Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük lastik fabrikasına sahip olan Petlas, daha yaşanabilir bir dünya için üretim süreçlerinde doğal kaynakların sürekliliğinin sağlamasını ve yenilenebilir enerji kullanımının önceliklendiriyor. Fabrikasına kurduğu 330 bin metrekarelik GES panelleri ile elektrik kullanımının yaklaşık yüzde 20’sini yenilenebilir enerjiden sağlar hale geldi. 2023 yılında yaptığı Azot Üretimi ve Geri Kazanım Tesisi yatırımları ile kendi azotunu üretmeye başlayan Petlas, üretim süreçlerinde kullanılan azot miktarını yüzde 55 oranında geri kazanarak fosil yakıt tüketimini de büyük ölçüde azalttı. Standart bir lastiğe göre yüzde 5’e kadar yakıt tasarrufu sağlayan çevreci lastikler üreten Petlas, üretim ve Ar-Ge tesislerinde (test pistinde) kullanılan suyun geri kazanımı için yapılan yatırımlarla atık sularda 2023’te yüzde 70’e varan su tasarrufu sağladı.
Dünyada tek çatı altında en fazla GES paneline sahip lastik markası
Sürdürülebilirlik hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Petlas Pazarlama Müdürü Esra Boran, “Petlas olarak, kurulduğumuz günden bu yana çevreye duyarlı bir enerji politikası izliyoruz. Bu amaçla fabrikamızın çatısının uygun alanları ile üretim tesisimizin bulunduğu arazinin 110 bin metrekarelik atıl ve marjinal kısmına güneş enerji santrali (GES) yaparak temiz elektrik enerjisi üretimi gerçekleştiriyoruz. Fabrikamızın çatısında 200 bin metrekarelik alana kurduğumuz güneş enerjisi panellerimizle yaklaşık 56 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı yenilenebilir enerji ile çevrelemiş olduk. Bu en yakın rakibimizin 7 katı büyüklüğünde bir alanı GES panelleriyle kapladığımız anlamına geliyor ve bizi dünyada tek çatı altında en fazla GES paneline sahip lastik markası hâline getiriyor. GES projemizin tamamlanmasıyla yıllık toplam 40 bin MWh elektrik üretimi gerçekleştirmeye başladık. Bu yaklaşık 13 bin 300 hanenin yıllık elektrik ihtiyacına denk geliyor. GES projemiz sayesinde fabrikamızın elektrik kullanımının yaklaşık yüzde 20’sini yenilenebilir enerjiden sağlıyoruz. Petlas olarak, 2023 ylında karbon ayak izimizi %14 oranında azaltarak, 2030 yılına kadar doğrudan emisyonlarını yüzde 58 azalma hedefimiz çerçevesinde önemli bir adım daha atmış olduk” diye konuştu.
“En ileri teknolojiyi kullanıyoruz”
Sürdürülebilirlik çalışmalarında dijital dönüşümü de çok önemsediklerini söyleyen Boran, şöyle devam etti: “Sürekli değişen ve dönüşen bir piyasada ayakta kalabilmek için teknolojik yenilikleri benimsiyoruz. Değişime ayak uydurma gerçeğinin bilinciyle hareket ediyoruz. Bu çerçevede, Kırşehir’de inşaatına başladığımız yeni lastik fabrikamızı en ileri teknolojiyle donattık. Süreçlerimizi yalın, esnek ve otomatik hale getirecek yatırımlar gerçekleştirdik. Fabrikamızın faaliyete geçmesini planladığımız 2028 yılında da, Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük lastik fabrikası olma pozisyonumuzu korumayı hedefliyoruz. Tüm çalışmalarımızda dijitalleşmenin sunduğu olanakları en iyi şekilde değerlendirerek, dijitalleşmeden kaynaklı karbon salınımını da efektif yöneterek sektörümüzde liderliğimizi pekiştirmeye ve geleceği şekillendirmeye devam edeceğiz.”