Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu (FIA) tarafından düzenlenen Dünya Ralli Şampiyonası, bu yıl 50’nci kez gerçekleşti. FIA, yaptığı yeni teknik düzenlemelerle rallide daha fazla güvenlik ve fırsat eşitliği sağlamanın yanı sıra sürdürülebilir tahrik sistemlerinin geliştirilmesini de destekledi. Şampiyonada bu yıl ilk kez bunun en güzel örneği olarak hibrit motorlu araçlar kullanıldı.
Dünya Ralli Şampiyonası’nın geleceğinde belirleyici rol üstleniyor
Otomotiv ve endüstri sektörlerinin küresel çapta lider tedarikçilerinden Schaeffler, 70 yılı aşkın süredir mobilite alanlarında çığır açan buluşları ve çözümleriyle öne çıkıyor. Şirket, Compact Dynamics iştiraki aracılığıyla motor sporları alanında da öncü bir rol üstlenerek tüm araçları yenilikçi bir hibrit sistemle donatıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Schaeffler E-Mobilite İş Bölümü Başkanı Dr. Jochen Schröder, “Schaeffler ve Compact Dynamics için motor sporları; e-mobilite alanında yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi açısından önemli bir konumda bulunuyor. İştirakimiz Compact Dynamics’in Dünya Ralli Şampiyonası’nın geleceğinde belirleyici bir rol oynamasından dolayı çok mutlu ve gururluyuz. Mobilitenin öncüleri olarak motor sporlarının yenilikçi gelecek teknolojilerini geliştirme potansiyelini erken fark ederek bir ‘yarıştan-hayata’ stratejisini uygulamaya koymayı başardık.” dedi.
Hibrit teknolojide bir dönüm noktası
Yeni sürüş konseptinin temelinde Compact Dynamics‘in yüksek performanslı hibrit sistemi yatıyor. Hibrit sistem bir motor jeneratörünü, kontrol ünitesini ve Kreisel Electric tarafından tedarik edilen 3,9 kWh kapasiteli bataryayı çok küçük bir tasarımda birleştiriyor. Yalnızca 87 kilogram ağırlığında olan sistem, yeni Rally1 arabalarının orta kısımlarına plug-in olarak çapraz şekilde yerleştiriliyor. Güç aktarım sistemine bir şaft üzerinden arka diferansiyele bağlandığından P3 topolojisine karşılık geliyor. Sistemle ilgili bilgiler aktaran Compact Dynamics Genel Müdürü Oliver Blamberger, “Sistem, hibrit teknolojide bir dönüm noktası. Etkinlikler sırasında araçlar, servis parkı veya hibrit elektrikli araç bölgeleri (HEV) gibi belirli alanlarda tamamen elektrikli modda kullanılıyor. İçten yanmalı motorun 286 kW’lık (390 BG) gücüne ek olarak, hibrit sistem ralli sürücülerine özel etaplarda 100 kW ekstra güç sağlıyor. Çekiş bataryası da etaplar sırasında frenleme enerjisinin geri kazanılmasıyla da şarj edilebiliyor.” dedi.
Motor yarışlarında kazanılan uzmanlık seri üretime yansıtılıyor
Rekabet sayesinde kazanılan uzmanlık, Schaeffler’in seri üretim kapasitesine, örneğin elektrik tahrikli araçlarda elektrik akslarına, hibrit şanzımanlara veya elektrik motoruna doğrudan entegre ediliyor. Almanya merkezli bir otomobil yarışı serisi olan Deutsche Tourenwagen Masters’in (DTM) seri ve inovasyon ortağı Schaeffler, halihazırda dünyanın en önemli turing araba yarışlarında da devrim yaratıyor ve neredeyse 1.200 BG gücünde, tork yönlendirmeli ve Space Drive yönlendirme teknolojisiyle tamamen elektrikli bir konsept araç geliştiriyor. Schaeffler, 2014 ve 2021 yılları arasında FIA Formula E elektrikli yarış serisinde yer almış ve en başından beri şampiyonaya yön vermede aktif bir rol oynamıştı.
Zorlu takvimi ile otomobilleri en güç koşullara tabi tutan Dünya Ralli Şampiyonası, yenilikçi teknolojiler için ideal bir test laboratuvarı olma özelliği de taşıyor. Avrupa, Afrika ve Okyanusya’da düzenlenecek 13 etabıyla, İsveç’te sıfırın altında sıcaklıkları, karı ve buzu; Kenya’da tozu ve 2.000 metreyi aşan rakıma uzanan aşırı zorlu koşulları bir arada yaşatıyor.