2 ve 3 Haziran 2022 tarihlerinde Berlin’de düzenlenen 4. DEKRA Ticari Araçların Geleceği Kongresi‘nde siyaset, sanayi, araştırma ve taşımacılık sektöründen uzmanlar ve uygulayıcılar yarının ticari araçlarıyla ilgili yenilikçi teknolojilerin potansiyelini tartıştı. Sunumlar ve panel tartışmaları, özellikle aktif güvenlik, CO2 azaltımı, otomasyon, dijitalleşme, siber güvenlik, telematik ve son kilometre için kavramlar gibi konulara odaklandı.
Tedarik zincirlerinin kesintiye uğradığı ve malzeme tedariğinin zorlandığı zamanlarda bile, çok açık olan bir şey var: Dünya çapındaki ekonomilerin ve toplumların bel kemiği, malların bir yerden başka bir yere taşınması. Bu taşımacılık gelecekte de önemli ve gerekli olmaya devam edecek. Onu “geleceğe hazır” yapan şeyin ne olduğu ve aynı zamanda verimlilik, iklim ve taşımacılık güvenliği açısından daha fazla optimizasyon için en çok nerelerde eyleme ihtiyaç duyulduğu, siyaset, iş dünyası ve bilim alanından ünlü konuşmacılar tarafından Berlin’deki 4’üncü DEKRA Ticari Araçlara Bakış Konferası‘nda iki gün boyunca yaklaşık 300 misafirin önünde tartışıldı. Etkinlik aslında 2021 yılı Kasım ayı sonunda yapılacaktı. Ancak pandemi nedeniyle bu büyüklükteki diğer birçok etkinlik gibi iptal edilip yeniden planlanmak zorunda kaldı.
Dördüncüsü ile DEKRA Ticari Araçlara Bakış Konferansı, tüm nakliye ve lojistik endüstrisi için merkezi platform olarak konumunun bir kez daha altını çizdi. 2015 yılında ilk kez bu şekilde düzenlenen etkinlik, DEKRA ve ETM yayınevi tarafından düzenlenen geleneksel etkinlik serilerinden evrimleşti. Konferans, çeşitli çıkar gruplarını ve paydaşları ticari araç etrafında hareket ettiren tüm konuları bir araya getiriyor. Bu yıl programın adı “geleceğe hazır taşımacılık” idi ve bazıları paralel olarak yürütülen üç tematik kola ayrıldı: Ticari Araç Teknolojisi, Dijitalleşme ve Son Kilometre.
DEKRA Automobil GmbH Genel Müdürü Jann Fehlauer, konferansla ilgili olarak “Bu endüstri platformu, deneyimleri paylaşmak, fikirleri yan yana koymak ve beklentileri formüle etmek ve sınıflandırmakla ilgili. Yarının karayolu yük taşımacılığı ile ilgili olarak üç ana kriteri çok önemli görüyorum. Geleceğin yük taşımacılığı, birincil hammaddeden yüksek kaliteli endüstriyel ürüne, ürün tasarımcısından son kullanıcıya kadar tüm değer zinciri boyunca güvenli, verimli ve sürdürülebilir olmalı.” dedi.
Teknolojik değişimi hedeflenen bir şekilde ilerletmek
DEKRA Ticari Araçlara Bakış Konferansı’nın odak noktalarından biri CO2 yayımlarının azaltılmasıydı. Federal İklim Koruma Yasası’na göre, karayolu taşımacılığından kaynaklanan sera gazı yayımları 2030 yılına kadar azami 85 milyon ton CO2‘ye düşürülmeli. Federal Çevre Ajansı’nın iklim bilançosuna göre 2020’de bu rakam 146 milyon tondu. Alman Federal Dijital İşler ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Oliver Luksic, konuşmasında şunları söyledi: “Trafik hacmindeki daha fazla artış göz önüne alındığında, bu hedef ilgili tüm oyuncular için büyük bir zorluk.” Alternatif tahriklere yönelik gerekli teknoloji değişikliği, 2024 yılına kadar toplam 1,6 milyar Euro’luk finansman programları aracılığıyla politika yapıcılar tarafından büyük bir destek görüyor. Aynı zamanda, taşımacılık şirketleri bir kamyonun uzun hizmet ömrü boyunca geçişle ilişkili maliyetleri önemli ölçüde telafi edebilir. Burada anahtar kelime toplam sahip olma maliyeti. Luksiç’e göre şarj altyapısının da acilen genişletilmesi gerekiyor. Dönüşümde belirleyici bir rol de geçiş ücreti tarafından oynanacak. 2023’te daha geniş çaplı CO2‘ye bağlı bir otoyol geçiş ücreti başlatılacak ve böylece daha düşük yayımlı araçlar üzerindeki yük azaltılacak.
Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) Ticari Araçlar Direktörü Thomas Fabian, konuya şöyle açıklık getirdi: “Karayolu yük taşımacılığını karbonsuzlaştırmanın bir alternatifi yok.” Üreticilerin halihazırda bu amaç için alternatif tahrik kavramları sunduğunu ve yelpazelerini sürekli olarak genişlettiklerini de sözlerine ekledi. Transport & Environment Almanya Direktörü Stef Cornelis, “Alternatif tahrik sistemlerine sahip kamyonların satış rakamlarını artırmak ve aynı zamanda araç fiyatlarını düşürmek için CO2 filo limitlerinin sıkılaştırılması doğru yol.” dedi. DSLV Bundesverband Spedition und Logistik’in (Alman Taşımacılık ve Lojistik Derneği) Genel Müdürü Frank Huster, taşımacılık endüstrisinin geçiş yapması için daha fazla mali teşvik ve ayrıca daha fazla planlama güvenliği görmek istiyor.
Konferanstaki konuşmacılar, iklim koruması, CO2 yayımlarının azaltılması ve elektromobilite ile ilgili çok sayıda strateji sundu. Bu bağlamda, ZF Friedrichshafen AG Kıdemli Başkan Yardımcısı Winfried Gründler ve Knorr-Bremse Systeme für Nutzfahrzeuge GmbH Başkan Yardımcısı Andreas Wimmer, kendi ürün yelpazeleri için özellikle ticari araçların elektriklendirilmesi, otomasyonu ve dijitalleştirilmesinden kaynaklanan tedarikçiler için fırsatlara odaklandı.
Sürücü yardım sistemleri sayesinde daha fazla güvenlik
Kongrede ticari araçların güvenliği de yoğun bir şekilde ele alındı. Alman Yol Güvenliği Konseyi (DVR) Başkanı Prof. Dr. Walter Eichendorf‘un açıkladığı gibi, karayolu yük taşıma araçlarının kişisel yaralanmalı kazaların sadece yüzde beşine karıştığı doğru. “Ancak çarpışmalar meydana geldiğinde, kazalarda en çok karşı taraf olan binek araç sürücüleri ve özellikle bisikletliler veya yayalar gibi savunmasız yol kullanıcıları için ciddi veya ölümcül yaralanmalar nadiren gerçekleşmiyor.” Eichendorf’a göre bu duruma uzun vadede karşı koymak ve özellikle karmaşık trafik durumlarında profesyonel sürücüleri rahatlatmak için Acil Fren Asistanı, Dönüş Asistanı veya Geri Gitme Asistanı gibi sürücü yardım sistemleri vazgeçilmez. Bu, AB’nin 2050 yılına kadar trafik kazalarındaki ölümlerin sayısını sıfıra indirmek istediği gerçeği göz önüne alındığında daha da doğru.
Bununla birlikte, DEKRA Genel Müdürü Jann Fehlauer‘e göre asistans sistemlerinin ve otomatik işlevlerin güvenlik potansiyelinden yararlanmak için vazgeçilmez bir ön koşul var: “Elektronik sistemler, aracın tüm yaşam döngüsü boyunca güvenilir ve güvenli ve kalıcı olarak çalışmalı.” Bunu sağlamak için geleceğin araç testleri için doğru süreç ve yöntemlere ihtiyaç olduğunu söyleyen Jann Fehlauer, “Bizim görüşümüze göre, denetim kuruluşlarının araçtan alınan orijinal güvenlik ve çevreyle ilgili verilere açıkça düzenlenmiş, ayrım gözetmeyen erişime sahip olması çok önemli.” dedi. Bu bağlamda, DEKRA, aracın üreticiye gönderdiği verilerin paralel olarak bir güven merkezinde saklandığı ve ilgili paydaşlara yasal olarak düzenlenmiş rollere ve haklara göre görevleriyle ilgili veri alıntılarını sağlayan bir veri kayyum modelini savunuyor.
Daimler’de uzun süre ticari araç kaza analizleri ve güvenlik stratejilerinin başkanlığını yapan eski başkan Kay Morschheuser ve uzun süredir Iveco mühendisi olan Joachim Werner‘e pandemi gecikmeleri nedeniyle sırasıyla 2020 ve 2021 yıllarında alamadıkları Avrupa Ticari Araç Güvenliği Ödülü verildi. Ödül, 1990’dan beri her yıl Avrupa Kaza Araştırma ve Analiz Derneği (EVU) tarafından DEKRA ve DVR ile birlikte veriliyor. EVU Başkanı Jörg Ahlgrimm‘e göre acil frenleme veya dönüş asistanları gibi güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi, Kay Morschheuser ve ekibi tarafından yürütülen kaza araştırması bulgularından çok önemli ölçüde etkilendi. Joachim Werner, orta ve ağır kamyonların sürdürülebilirliğinin yanı sıra aktif ve pasif güvenliğe yaptığı sayısız katkı nedeniyle ödülü aldı.
Akıllı telematik yoluyla katma değer
Dördüncü DEKRA Ticari Araçlara Bakış Konferansı’nda endüstri ve araştırma alanından uzmanlar ve uygulayıcılar, dijitalleşme alanındaki durumu ve diğer gelişmeleri de yakından inceledi. Odak noktası şöyle sorulardı: Telematik verimliliği nasıl artırabilir? Kendini nasıl amorti ediyor? Taşımacılık şirketleri ve lojistik uzmanları kendi özel gereksinim profilleri için doğru sistemi nasıl bulabilir? Ve: Tek tip standartlar nasıl bir rol oynuyor veya hangi rolü oynamalılar? Son olarak, siber güvenlik konusu Berlin’de her yerde vardı. Sonuçta, istenen verimlilik artışı ancak veriler güvenliyse ve saldırılara karşı korunursa gerçekten elde edilebilir. Son kilometrede dijitalleştirme yoluyla verimlilik de bir mesele. Burada da Gelecek Kongresi umut verici çözümler sundu.