TOMRA Recycling Sorting Metal Geri Dönüşümü Kuzey/Doğu Avrupa Segment Müdürü Terence Keyworth, ömrünü tamamlamış araçların yaşam döngüsünün uzatılmasıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“Otomotiv endüstrisi, birincil malzemelerin en büyük tüketicileri arasında yer alıyor ve dolayısıyla yüksek oranda sera gazı emisyonu yayılmasına neden oluyor. Avrupa Yeşil Anlaşması’nın sera gazı emisyonlarını azaltma hedefleri ve alüminyum endüstrisinin dekarbonizasyon çabaları göz önünde bulundurulduğunda, karbon anlamında yoğun ve değerli hammaddeleri kullanma şeklini geliştirmek büyük önem taşıyor.
Avrupa’da her yıl altı milyondan fazla araç kullanım ömrünü tamalıyor. Çoğu da atık olarak son bularak milyonlar değerinde hammadde kaybına yol açıyor. Kaynakların giderek azaldığı, iklim değişikliğinin her zamankinden daha belirgin hale geldiği bu dönemde, hâlihazırda üretilmiş malzemelerin geri kazanım ve geri dönüşüm yoluyla yaşam döngüsünü uzatmamız gerekiyor. Mevcut altyapı ve teknolojiler ile ise bu mümkün.
Araçların geri dönüşümü, parkta yürüyüş yapmak gibidir. Araçlar, plastik, alüminyum, cam, kauçuk, çelik ve daha birçok değerli metal gibi farklı malzemeler kullanılarak üretiliyor. Güvenli ve kullanışlı arabaların üretimi için vazgeçilmez olan bu malzemeler, farklı ayıklama ve işleme yöntemleri gerektirdiğinden söküm ve geri dönüşüm sürecini karmaşık hale getiriyor.
Kullanım ömrü sonunda ikinci hayata
Genellikle kullanım ömrünü tamamlamış araçlar (ÖTA), hurdalıkta parçalanıyor; lastikler, kablolar, piller ve diğer tehlikeli maddeler gibi belirli malzemeler manuel olarak çıkarılıyor. Parçalamanın ardından malzeme, demirsiz ve demirli metalleri ayıran hava sistemlerinden ve mıknatıslardan geçiriliyor. Üretilen demirli fraksiyonlar ise daha sonra işleme sürecine devam ediyor.
Çelik üreticileri, artık süper düşük bakır içeren parçalanmış çelik talep ediyor. Sinir ağlarını kullanan yapay zekâ, yakın zamanda düşük bakırlı çelik üretmeye yardımcı olabilecek ve konu burada da bitmiyor. Tesis operatörleri, x-ray tabanlı ayıklama makineleriyle alüminyumu demirsiz metal fraksiyonundan geri kazanabiliyor; döküm ve dövme alüminyumun daha fazla ayıklanmasını sağlayıp fırına hazır ürünler yaratarak ekstra değer katabiliyor. Böylece ÖTA’dan geri kazanılan alüminyum, doğrudan yeniden ergitmeye gidebiliyor ve çok daha düşük karbon ayak izine sahip yeni alüminyum bazlı malzemeler üretmek için ikincil bir hammadde olarak kullanılabiliyor. Alüminyumun geri dönüştürülmesi ise birincil üretimle karşılaştırıldığında %95 daha az enerji tüketiyor.
LIBS (Lazer indüksiyon bazlı spektroskopi) teknolojisindeki en son gelişmeler, geri dönüşüm firmalarının alüminyum fraksiyonunu bir sonraki seviyeye taşımasına ve otomotiv sektörünün net sıfır hedeflerine ulaşmasının desteklenmesine olanak tanıyor. LIBS, tüketim ve üretim sonrası hurdaların, örneğin 5.xxx ve 6.xxx alaşımları gibi, birbirinden ayıklanarak ayrı alaşımlara dönüştürülmesini sağlıyor.
ÖTA geri dönüşüm oranları, şu anda %95’in üzerinde olmasına rağmen hala asırlık bir sorun olan otomotiv parçalama sonrası hafif fraksiyonlar (ASR) problemi yaşanıyor. Hafif fraksiyon, genelde plastik, kauçuk, cam, tekstil, ağaç, boya kalıntısı ve çok az da metalden oluşuyor. Bu değerli malzeme, geleneksel olarak atık sahasına gidiyor veya yakılıyor. Çoğunlukla siyah ve kirli olan teknik plastikler, geleneksel sensör tabanlı teknolojisiyle ayrıştırılamıyor ancak teknik ilerlemeler ve mevzuata dayalı teşvikler, en zor kalıntıların da geri dönüştürülmesini sağlayacak. Bromlu alev geciktirici içeren maddelerin (BFR) ve PVC’nin ayıklanması zaten mümkün ve yakında siyah teknik plastiklerin tek tek polimerlere ayıklanması da normal bir uygulama haline gelecek.
Düzenleyici çerçeveler
Otomotiv geri dönüşümü, endüstrinin dekarbonizasyon çabaları açısından kritik önem taşıyor ancak mevcut teknolojilere rağmen zorluklar halen devam ediyor. Bu zorlukların üstesinden gelmek için tüm değer zincirinin iş birliği yapması ve otomotiv endüstrisinde daha fazla döngüselliği destekleyecek politikaların geliştirilmesi gerekiyor.
Çok sayıda faktör, ÖTA’ların daha dikkatli ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini engelliyor. Araçlar, geri dönüştürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanmıyor ve yeni arabalara çok az geri dönüştürülmüş içerik dahil ediliyor. Üstelik kaliteli malzeme yeterli miktarda bulunamadığı için birçok malzeme ithal edilmek zorunda kalınıyor. Aynı zamanda kullanılmış arabalar ve dolayısıyla tonlarca geri dönüştürülebilir malzeme kayboluyor.
Avrupa Birliği, ömrünü tamamlamış araç yönetimini iyileştirmek ve kaynakların verimli kullanımını en üst düzeye çıkarmak amacıyla, son derece umut verici ve geleceğe yönelik olduğunu düşündüğümüz, ÖTA Direktifi’nde yapılan değişiklikleri görüşüyor. Yeni teklif, ÖTA’ların tüm yaşam döngüsünü ele alıyor ve geri dönüşüme yönelik tasarımı, geri dönüştürülmüş içeriğin arttırılmasını, EPR planlarını ve daha fazlasının toplanmasına, kurtarılmasına ve geri dönüştürülmesine yardımcı olacak daha birçok eylemi savunuyor.
Uygulandığında ve geniş ölçekte uyulduğunda, 12,8 milyon ton daha az CO2 salınacağı ve 5,4 milyon ton yüksek kaliteli malzemenin geri dönüştürüleceği veya yeniden kullanılacağı tahmin ediliyor. Akıllı ve gelişmiş ayıklama teknolojileri, bu değişikliğin sağlanmasında çok önemli bir rol oynayacak. TOMRA olarak da kaynak devrimine liderlik etmeye ve sektörün daha fazla döngüsellik ve dekarbonisayonuna yönelik çabalarını desteklemeye kararlıyız.”