Pandemi Sonrası Değişen ve Dönüşen Tedarik Zincirlerinde Türkiye’nin Önündeki Riskler ve Fırsatlar konulu konferansta, yeni tedarik zinciri anlayışında Türk lojistik sektörünün önündeki avantajlara vurgu yapılarak, bu fırsatın değerlendirilmesi için neler yapılabileceği konuşuldu.
Logitrans Transport ve Lojistik Fuarı’nda Pandemi Sonrası Değişen ve Dönüşen Tedarik Zincirlerinde Türkiye’nin Önündeki Riskler ve Fırsatlar konulu konferans gerçekleşti. Moderatörlüğünü UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel’in yaptığı konferansta Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Lojistik Daire Başkanı Dr. Yusuf Karakaş, AB ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Baydarol, IRU Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Erman Ereke ve KPMG Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner konuşması olarak yer aldı.
UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel, pandemi ile birlikte Türk lojistik sektörünün çok daha önemli hale geldiğini belirterek, yeni tedarik zincirindeki fırsatları yakalamak için büyük bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu ancak belirsizlikler de bulunduğunu aktardı. Özel konuşmacılara sektörün önündeki fırsatları ve bu fırsatların nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda görüşlerini sordu.
KPMG Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner, Türkiye’de ilk kez Lojistik Güven Endeksi’ni ortaya çıkardıklarını anlatarak bu endeksteki son çeyrek rakamlarının sektör için pozitif olduğunu belirtti. Sektörün iş hacmi, insan kaynağı gibi konularda olumlu bir gelişim içinde olduğunu aktaran Öner, “Ancak karlılık konusunda durağan bir görünüm var” dedi. Türkiye’nin coğrafi konumu ile öne çıkan bir ülke olduğunun da altını çizen Öner, “Türkiye, Asya, Ortadoğu ve Avrupa’ya yakınlığı ile büyük fırsatlar barındırıyor. Avrupa için Yeşil Mutabakat gibi süreçlere kendini entegre etmeli.” diye konuştu.
AB ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Baydarol da yaptığı konuşmada, her şeyin iyi gittiğini ancak en temkinli olmamız gereken dönemin de bu dönem olduğunun altını çizdi. Baydarol, Yeşil Mutabakat gibi gelişmeler nedeniyle sektör üzerinde çevreci baskıların olacağını anlatarak, “Türk nakliyecisi önümüzdeki dönemde karbon emisyonu nedeniyle ek vergilerle karşılaşabilir. Avrupa Birliği kendi ülkesi firmaları için bu dönüşümü gerçekleştirsin diye çok büyük teşvikler verecek. Bu da Türk nakliyecisi için haksız bir rekabetin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu nedenle bu teşviklerin sektöre verilmesi gerekiyor.” dedi.
Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Lojistik Daire Başkanı Dr. Yusuf Karakaş da konuşmasında Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü olarak 12 farklı kalemde lojistik sektörüne verilecek destekleri anlattı. Bu desteklerin orta ve küçük ölçekli firmalara yönelik olduğunu söyleyen Karakaş, amaçların firmaların ülkeye daha fazla döviz getirmesini sağlamak olduğunun altını çizdi. Döviz getirisi arttıkça verilecek destek miktarının da artacağını belirten Karakaş, sektörün sınır kapılarında yaşadığı sıkıntılar, sürücü sorunları gibi diğer sorunlarının çözülmesi için yaptıkları çalışmaları anlattı. Sürücü sorununun çözümü için pilot bir uygulamayı hayata geçirecekleri ve sürücü yetiştireceklerini aktaran Karakaş, kurulacak Yurtdışı Lojistik Ağlar ile Türk araçlarının buralardan alacakları yükleri bulundukları kıtalarda ülkelere rahatça taşıyacaklarını belirtti. Karakaş bunun için de firmalara destek vereceklerini şartlarının ise en az iki taşıma modunu kullanmaları olduğunu söyledi.
IRU Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Erman Ereke de IRU olarak lojistik sektörünün önündeki sorunları çözmek için yaptıkları çalışmaları anlattı. Karayolu taşımacılık sektörünün pandemi döneminde büyük kayıplar yaşadığını ve sorunlarla karşılaştığını söyleyen Ereke, bunlara yönelik hükümetlere ve sivil toplum kuruluşlarına çağrılar yaptıklarını anlattı. IRU gayretleri ile Tır sistemine dahil olan Pakistan ve Türkiye arasında başlayan karayolu taşımacılık hattı sayesinde bir ayı bulan taşımaların bir hafta gibi kısa bir süreye çekildiğini söyleyen Ereke, aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye arasındaki taşımaların da 22 günden 6 güne düştüğünü anlattı. Türkiye’den Batı’ya yapılan taşımalarda ciddi artışlar olduğunu aktaran Ereke, “Ancak Doğu’da ciddi sıkıntılar var. Türk nakliyecilerinin bu bölgede ciddi kota sorunu var. Bu firmalar farklı güzergahlardan ilave maliyetlerle taşıma yapmaya çalışıyorlar. IRU olarak bunu nasıl çözeceğimizi görüşüyoruz.” diye konuştu.