ZF Friedrichshafen AG, merkezinin bulunduğu Friedrichshafen’da gerçekleştirdiği Teknoloji Günü 2018 etkinliğinde ticari taşıt ve lojistik sektörlerini odağa alarak, geleceğin hareketlilliğine olan kapsamlı yaklaşımını tanıttı.
Sanayideki en geniş aktarma organları ve şasi teknolojileri ürün yelpazesinin yanı sıra etkin ve edilgin güvenlik teknolojisini temel alan ZF, “Yeni Nesil Hareketlilik” ihtiyaçları için kendini stratejik bir sistem tedarikçisi olarak konumlandırıyor. Şirket, bu yılki ZF Teknoloji Günü’nde tüm bir lojistik zinciri için geleceğe yönelik etkin çözümlerini sundu.
Özerk (otonom) depo
İki yenilikçi çözüm ile ZF, taşımacılık şirketlerinde, hava ve deniz limanlarında ve diğer ilgili iş alanlarında dağıtım lojistiğinin gideceği yön hakkında fikir veriyor. Gelecekte, araçlar ilgili varış noktalarında swap body’lerin ve treylerlerin manevralarını özerk (otonom) olarak gerçekleştirecekler. Bu, ZF’nin ana ilkesi olan “gör. düşün. uygula.”nın takip edilmesiyle olanaklı hale gelecek.
Bu ilkeyi temel alan teknoloji şirketi ZF; verimliliği, hızı ve çevreciliği artırırken kazaları azaltmayı ve hasarlardan kaçınmayı hedefleyerek, lojistik sektörü için çözümler geliştiriyor. Daha da önemlisi, manevra yapma yeteneğine sahip sürücüsüz kamyonlar lojistik sektöründe gittikçe büyüyen kalifiye çalışan bulma sorununa da çözüm sağlayacak.
Lojistik sektöründe olumlu bir büyüme gözlenirken taşımacılık hacmi de artıyor. Ancak diğer yandan esneklik gereksinimleri artarken zaman ve maliyet baskısı öne çıkıyor. Özellikle nakliye şirketlerinde profesyonel sürücüler konusunda daha da bariz bir şekilde görülen iyi eğitim görmüş personel eksikliği ilave yükler getiriyor. ZF Yenilikçi Kamyon ve Terminal Çekicisi ile ZF, taşımacılık şirketlerinin karşılaştığı bu tür sorunlara gelecek odaklı çözümler sunuyor. ZF Ticari Taşıtlar Teknoloji Bölümü Başkanı Fredrik Staedtler, düşüncelerini şöyle açıklıyor: “Teknolojilerimiz sayesinde özerk (otonom) araçlar; görebiliyor, düşünebiliyor, uygulayabiliyor ve depolarda ya da benzeri özel alanlarda akıllı lojistik fikrini gerçeğe dönüştürüyor. Bu araçlar, manevra hasarlarını ve zaman kayıplarını önleyerek lojistik firmalarına rekabetçi bir avantaj sunuyor. Bu nedenle şu anda mevcut yenilikçi araçlarımızda bulunan işlevler yüksek talep gören ve kısa zamanda kendini ödeyen uygulamalar.”
Yeni swap body teknolojisi verimliliği ve güvenliği artırıyor
Bir depoda manevra yapılırken, konteynerlerin kaldırılması, taşınması ve indirilmesi (yükün bir kamyondan indirilip diğer kamyona yüklenmesi) gibi zorlu görevler büyük ölçüde sürücülerin becerilerine bağlı olan, uzun süren ve genellikle maddi hasarlara neden olabilen durumlar olarak karşımıza çıkıyor. Üç dingilli ağır bir hibrit kamyonu temel alan ZF Yenilikçi Kamyon ise bu görevleri sürücü olmadan yerine getiriyor. Sürücü, tesise girer girmez araçtan inebiliyor, özerk sürüş modunu etkinleştirebiliyor ve bir kahve molası verebiliyor. Kamyon, özerk ve elektrikli bir sürüşle hedef konumuna kadar yolunu buluyor. ZF Yenilikçi Kamyon, burada yeni bir konteyner yüklüyor. Merkezi bilgisayar ZF proAI (ZF İleri Yapay Zeka) tarafından kontrol edilen ZF Yenilikçi Kamyon, bu işi hızlı, kesin ve olabilecek en yüksek emniyetle gerçekleştiriyor. Bunlara ek olarak stres, yorgunluk, dikkat dağınıklığı, karanlık ya da kötü hava koşulları kamyona etki edemiyor.
ZF proAI, Yenilikçi Kamyon’un beyni olarak görev yaparken diğerleriyle birlikte etkin elektrohidrolik ReAX ticari taşıt direksiyon sistemi ve TraXon Hybrid otomatik vites kutusu gibi ZF teknolojileri kamyonun hareket etmesini sağlıyor. TraXon Hybrid otomatik vites kutusu sistemi, yayımsız sürüşe olanak sağlayan modüler bir elektrik motoruna sahip. ZF Yenilikçi Kamyon’un yönlendirme ve görüş özellikleri için ZF, bir GPS sistem ile tamamlanan düşük maliyetli kamera tabanlı ve lazer destekli duyarga yapısı kullanıyor.
Özerk (otonom) yükleme
Gelişmiş duyarga teknolojisi Terminal Çekicisi’nin kendi etrafını gözlemesine olanak sağlıyor. Burada merkezi bilgisayar ZF proAI, boylamsal ve enlemsel yönlendirme işlevlerini koordine ediyor. Bu sayede terminal çekicisi bir kamyondan treyleri alıyor ve yükleme ve boşaltma için yükleme rampasına özerk olarak manevra yapıyor. Bu işlem bittkten sonra treyleri tekrar kamyona geri götürüyor.
Yükleme alanında bulunan bir bilgisayar güzergahı hesaplıyor ve kablosuz bir sinyal ile veriyi ZF OPENMATICS telematik sistemin araçta bulunan birimine aktarıyor. Araçtaki ZF proAI, bilgiyi gerçek zamanlı olarak işliyor ve motorun, direksiyonun ve frenlerin etkinleşmesi için işleme sokuyor.
Elektronik yönlendirmeli ticari taşıtlar
Akıllı ve dinamik bir yönlendirme sistemi her bir yenilikçi araca nereye ne zaman gideceğini ve orada ne yapacağını söylüyor. Özerk (otonom) sürüş modu etkinleştirildiğinde, araç otomatik olarak depodaki wireless (LTE/WLAN) radyo sinyali ve araç üzerindeki Openmatics birimi aracılığıyla sisteme giriş yapıyor. Yönlendirme, örneğin aracın o anki konumunu ve diğer araçların tesisteki güzergahlarını sürekli kontrol ediyor ve gerekli olduğunda aracın kendi güzergahını ayarlıyor.
Asgari çaba, azami fayda
Araçtaki duyarga seti ve tesisteki yönlendirme sistemi sayesinde sürücüler tabletlerinde nasıl yaklaşacaklarını ve ilgili swap body’yi nasıl hızlı ve yumuşak bir şekilde alabileceklerini görebiliyorlar. Bununla teknoloji şirketi ZF, hem manuel hem de özerk sürüşün yanı sıra sürücüsüz lojistiğin geleceğine göz atarak kamyon filoları için kullanışlı işlevlerde öncülük yapıyor.
Son nokta teslimatı
Online ticaretin hızlı büyümesi kargo şirketlerinin üzerindeki baskıyı da artırıyor. Sadece Almanya’da 2021 yılına kadar yıllık paket gönderim sayısının dört milyar adet seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. Ayrıca artık daha çok sayıda müşteri, teslimatlarını ne zaman ve nerede teslim alacaklarını kendileri belirlemek istiyor. Elektrik tahrikli Yenilikçi Van ile ZF, özerk sürüş alanındaki kapsamlı uzmanlığını lojistik sektörünün gereksinimlerine aktarıyor. Bunu yaparken de müşterinin isteklerini gerçek zamanlı olarak dikkate alan ve en verimli dağıtım güzergahını hesaplayan akıllı bir algoritma kullanıyor.
Federal Kargo ve Lojistik Birliği tarafından 2017 yılı için yapılan tahmine göre sadece Almanya’da 3.3 milyar adedin üzerinde paket ve kargo teslimatı gerçekleştirildi ve bu eğilimin giderek artması bekleniyor. Kargo şirketleri ve nakliye hizmeti veren şirketler için devasa bir iş yükü bulunuyor. Bir kargo çalışanı için günde 200 paket teslimatı nadir görülen bir durum değil. Ortalama olarak her bir teslimat için iki buçuk – üç dakika kadar zaman var. Bu süreye paketin fiziksel olarak teslim edilmesinden önce aracın park edilmesi, kapıya kadar yürünmesi ve zili çaldıktan sonra beklenmesi de dahil. ZF, 2016 yılında gerçekleştirdiği gelecek araştırmasında, son nokta lojistiği (Last Mile Logistics) konusunu ele almış ve teslimat personelinin müşterisine yaklaştığı son noktada karşılaştığı zorlukları araştırmıştı. Grup, şimdi lojistik servis sağlayıcıları için bir kavram araç sundu. ZF Yenilikçilik Yönetimi Müdürü Gerhardt Gumpoltsberger, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Yenilikçi Van ile nakliye sektörünün ihtiyaçlarını karşılayacak kapsamlı bir çözüm paketi geliştirdik. Kentiçi dağıtımda karşılaşılan çok çeşitli zorluklarla başa çıkmayı sağlayacak bu çözüm için, özerk sürüşten elektrohareketliliğe ve akıllı destek sistemlerine bağlantı kurmaya kadar birçok alandaki uzmanlığımızı bir araya getirdik.”
Sanal yönlendirmeli teslimat aracı
Yenilikçi Van, dördüncü seviye özerk (otonom) sürüş işlevleriyle donatıldı. Dağıtım vanı kentiçinde bağımsız bir şekilde manevra yapabilecek, yolda şerit olmaması durumunda bile aynı izde kalabilecek, hem trafik işıklarını hem de trafik levhalarını tanımlayabilecek ve tehlikeli durumlara tepki verebilecek şekilde tasarlandı. Araç, ayrıca çift sıra park etmiş araçlar gibi olası engelleri de algılayabiliyor ve engellerden kaçınabiliyor. Tablet temelli uzaktan kumanda kargocular için kolaylık sağlıyor. İki adres birbirine çok yakınsa ve yürüyerek gidilmesi daha kolaysa, Yenilikçi Van sanki sanal bir sürücüye sahipmiş gibi kargo çalışanını takip ediyor. Bir adresin önünde park yeri yoksa, kargo çalışanı aracı bir sonraki duruş noktasına gönderebiliyor ve araç burada durabileceği bir yer olup olmadığını kendi kendine aramaya başlıyor.
Görür, düşünür, harekete geçer ve sıfır yayımla çalışır
Sahip olduğu kapsamlı teknolojik özellikler ile Yenilikçi Van, ZF tarafından ortaya konan “gör. düşün. uygula.“ anlayışının çok net bir temsilcisi. Kamera, radar ve lidar duyargalarını içeren ZF duyarga seti, dağıtım aracının her zaman çevresinden haberdar olmasını sağlıyor. Kontrolü üstlenen ZF proAI merkezi bilgisayar, duyargalardan gelen veriyi işliyor ve karmaşık durumlarda aracın doğru bir şekilde tepki vermesini sağlıyor. Buna ek olarak, elektrikli direksiyon ve bütünleşik fren kontrolü (IBC) gibi akıllı mekatronik sistemler merkezi bilgisayardan gelen talimatları güvenilir bir şekilde uyguluyor. Binek otomobiller ve hafif ticari taşıtlar için elektrikli dingil tahrik sistemi tamemen elektrikli ve yayımsız bir sürüş sağlıyor.
Akıllı algoritmalar sayesinde paketler en doğru güzergahta taşınıyor
Her zaman en verimli dağıtım güzergahını belirlemek için Yenilikçi Van, bulut temelli bir destek sistemine ulaşıyor. Araçtaki her bir paketin teslimat yeri ve zamanının yanı sıra bozulabilir malların raf ömrü gibi veriler saklanıyor. Proje Müdürü Georg Mihatsch, bu özelliği “Algoritma bu bilgiyi alıyor, trafik şartları ya da enerji tüketimi gibi parametreleri ekliyor ve gerçek zamanlı olarak en uygun dağıtım güzergahını hesaplıyor.” sözleriyle açıklıyor ve şunları ekliyor: “Temel olarak, paketin kendisi müşteriye ulaşmak için en iyi yolu buluyor ve araç onu takip ediyor.” Kargo çalışanı bu bilgiyi bir karma gerçeklik (mixed reality) akıllı gözlük üzerinden alıyor. Böylece ilgili tüm bilgiyi görebiliyor.
Paketin ne zaman geleceğini seçme özgürlüğü
Tüketici de buluttaki destek sisteminden faydalanıyor. Uygulama sadece paketin güzergahını takip etme olanağı sunmuyor aynı zamanda kısa süreli bir ihbar ile teslimat bilgisi değiştirilebiliyor. Bu da her zaman tüketiciye kolayca paketlerini bir komşusuna yönlendirme ya da beklenmedik bir nedenle geç kalması durumunda teslimat saatini erteleme olanağı sağlıyor. Bu fayda aynı zamanda kargo çalışanı için de bir değer; çünkü kapı önünde beklemeden ya da ertesi gün ikinci kez gelmek durumunda kalmadan bir sonraki teslimatını yapabiliyor.
Özerk elektrikli araç platformları
Yarının kentiçi taşımacılığı yayımsız olacak, özerk hareket edecek ve büyük bir esneklikle çok farklı gereksinimleri karşılayacak. ZF’nin eğilim belirleyen teknolojileri bu amaçlara ulaşılmasına yardım edecek. Bu ivmeyi güçlendirmek ve yeni atılımlar yaratmak için ZF, diğer yenilikçi firmalarla oyun kurallarını değiştiren hareketlilik kavramlarıyla sonuçlanacak geliştirme ortaklıkları yapıyor.
Bu araçlar, akıllı mekanik sistemler oluşturmak için gelişmiş şasi ve aktarma organları teknolojilerini çevresel duyargalar ve artırılmış gerçeklik ile bir araya getiriyor ve daha bugünden geleceğin olası kentiçi trafiğine bir bakış olanağı sağlıyor.
Direksiyon ve pedallar olmayan sürücü bölümü
Tam özerk dağıtım kamyonlarından geleceğin robot taksilerine kadar özerkliğin artışıyla birlikte taşımacılık endüstrisinde yeni sürücü bölümü kavramları talep edilmeye başlandı. ZF ve Faurecia ortaklığında geliştirilen Eğilim Belirleyen Sürücü Bölümü, sürücü bölümü tasarımının gideceği yönü gösteren bir çalışma olarak sergilendi.
Direksiyon simidi ve pedalların bulunmadığı sürücü bölümünde üç adet büyük ekran bulunuyor. Sürücü ister sol ister sağ tarafa oturabiliyor. Bu da büyük bir esneklik, hareket özgürlüğü ve yeni kumanda seçenekleri sağlıyor. Sürücü bölümünün tasarımı ve etkileşim kavramı ZF’nin iş ortağı olan Faurecia tarafından geliştirildi.
ZF Bütünleşik Araç Güvenliği Direktörü Uwe Class, konuyla ilgili olarak “Eğilim Belirleyen Sürücü Bölümü, büyük taksilerin ya da dağıtım kamyonlarının sürücülerine otomatik sürüş bağlamında sahip olmak isteyecekleri birçok özgürlüğü sunuyor.” dedi. Faurecia Cockpit Sistem Bütünleştirme Sorumlusu Eric Vanel ise “Sürüşle ilgisi olmayan etkinlikler için de daha fazla alan sağlıyoruz ve sürücü ile yolcu tarafı arasındaki farklılıkları ortadan kaldırıyoruz.” şeklinde konuştu
Dördüncü seviye hafif ticari taşıtlar otomatik pilot ile hareket ettiğinde sürücüler diğer işlerle daha fazla ilgilenebiliyorlar. Hareket alanını engelleyen en büyük unsurlar olan direksiyon simidi ve pedallar geleceğin sürücü bölümünde büyük ihtimalle ortadan kalkacak. Direksiyon ve pedallar, dağıtım kamyonu sürücüleri araca binip inerken de engel oluşturuyorlar. ZF ve Faurecia’nın Eğilim Belirleyen Sürücü Bölümü, alışılageldik kumanda elemanlarını içermiyor. Yönlendirme, hızlanma ve yavaşlama geri planda çalışan aktüatörler tarafından gerçekleştiriliyor ve emirler aracın merkezi bilgisayarı ZF ProAI’den alınıyor.
Özgür koltuk seçimi
Sürücü manuel kumanda ile sürüş gerçekleştirmek istiyorsa veya buna zorunluysa, bunu Eğilim Belirleyen Sürücü Bölümü bütünleşik kumanda kolu sayesinde kolayca gerçekleştirebiliyor. Joystick şeklindeki kol sayesinde ivmelenme, frenleme ve yön değiştirme işlemleri neredeyse tek bir parmak hareketiyle gerçekleştiriliyor. ZF ve Faurecia’nın tam özerk hafif ticari taşıtlar için kontrol kavramı, sürücüye ister sol isterse sağ koltukta oturma seçeneği sunuyor. Bu özellik sadece dağıtım araçlarında kolaylık sağlamıyor, taksiye binen müşteriler de araca iniş binişlerinde büyük kolaylık yaşıyorlar. Farklı pazarlara yönelik olarak soldan veya sağdan direksiyonlu model zorunluluğu ortadan kalktığı ve bu sayede karmaşıklık da azaldığı için hafif ticari taşıt ve van üreticilerine de önemli bir fayda sağlanıyor.
Her şey ekranda
Eğilim Belirleyen Sürücü Bölümü kavramında ikincil sürüş işlevleri adı verilen sinyal verme, korna çalma ve silecek çalıştırma gibi işlemler her iki taraftan da devreye sokulabiliyor. Bunun için ortaya konumlandırılmış bir dokunmatik ekran bulunuyor. Klasik kumanda ve gösterge elemanları artık sürücü bölümünde yer almıyor. Bu elemanlar yerine ZF, gösterge panelinin sol ve sağ tarafına iki ilave ekran yerleştirdi. Bunlar sürücünün güncel olarak hangi koltukta oturduğuna bağlı olarak neredeyse istenen her şekilde kullanılabiliyor. En önemli sürüş verilerinin görüntülenmesi ve önemli iş görevlerinin alınması ve planlanması da tam otomatik sürüş sırasında mümkün olur. Ayrıca direksiyon simidi yüzünden ekranı görememek veya ekrana ulaşamamak da artık söz konusu değil.
ZF’nin örnek fabrikası dağıtım ve ürün lojistiği arasında akıllı arayüzlere sahip
Ağustos 2017’den bu yana ZF, Friedrichshafen yerleşkesindeki 2. Fabrika’yı dağıtım lojistiğini ve fabrika içi üretim malzeme akışını çok daha iyi bir hale getirmek için akıllı sistemler ile donatıyor. Şirket, “ZF Örnek Fabrika” ile bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Bunlardan ilki kamyonlar, intralojistik çekiciler ve endüstriyel kamyonlar gibi akıllı taşımacılık sistemleri için uygulanabilir çözümler geliştirmek ve pazarlamak. İkincisi ise diğer özerk sürüş geliştirme etkinliklerine katkıda bulunmak. Bu projeden elde edilen deneyimle, ZF ProAI gibi duyarga, kamera ve akıllı kontrol sistemlerinin geliştirme zamanı kısaltılabilecek. Bunlara ek olarak, Sanayi 4.0’ı özerk taşımacılık sistemleriyle birleştirerek üretimde daha verimli süreçler elde edilecek.
Modern sanayi üretiminin en önemli unsuru malzeme devir hızı. Malzemenin katma değer sağlamak amacıyla işlenmek üzere makineye veya montaj tesislerine gelmeden önceki hali de dahil olmak üzere, üretim süreci boyunca gerçekleşen mal hareketlerinin yaklaşık yüzde 70’i nakliyeden oluşuyor. Parçaların çalışma istasyonlarına teslim edilmesini en uygun şekilde düzenleyen üretim sistemleri, verimlilik ve üretkenlik alanında kayda değer artışlar sağlayabiliyor.
Bu, ZF Örnek Fabrika’nın elde ettiği başarılardan sadece biri. ZF Örnek Fabrika’nın başında bulunan İlker Sarı, diğer hedefleri de şöyle özetledi: “ZF Grubu’nun elektrohareketlilik, özerk sürüş, ticari taşıt teknolojileri ve endüstriyel teknolojiler alanındaki uzmanlığını bir araya getirmek istiyoruz. Pilot projelerimiz gelecek için birer vitrin niteliğinde. Burada şirket üç farklı açıdan fayda sağlıyor. Kendi üretimini en uygun şekilde düzenlemenin ve Sanayi 4.0 ile akıllı lojistik yaklaşımlarını birleştirmenin yanı sıra ZF, ticari taşıtlar ve endüstri teknolojileri pazarını da hedefliyor. Özerk sürüş sistemlerinin potansiyeli çok yüksek ve bu sadece kamuya açık yollar için değil, kapalı şirket alanları için de geçerli. Biz ayrıca özerk sürüş işlevlerini geliştirirken öğrendiklerimizi, ticari taşıtlar ve endüstriyel teknoloji alanlarında da kullanmak ve bu alanlarda da önder olduğumuzu göstermek istiyoruz.”
Kullanım Örneği 1: Depoda Gör – Düşün – Uygula
Burada on yıllardır başarıyla kullanılmakta olan alışılageldik sürücüsüz taşıma sistemleri (AGV) söz konusu değil. Bu sistemler daha çok tanımlanmış ve kısmen de sınırlandırılmış güzergahlarda hareket ediyor ve sadece basit nakliye faaliyetlerini yerine getiriyor. İlker Sarı, bu durumu şöyle açıklıyor: “Biz, kendi çevreleriyle etkileşime giren, akıllı duyargalar ve envanter yönetim sistemleriyle bağlantı kuran akıllı kontrol sistemlerini kullanan araçlardan bahsediyoruz. Bu araçlar esnekler ve güncel taleplere kendilerini uyarlıyorlar.” ZF Örnek Fabrika’daki özerk taşımacılık sistemleri birçok yeni işlevi yerine getiriyor. Örneğin sollama yapabiliyor, engellerden kaçınabiliyor ve yol kapalı olduğunda seçenek güzergah bulabiliyorlar. Akıllı kontrol sistemleri ve birbirine bağlı yönlerdirme sistemleri sayesinde, teslimat süreleri kısaltılıyor, araçlar daha fazla kullanılıyor ve ara depolama alanları azaltılırken malzeme taşımacılığı mükemmel bir şekilde önceliklendiriliyor ve kontrol ediliyor. İlker Sarı, “Üretimdeki ve lojistik süreçlerindeki envanter alan ihtiyacını azaltmaya katkıda bulunan teknoloji tüm sanayi için cazibe sunuyor.” dedi.
Proje, hammaddelerin tesellümü konusunda bir adım önden başlamayı başardı bile. Günümüzde nakliye şirketinin kamyonunun tam olarak ne zaman geleceğini kestirmek pek mümkün değil. Kapılardaki ve mal kabul alanlarındaki bekleme süreleri normalken taşımacılık kağıtları malzeme yönetimi sistemine elle giriliyor. ZF Örnek Fabrika takımı, tedarik zinciri yönetiminden uzmanlarla birlikte dijitalleşmeyi, daha kısa bekleme sürelerini ve çalışma dışı zamanların en uygun kullanımını amaçlayan bir senaryo üzerinde çalışıyor. Malı teslim alan taraf olarak ZF, kullandığı takip sistemi sayesinde teslimatı gerçekleştirecek kamyonun nerede olduğu ile ilgili her zaman bilgi sahibi oluyor ve kamyonun ne zaman geleceğini dakikası dakikasına biliyor. Sistem ayrıca teslimat sonrasında sürücünün dinlenmesi gerekip gerekmediğini de kaydediyor. Bu sayede boşaltma zamanları sürücünün dinlenme zamanları ile uyumlu olacak şekilde planlanıyor. Treylerin tesis arazisine gelmeden çekiciden ayrılması ve tesellüm alanına özerk taşımacılık sistemleriyle getirilmesi de düşünülebilecek bir uygulama. BLE etiketleri, navlunun nakliyesi sırasında oluşabilecek sarsılmalara ve diğer olaylara ilişkin dijital verileri kaydediyor ve ekli belgeler ile birlikte doğrudan malzeme yönetimi sistemine dijital veri aktarımı yapılmasına olanak sağlıyor.
Kamyon boşaltma alanına yaklaştığında gerekli forklift boşaltma alanına gönderiliyor. Bu sayede kamyonun bekleme ve boşaltım süresi kasılıyor ve kapılardaki bekleme süreleri kısalıyor.
Kullanım Örneği 2: Montaja uygun taşıma
Her gün yüzlerce montajı tamamlanmış ZF ticari taşıt şanzımanı Friedrichshafen’daki 2. Fabrika’dan çıkıyor. Bu şanzımanların her biri yaklaşık bin adet parçadan oluşuyor. Her saat gerçekleştirilen 100 büyük yükleme ile lojistik süreci son montaj alanına kadar getiriliyor. Her üretim şirketinde olduğu gibi ZF için de montaj süreçleri için lojistik tanımlamak son derece büyük bir öneme sahip. Bu senaryoda ZF Örnek Fabrika, hazırlık da dahil olmak üzere malzemelerin montaj istasyonuna özerk olarak gönderilmesi olarak adlandırılan yeni bir eğilim belirliyor. Başlangıç noktası malzemeleri montaja tam zamanında getiren bugünün milk-run trenleri. Malzeme dağıtımı ve milk-run trenler manuel olarak kontrol ediliyor. ZF Örnek Fabrika, klasik milk-run trenleri tamamen devreden çıkardı. Onların yerine özerk taşımacılık sistemleri doğrudan montajı yapılmamış parçaları montaj bölümüne tedarik ediyor. Bu yaklaşımla, lojistik süreçler daha iyi ve daha hassas biçimde kontrol ediliyor.
Bu süreçleri optimum şekilde hayata geçirebilmek için ZF fabrikasındaki malzeme akışı lojistik planlayıcıları doğrudan Örnek Fabrika’ya dahil edildi. İlk uygulama örnekleri bu yıl içerisinde hayata geçirilecek ve sonrasında geliştirmelere devam edilecek. Bu arada binek otomobil ve ticari taşıt sektörleri de bundan yararlanacak. Örnek Fabrika’dan elde edilen deneyim doğrudan özerk sürüş işlevlerinin gelişmiş mühendisliğine aktarılıyor.
Ürün ve malların verimli şekilde kontrol ve takip edilmesine yönelik veri platformu
Araç filoları, lojistik süreçleri, mallar veya şirket süreçleri için bireysel sistemlerin telematik aracılığıyla akıllı bir ağ halinde birleştirilmesi, giderek hızlanan dijitalleşmenin kilit öğelerinden biri. ZF tarafından sunulan OPENMATICS bağlantı çözümü sadece ürün ve malzemenin verimli şekilde takip edilmesini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda nakliye ve lojistik süreçlerini birbiriyle bağlantılı şekilde eksiksiz olarak belgeliyor. Bu sayede hizmet yönlendirmesi alanında yeni bir boyut elde ediliyor. OPENMATICS, yeni “deTAGtive Çağrı Düğmesi“ donanım etiketi ile ürün takip çözümünün tamamlayıcı parçasını oluşturuyor ve Sanayi 4.0’ın üretim bölümündeki çalışanlar arasında ve geleceğin çevik üretiminde hayata geçirilmesine olanak sağlıyor.
Test sürüşleri
ZF, geleceğin taşımacılık ve lojistik çözümlerini daha verimli, güvenli ve yayımsız hale getirmek için akıllı mekanik sistemler kullanıyor. ZF, elektrikli kentiçi otobüslere ve düşük yayımlı lojistik taşımacılık kamyonlarına geçişi mümkün olduğunca kolay ve esnek bir şekilde gerçekleştirmek için ticari taşıt üreticilerine teknoloji ve sistem uzmanlığı sağlıyor. Etkinliğe katılan basın mensupları, test sürüşleri ile ZF’nin en güncel yenilikçi ürünlerini ve teknolojilerini ilk elden deneyimlediler.
Basın mensupları test pistinde ZF TraXon otomatikleştirilmiş vites kutusuyla donatılan yüklü DAF XF çekiciyi, sekiz ileri oranlı tork konvertörlü ZF PowerLine tam otomatik vites kutusuyla donatılan yüklü IVECO Eurocargo çift kabinli kamyonu, 12 oranlı ZF TraXon Hybrid vites kutusu ile donatılan IVECO Stralis XP çekiciyi ve ZF’nin elektirkli tahrik dingili AVE 130 ve ZF sistemleriyle donatılan körüklü kentiçi otobüsünü bizzat kullanma olanağı buldular. Basın mensupları ZF’nin en yeni direksiyon teknolojisini temsil eden ReAX EPS elektrikli direksiyon ile donatılan MAN TGS çekicide ve ZF’nin yeni elektrikli merkezi tahrik birimi CeTrax ve ZF sistemleri ile donatılan solo kentiçi otobüsünde yolcu olarak seyahat ederek yeni teknolojilerin uygulamasını gördüler.
Teknoloji şirketi ZF, ticari taşıt yelpazesine yeni bir dijital çözüm ekliyor. Dünya genelinde birçok kamyon üreticisi tarafından başarıyla kullanılan modüler şanzıman sistemi TraXon, 2019 yılından itibaren istenirse önleyici bakım işleviyle (Predictive Maintenance) donatılabilecek. Bu işlev sayesinde filo operatörleri, şanzıman yağı veya debriyaj diskleri gibi kritik bileşenlerin durumunu bulut altyapısı üzerinden sürekli olarak izleyebilecekler. Böylece bakımlar öngörüler doğrultusunda planlanabilecek, araçların hizmet dışı kalma süreleri kısalacak ve yolda kalmaları önlenmiş olacak. Aynı zamanda maliyetler azalacak ve şanzımanın hizmet ömrü de uzayacak.
Ticari taşıtlarda kullanılan özerk işlevlerin sayısı arttıkça, sürücü kabininin kullanımı da o ölçüde değişecek. Tekerler üzerindeki ofis kavramı da örneklerlerden biri. Kamyon sürücüsü hereketli bir ofis olan kabinde diğer işleriyle ilgilenecek. Bu da daha etkin konfor sistemleri gerektirecek. ZF’nin yeni etkin kabin süspansiyon sistemi cCAB de bunlardan biri. Bu sistem kabinin öne arkaya, yana ve yukarı aşağı hareketlerini dengeliyor. cCAB ayrıca, ticari taşıt sürücü tarafından sürüldüğünde en iyi çalışma koşullarını yaratıyor. Bunlara ek olarak ZF’nin elektronik kontrollü havala kabin süspansiyon sistemi eCALM kabini daha konforlu bir hale getiriyor.
ZF, ticari taşıtlara yönelik elektrikli çözümlerin yer aldığı ürün yelpazesine iki yeni elektrikli merkez tahrik birimi ekliyor. Yüzde 100 elektrikli tahrik çözümleri olan CeTrax lite ve CeTrax mid, dağıtım vanlarında ve toplam yüklü ağırlığı 7.5 tona kadar olan hafif ticari taşıtlarda (CeTrax lite) ve toplam yüklü ağırlığı 19 tona kadar olan orta sınıf ticari taşıtlarda (CeTrax mid) kullanılmak üzere tasarlandı. Teknoloji şirketi ZF, bu iki çözümle gelecekteki pazar sınıflarında etkinlikte bulunacak ve sanayiyi sıfır yayımlı sürüşe giden yolda destekleyecek.
CeTrax lite ve CeTrax mid’i eşsiz yapan şeyse elektrik motorunun, güç elektroniklerinin ve aktarmanın aynı yapı içinde kompakt bir birim oluşturdukları elektrikli merkez tahrik biriminin bütünleşik tasarımı. Bu da güç elektroniklerinin elektrik motoruyla ayrı bir kablolamayla bağlanmaması anlamına geliyor, çünkü bu bağlantı zaten birim içinde mevcut. Kompakt tasarım sayesinde her iki merkezi tahrik, mevcut araç platformlarına, araç üreticilerinin şasilerde ya da dingillerde önemli bir değişikilik yapmadan, esnek bir sekilde yerleştirilebiliyor. Bu yeni kavramla ZF, mevcut alışılageldik modellerini elektrik tahrikli modellere dönüştürmeyi planlayan üreticilere ya da filo işletmecilerine sesleniyor.
CeTrax lite’ta asenkronize elektrik motoru, 150 kW azami güç ve 380 Nm azami tork üretiyor. Bu da bu sınıftaki mevcut güç birimleriyle eşdeğer bir performans anlamına geliyor. Elektrik motorunu, bir oranlı aktarma evresini ve güç elektroniklerini içeren CeTrax lite’ın ağırlığı sadece 120 kg.
Paralel tasarımda iki adet asenkronize elektrik motoruyla 19 tona kadar toplam yüklü ağırlığa sahip araçlara güçlü bir hızlanma sağlayan CeTrax mid, 300 kW azami güç ve iki evreli powershift aktarma ile 760 Nm azami tork üretiyor.
Teknoloji Günü’nde ZF, ticari taşıtlar için hidroliklere ve bağlı çevresel parçalara ihtiyaç duymayan dünyanın ilk tamamen elektrikli direksiyon sisteminin prototipi olan ReAX EPS’yi tanıttı. Güçlü elektrik motoru, 70 Nm’ye kadar servo gücü sağlıyor. Bunlara ek olarak, ZF’nin elektrikli direksiyonu (EPS – Electrically Powered Steering), gelecekteki kabloyla yönlendirme uygulamalarını da destekleyecek. Tam elektrikli direksiyon, ileri sürücü destek sistemleri (ADAS) ve güvenliği artırırken sürücünün üzerindeki yükü alan ve lojistik iş akışını iyileştiren özerk sürüş işlevleri için önemli bir öğe. Diğer yandan ZF ReAX EPS, alışılageldik hidrolik direksiyon sistemleriyle karşılaştırıldığında kapladığı daha az alan ve daha düşük ağırlık ile verimliliği artırıyor. ZF Ticari Taşıt Direksiyon Sistemleri Müdürü Mitja Schulz, “İlk test sürüşlerimizin ardından, ReAX EPS’nin şimdiye kadar kullandığımız gelişmiş elektrikli hidrolik sistemimize göre çok daha verimli çalıştığını gördük. Ayrıca çok daha hafif.” dedi.