütüldüğü Brezilya’daki fabrikadaki modüler konsorsiyuma özellikle dikkat çekti. Bu model ilk kez elektrikli taşıtların üretimine de aktarıldı.
TRATON’un ortak şirketleri ve Grup’un birçok birimi, Yenilikçilik Fuarı olarak adlandırılan özel sergide e-mobilite, otomasyon, dijital hizmetler ve yeni iş modelleri hakkındaki uzmanlıklarını sergilediler ve gazetecilerin sorularını yanıtlandırdılar.
TRATON GROUP, gelecek beş yıl içinde Ar-Ge’ye 1 milyar Euro’dan fazla yatırım planlıyor
TRATON GROUP; bağlantılı taşıtlar, lojistik ve otonom sürüş ile aşama kaydediyor. Bu yolda MAN, Scania ve Volkswagen Caminhões e Ônibus (VWCO) markaları daha çevik olmak ve maliyetleri azaltmak için ortak platformlar geliştiriyorlar. Bu nedenle TRATON’un araştırma ve geliştirmesi dijitalleşmeye odaklanıyor. 2024’ün sonunda bu alana 1 milyar Euro’dan fazla Ar-Ge harcaması yapılmış olacak. TRATON CEO’su Andreas Renschler, Yenilikçilik Günü’nde şu açıklamayı yaptı: “Dijital hız şeridine girmeyi ve bir donanım tedarikçisinden bir yazılım ve hizmet tedarikçisine evrilmeye devam etmeyi istiyoruz.” TRATON GROUP’ta işe alınan mühendislerin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan yaklaşık 2 bin yazılım mühendisinin bugün markalar için çalışması son derece anlaşılabilir.
Otonom şürüş için ortak platform
Grup halen otonom sürüş için bir ortak platform üzerinde çalışıyor ve gerçek kullanımda ya da test edilen birçok araca sahip bulunuyor. TRATON, ayrıca VW Group ve ortaklarının geniş bilgisinden faydalanmak için olanakları araştırıyor. TRATON COO’su Christian Levin, “Otonom sürüş gelmiyor. Zaten burada. Şimdiden test taşıtlarını teslim ettik ve birçok test yolda.” şeklinde konuştu.
Sürücü kabini bulunmayan yeni otonom Scania kavram taşıtı “AXL”in gerçek bir uygulaması küresel konuklara Yenilikçilik Günü kapsamında gösterildi. 2018’den bu yana otonom Scania kamyon Avustralya’da Rio Tinto madeninde kullanılıyor. Scania, 2019’un sonlarında Stockholm’un anakent alanında Nobina için yolcuları elektrikli ve otonom bir şekilde taşıyacak bir otobüsü çalıştırmayı planlıyor. MAN, birkaç ay içinde Hamburg limanı ile kamyonların otobanın bazı kısımlarında yüksek oranda otonom şekilde kullanılacağı geniş ölçekli uygulamalı testleri başlatacak. Limana varıldığında sürücü araçtan inecek ve kamyon otonom bir şekilde Altenwerder koteyner terminaline devam edecek. Burada otonom olarak boşaltılacak ve kendi kendine sürücüye dönecek. MAN, şu anda Münih’teki fabrikasında liman ortamını simüle ediyor ve taşıtın testini gerçekleştiriyor.
2025’te bir milyondan fazla bağlantılı kamyon
TRATON GROUP’un müşterilerinin bağlantılı taşıt sayısı hızlı bir şekilde artıyor. 2018’in sonunda 450 bin bağlantılı taşıt varken bu sayı 2019’da 600 bin adede ulaştı. 2025’in sonunda bu sayının bir milyon taşıttan fazla olması bekleniyor. 2019 başından bu yana MAN ve Scania tarafından teslim edilen neredeyse her yeni orta ve ağır hizmet kamyonu bir şekilde bağlantılı idi. VWCO, ekim ayından itibaren taşıtlarını standart olarak Grubun bağlantılılık çözümüyle donatmaya başladı. Dijitalleşme ve bağlantılı taşıtlar, yeni tekliflerin ve iş modellerinin yanı sıra taşıtlar için sürekli iyileştirme düşüncesine öncülük ederek TRATON markalarının hizmet işini destekliyor. Müşteriler maliyetleri azaltabiliyorlar ve taşıtlarını ve filolarını daha etkin bir şekilde yönetebiliyor ve daha iyi kullanabiliyorlar. Müşterilerin elde ettiği birçok fayda içinde artırılmış çalışma zamanı, azaltılmış bakım giderleri, düşük yakıt tüketimi, daha iyi güzergah planlama ve tabii ki çevreye daha az zarar bulunuyor. Markalar müşterilerle yakın işbirliği içinde terzi işi çözümler geliştiriyorlar. Danışmanlık şirketi Deloitte’e göre sadece telematik pazarı 2016 yılındaki 2.3 milyar Euro’dan 2026 yılında 10 milyar Euro’ya çıkacak. Tahmine göre şu anda Avrupa’daki kamyonlar ortalama yüzde 50 – yüzde 60 sığa kullanımı ile çalışıyorlar. Akıllı dijital çözümler, boş sürüşlerin ya da kullanılmayan taşıtların sayısını, dolayısıyla da karbondioksit yayımlarını belirgin bir biçimde azaltabilecek. Andreas Renschler, “Dijitalleşme iklimin korunmasına önemli bir katkıda bulunabilir.” dedi.
Yeni MAN kamyon kullanılabilirlik ve bağlantılılıkta yeni ölçütler belirleyecek
Kamyon işinde model döngüleri otomobil endüstrisindekilerden farklı. Tamamen yeni bir kamyon nesli her 15 ila 20 yılda bir geliştiriliyor. MAN CEO’su ve TRATON İcra Kurulu Üyesi Joachim Drees, “2020’nin başında yeni kamyon neslimizi üretim hattından çıkaracağız.” açıklamasını yaptı. Yeni kamyon nesli, 2000 yılında sunulduğundan bu yana sayısız sürümüyle milyonlarca adet satılan güncel ve son derece başarılı ürün serisinin yerine geçecek. MAN’ın yeni amiral gemisi kullanıcı dostluğunun yanı sıra sadece bugünün değil yarının da dijitalleşme, otomasyon ve tahrik sistemleri kavramları için bağlantılılık alanında da yeni ölçütler belirlemek için tasarlandı. Joachim Drees, şunları vurguladı: “Bu yeni kamyon nesli müşterilerimizin ve sürücülerin işlerini daha kolay, daha verimli ve daha konforlu hale getirmek için onların somut ihtiyaçları temel alınarak geliştirildi. Bu yeni bir kamyondan ziyade bütünleşik bir taşımacılık çözümü. Bu araç hem taşımacılık firmalarını hem de sürücüleri etkileyecek.”
RIO, Volkswagen Group Logistics için dijital omurga geliştiriyor
Sadece taşıtlar için değil lojistik için de dijitalleşme olanakları ile tanınan MAN ve Scania, 2016 yılından bu yana dijital taşıma organizatörü Sennder’in de aralarında bulunduğu yazılım firmalarına çift haneli milyon Euro tutarında yatırım yaptılar. TRATON, 2016’da kendi dijital markası RIO’yu kurdu. Firma tüm lojistik ekosistemi için dijital hizmetler geliştiriyor ve şu anda açık, bulut temelli platformu ile 115 binden fazla kamyonu bağlıyor. Daha önceleri firmanın teklifi küçük filoları ve dağıtım firmalarını hedeflerken, RIO artık tamamen yeni bir müşteri segmentine açıldı. RIO, süreçlerini dijitalleştirirken Volkswagen Group’un Grup Lojistiği’ni destekliyor olacak. İşbirliği, daha şeffaf ve verimli süreçlerle önemli kazaçlar elde etmeyi amaçlıyor.
Volkswagen Group Logistics GmbH & Co. OHG Almanya’da en yüksek ciroya sahip lojistik firmalarından biri. Sadece Avrupa’da yoğun bir tedarikçi, üretim tesisi, satış pazarı ve bayi ağında günlük 18 bin kamyon taşıması düzenliyor. Grup Lojistiği, 13 Grup markası ile birlikte gittikçe artan bir malzeme ve mal akışını yönetiyor ve bu zorlukla başa çıkabilmek için verimli ve gelecekte de kullanabileceği bir IT çözümüne ihtiyaç duyuyor. Volkswagen Group Logistics Başkanı Thomas Zernechel, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “İşimiz büyük bir karmaşıklığı içeriyor. RIO ile planlanan işbirliği taşımacılık sektöründe dijitalleşme ile ilerlememizi ve daha fazla şeffaflık kazanmamızı sağlayacak. Bu bize işimizi en uygun şekilde kontrol etme ve mükemmelliğe ulaştırma olanağı sağlayacak. Boş sürüşleri ve rölanti zamanını azaltarak kullanımı en uygun hale getirmemiz çevreyi koruma hedefimize ulaşmamıza da yardım edecek.” Volkswagen Group ile 150’den fazla taşıma organizatörü çalışıyor. Gelecekte, bu ağdaki her bir kamyon aynı dijital ortamda kaydolacak.