Küresel araç pazarları yavaş yavaş toparlanırken, ZF üretim kapasitesini artırıyor ve tüm yıl için pozitif bir FAVÖK bekliyor. 2020’nin ilk yarısında zor koşullar altında 13,5 (2019: 18,4) milyar Euro satış gerçekleştiren şirketin satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 düştü. Gider ve maliyetleri kontrol altına almak için hızla alınan etkili önlemler sayesinde, düzeltilmiş FAVÖK eksi 177 milyon Euro seviyesinde tutuldu. ZF yılın ikinci yarısında şirketi yeni ekonomik ve teknolojik koşullara uyarlamaya ve finansal bağımsızlığını güçlendirmeye odaklanacak.
ZF CEO’su Wolf-Henning Scheider, “Dünya çapındaki tüm ZF çalışanları ile birlikte mart ayında etkin bir maliyet ayarlaması gerçekleştirdik ve yılın ilk yarısında bir milyar Euro’dan fazla düşüş sağladık. Yılın ikinci yarısında üretimi her yerde artıracağız, pozitif operasyonel performansa geri döneceğiz ve uzun vadede mali yapı ve üretim kapasiteleri yeniden düzenleyeceğiz. Rotamızı sıkıca takip edeceğiz, giderleri sınırlandırmaya, personel kapasitelerini satış seviyelerine göre ayarlamaya ve çok seçici bir şekilde yatırım yapmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki birkaç ay içinde büyük bir Covid-19 dalgası olmaz ve yılın ikinci yarısındaki piyasa seviyesi, tahmin ettiğimiz gibi bir önceki yıl seviyesinin eksi %10 ile eksi %15 seviyesinde olur ise, o zaman ZF – hatta bu olağanüstü dönemde – yıl sonunda pozitif bir FAVÖK elde edebilir. Yine de ZF’nin beklenen yıllık kârı negatif olacaktır.” dedi.
Scheider, son iki yıldaki zayıf piyasa gelişimi nedeniyle ZF‘nin pandeminin ortaya çıkmasından önce mali yapıları ve kapasiteleri çoktan gözden geçirmeye başladığını hatırlatarak,şunları söyledi: “Yeni Nesil Mobilite stratejimizle, Grubun uzun vadeli yönünü belirledik ve formüle ettik. Hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Teknoloji dönüşümünün temel alanlarında, yılın ilk yarısının benzeri görülmemiş koşullarına rağmen iş süreçlerimiz iyi gelişti. E-mobilite, gelişmiş sürücü destek sistemleri, sensörleri ve akıllı aktüatörler alanlarında bir dizi önemli ödül kazandık.”
Scheider‘e göre otobüs şanzımanları ve elektrikli otobüsler için satış sonrası pazarındaki olumlu eğilimler de belirgindi. ZF’nin Rüzgâr Enerjisi bölümü de Avrupa dışında güçlü pazar büyümesi yaşıyor. Hidrojenli çözümlere dünya çapında artan ilginin ışığında, bu iş birimi için başka dikkat çekici gelişmelerin de olacağının sinyallerini verdi.
Kurulan yeni bölüm, dönüşümü ileriye taşıyor
ZF, kısa süre önce şirketin e-mobilite dönüşümü ile ilgili önemli bir girişim daha açıkladı. 1 Ocak 2021’de, müşterilere elektrikli aktarma organları çözümlerini tek bir kaynaktan sunmak amacıyla mevcut Binek Araç Güç Aktarma Organları Teknolojisi ve E-Mobilite bölümlerinin katılımıyla yeni bir bölüm oluşturulması planlanıyor. Gelecekte ZF, içten yanmalı motorlu araçlar için özel olarak tasarlanmış şanzımanlara yaptığı yatırımları ve geliştirme faaliyetlerini uzun menzilli plug-in hibritler ve elektrikli araçlar için esnek platform teknolojilerine kaydırmayı hedefliyor.
Scheider, sözlerine şöyle devam etti: “Korona salgını, otomotiv endüstrisinin dönüşümünü gözle görülür şekilde hızlandırıyor – sektörün elektrifikasyonunun şimdi çok daha hızlı gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu zorluğu kabul ediyor ve büyüyen elektrikli otomobil araç pazarında daha güçlü bir yere sahip olmak için gerekli değişiklikleri kararlı bir şekilde yürütüyoruz. Yeni oluşturulan bölüm, her iki bölümün sistem avantajlarından yararlanabilecek ve araç üreticilerine kapsamlı bir elektrikli tahrik portföyünün yanı sıra tek çatı altında, dünya çapında üretim kapasiteleri sunabilecek.”
Scheider, ticari araç fren sistemleri üreticisi WABCO‘nun 29 Mayıs’ta tamamlanan satın alımının ardından ivmenin artmasını bekliyor. WABCO, yeni Ticari Araç Kontrol Sistemleri bölümü olarak şirkete entegre edildi ve ZF‘nin ticari araç sektöründe bir sistem tedarikçisi olarak konumlanmasını pekiştirip, bu segmentteki müşterileri için portföyünü de genişletmiş oluyor. Başlatılan entegrasyon süreci plana göre işliyor. Özellikle ticari araçlar için son derece gelişmiş sürücü destek sistemleri ve otonom işlevler alanlarında iyi ilerliyor. İlk yarı sonuçlarına bir aylık değerler ile dahil edilen yeni bölüm, korona virüsün neden olduğu zayıf pazar koşullarına rağmen Grubun sonuçlarına olumlu katkı sağlıyor.
Yapısal değişikliklere ek olarak ZF, azalan talebe uyum sağlamak ve elektrifikasyona yönelik artan eğilime cevap verebilmek için dünya çapında kapasiteleri ihtiyaca göre düşürüyor. Almanya’da şirket bu amaçla iş konseyleri ve sendikalarla bir “Dönüşüm Toplu İş Sözleşmesi” imzaladı. Bu sözleşme ile ZF, 2022’nin sonuna kadar Almanya’da herhangi bir zorunlu işten çıkarma yapmayacağı veya herhangi bir tesisi kapatmayacağı şartına karşılık, çalışanların toplu iş sözleşmesi kapsamındaki çalışma saatlerini yüzde 20’ye kadar azaltabilecek ve Almanya’daki yaşlı çalışanlar için anlaşmalı işten çıkarma paketleri ve kısmı süreli çalışma sunabilecek. ZF, 2019’un ortalarından bu yana küresel iş gücünü 5.300, bu yıl başından bu yana ise 3.800 kişi azalttı.
60.000’den fazla çalışanın uzaktan çalışması sağlandı
Faaliyetlerini yeniden başlatırken ZF, çalışanlarının güvenliğini sağlamaya yardımcı olmak için kapsamlı koruyucu önlemler geliştirdi. Scheider, “Tedarik zincirini sürdürmek için olağanüstü çabalar gösterdik.” dedi. Kısa bir süre içinde, ZF‘nin IT ekipleri, dijital işbirliği için uygun altyapıyı ve programları sağlayarak dünya çapında 60.000’den fazla çalışanın kısa sürede uzaktan çalışmasını sağladı. Aynı zamanda, ZF’nin tüm dijital iletişim ve ortak çalışma yazılımı, performansı ve kullanılabilirliği yeni çalışma şekline uyarlamak için bulut ortamına taşındı. Ayrıca şirket, ilgi gören çevrimiçi eğitim kurslarını da kullanıma sundu.
Birçok ZF çalışanı, sanal çalışma ortamına ve pozitif gerçekleşen uzaktan çalışma deneyimlerine uzun vadede devam etmek istiyor. Daha fazla esneklik sayesinde artan iş tatmini ve de üretkenlik sayesinde şirket, bölgesel gereksinimlere uyarlanmış bir uzaktan çalışma planı uygulamaya koymayı planlıyor.
Scheider, dünya çapındaki tüm çalışanlara, zorlu koşullarda gösterdikleri olağanüstü kararlılıklarından dolayı teşekkür etti.
Şirket, 2020 için düzeltilmiş pozitif FAVÖK’e doğru ilerliyor
Otomotiv endüstrisinde pandeminin neden olduğu talep düşüşü ve üretimin geçici olarak durması nedeniyle, ZF’nin 2020’nin ilk yarısına ilişkin rakamları, geçen yılın aynı dönemine ait rakamların önemli ölçüde altında kaldı. Satışlar 13,5 (2019: 18,4) milyar Euro olarak gerçekleşti. Bu rakamlara döviz kuru, birleşme ve satın alma etkileri yansıtıldığında eksi yüzde 27’lik bir organik satış değişikliğine karşılık geliyor. Şirket, eksi 177 milyon € tutarında düzeltilmiş bir FAVÖK bildirdi. Bu, eksi yüzde 1,3’lük düzeltilmiş FAVÖK marjına karşılık geliyor. 2019’un ilk yarısında ZF, 650 milyon Euro civarında düzeltilmiş bir FAVÖK bildirdi; bu yüzde 3,5’lik düzeltilmiş FAVÖK marjına karşılık geliyor. 2020’nin ilk yarısı için net sonuç eksi 911 milyon Euro şeklinde gerçekleşti.
ZF, mali kaynaklarını artırmak için mayıs ayında 1,35 milyar Euro tutarında yeni bir sendikasyon kredisi ile tamamı likidite rezervi olarak kullanılmaya devam eden mevcut 3 milyar Euro’nun üzerinde döner kredi imkanını tamamladı. ZF, yılın ilk yarısının sonunda toplamda 4,7 milyar Euro tutarında kullanılabilir kredi imkanına sahip oldu.
ZF CFO’su Dr. Konstantin Sauer, “Korona virüs salgını başladığında, çok hızlı bir şekilde proje ekibi oluşturduk ve önlemler almaya başladık. Finans çevrelerince olumlu görülen bu hareket ile pandeminin finansal etkisini sınırlandırmayı, aktif nakit ve maliyet yönetimi yoluyla likiditemizi dengelemeyi sağladık. Ayrıca, bu kriz yönetimi deneyimini maliyet yapımızda sürdürülebilir iyileştirmeler yapmak için de kullanıyoruz.” dedi. Genel pazar eğilimine paralel olarak ZF, tüm yıl için satışların bir önceki yılın seviyesinin önemli ölçüde altında olmasını bekliyor. Ancak, yılın ilk yarısındaki olumsuz sonuca rağmen, şirket hala tüm yıl için faiz ve vergi öncesi pozitif düzeltilmiş kazançlara yöneliyor ve pozitif düzeltilmiş serbest nakit akışı bekliyor. Ancak CFO Sauer, bu hedeflerin çok iddialı olduğunu ve değişken ekonomik durum göz önüne alındığında önemli riskler içerdiğini açıkladı.
İkinci yarı yıl görünümü
ZF, yılın ikinci yarısında pazar ortamının çok heterojen kalmasını bekliyor. ZF CEO’su Scheider, “Avrupa şu anda iyileşme belirtileri gösterse de düşen araç ihracatı ve daha sıkı emisyon düzenlemeleri nedeniyle önümüzdeki birkaç yıl içinde muhtemelen en kritik bölge olacak. Şu anda yüksek sayıda Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle Amerika’daki ortam da belirsiz. Çin ve Asya şu anda en umut verici pazarlar. Bu bölgedeki işler çok güçlü bir şekilde eski seviyesine geri geliyor ve satışlarımızı tekrar artırmamıza yardımcı oluyor.” dedi.
Genel olarak, küresel ekonomik durum gerginliğini koruyor. ZF, pazarın 2019 seviyelerine önümüzdeki üç yıl içinde çıkmasını beklemiyor. Scheider, “Bu, altı ton ağırlığa kadar olan binek otomobiller ve hafif ticari araçlar için geçerli, ancak 2023 yılında 88,5 milyon adetlik binek otomobil pazar tahminlerimiz hala 2018’in yaklaşık 94 milyon adedinden uzakta.” dedi. Ağır ticari araçlarda yükseliş daha yavaş görünüyor: 2023’te 3,2 milyon adet beklenen ağır ticari satışı, 2019 rakamının (3,56 milyon) 360.000 adet altında olacak.
Yavaş toparlanma göz önüne alındığında, ZF, kazançlarda sürekli bir iyileşme sağlamak ve şirketi yeni koşullara uyarlamak için önlemler alıyor. Scheider şunları vurguladı: “Bu, e-mobilite ve otonom sürüş gibi gelecekteki teknolojilere yatırım yapmaya devam etmek, yeni iş fırsatları kazanmak ve gelecek için finansal bağımsızlığımızı daha da güçlendirmek adına çok önemlidir.“