UPS, UPS My Choice servisini Asya Pasifik, Afrika, Güney Amerika, Hint Yarımadası ve Ortadoğu’da da sunmaya başlayacak. Bu hamle, hizmetin tanıtımından bu yana gerçekleştirilen en büyük genişleme operasyonu.
Genişlemeyle birlikte, kullanıcılar 96 yeni ülke ve bölgede daha iyi görünürlük kazanacaklar ve mümkün olan durumlarda teslimat tarihlerini ve mahallerini kontrol etme imkanına kavuşacaklar.
Tüketiciler, daha büyük kolaylık ve kontrol imkanlarına sahip olurken işletmeler de çok daha atik ve hızlı bir teslimat deneyimine sahip olacaklar.
UPS My Choice üyeliği, Avrupa’daki 6 milyonu aşkın üyesiyle birlikte, tüm dünyada 52 milyon kayıtlı müşteri sınırını geride bıraktı.
UPS, yaptığı açıklamada UPS My Choice servisinin 92 ek ülke ve bölgede sunulmaya başlayacağını, böylece söz konusu servisin hizmet verdiği ülke sayısının toplamda 112’ye ulaşacağını duyurdu. Asya Pasifik, Güney Amerika, Hint Yarımadası, Ortadoğu ve Afrika’daki ülke ve bölgelerde ilk defa sunulan, Avrupa’da da daha geniş alanlarda sunulmaya başlanan bu gönderi teslimat yönetimi hizmeti, dünyanın belli başlı e-ticaret piyasalarında gönderilerin yoğunlaştığı önemli tatiller sezonu öncesinde zamanında devreye alınmış olacak.
UPS My Choice servisini ilk başta tasarlanan 16 ülke ve bölgeden oluşan bir kapsama alanının çok ötesine taşıyacak bu genişletme operasyonu, iki aşamada gerçekleşecek. Birinci aşamada yaz boyunca tüm dünyada 48 ek mahalde bu hizmet devreye alınacak. İkinci aşamada ise diğer 48 ülke ve bölgeyi kapsayacak şekilde hizmet bu ay başlayacak ve bir sonraki yıla kadar kademe kademe devam edecek.
UPS International Başkanı Nando Cesarone, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Her bir UPS My Choice kullanıcısı, teslimatın yolda olduğuna dair e-bildirimleri, teslimat gününden önce tahmini teslimat zamanını gösteren uyarı bildirimlerine ve teslimatın tamamlandığına dair bildirimlere erişim sağlayabilecek. Bu genişleme hamlesiyle, göndericiler müşterilerin daha az sorusuyla muhatap olacak, teslimatları atlamayacak; bunun yanında tüketiciler daha fazla geliştirilmiş görünürlükten fayda sağlarken, çoğu durumda, teslimat tarihlerini ve yerlerini ayarlama seçeneğine de sahip olacaklar.”
Servisin uygulamaya konduğu yedi yıl öncesinden bu yana en büyük genişleme hamlesi olan bu işlem, UPS My Choice servisine üye olan firmaların, 6 milyondan fazlası Avrupa’da olmak üzere tüm dünyada 52 milyon eşiğini aştığı bir zamanda gerçekleştirilecek. Hem ölçeğin hem de coğrafi bölgelerin bu kombinasyonu göndericilere yurtdışına teslim edilecek alışverişlerde ayrıcalıklı bir avantaj kazandıracak.
Küresel genişleme hamlesi, teslimatların yönetiminde daha büyük konfor sağlamak üzere, gereken eylemlerin gerçekleştirilmesine müsaade edecek metin uyarılarını da içeriyor. Teknolojinin teslimat değiştirme opsiyonlarını mümkün kıldığı ülkelerde, kullanıcılar, gönderilerini UPS Access Point mahallerine yönlendirebiliyor, başka bir adrese gönderebiliyor veya başka bir gün teslimat seçeneğinden yararlanabiliyor. Şu anda tüm dünyada 28 bini aşkın UPS Access Point (Erişim Noktası) yeri bulunuyor. Bunların arasında, müşterilerinin programlarına uygun bir şekilde gönderileri teslim almaları için uygun ve emniyetli bir yer sunan, bağımsız olarak işletilen işletmeler de yer alıyor.
UPS My Choice programına ülke ve bölgelerin eklenmesi, UPS’in dijital çağın müşteri taleplerini ve tercihlerini anladığını gösteriyor. Global UPS Pulse of the Online Shopper çalışmasına göre, özellikle kentsel alanlarda yaşayan tüketiciler, git gide daha fazla oranda seçenek teslimat seçeneklerini kullanıyorlar ve seçenek teslimat mahallerine yapılan gönderilere gösterilen algı, internet üzerinden hizmete erişim sağlayan tüketicilerin artmasıyla giderek büyüyor. UPS My Choice programının kapsamının genişletilmesi sayesinde, tüketiciler gönderilerini nerede ve her ne şekilde teslim alırlarsa alsınlar, teslimat sürecinde daha büyük görünürlük sağlanmış oluyor.
Cesarone, sözlerini şöyle sürdürdü: “UPS, yaklaşık çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir gönderi takip seçeneğini sunuyor. Bununla birlikte, bu değerli hizmetin çok daha fazlasının küresel piyasada sunulmaya başlanmasının, hem gönderici firmalara hem de tüketicilere ihtiyaç duydukları araçları sunmaya gönülden bağlılığımızı göstermekte.”