Tahrik geçişinin büyük bir filo operatörüne yüklediği talepler nelerdir? Bugün halihazırda ne uygulanabilir ve yollarda artık on ya da 100 kamyonun değil de binin üzerinde kamyon olmasının ne önemi var? Büyük bir kamyon filosunun geçişi aşamalar halinde gerçekleşiyor. Bunun nedeni, büyük bir filonun operatörünün bile bir sonraki adıma geçmeden önce deneyim kazanmak istemesi. Bunun bir örneği Große-Vehne‘de görülüyor. GV Trucknet kurumsal ağı, yüzde 90’ı Mercedes-Benz olmak üzere Avrupa çapında yaklaşık 1.200 adet öz mal kamyonuyla faaliyet gösteriyor. Geçişin başarısı birçok koşulun yerine getirilmesine bağlı. Uygun araç yelpazesinin yanı sıra uygun şebeke kapasitesi ve şarj altyapısı da zorunlu. Bir o kadar da önemli olarak, elektrikli araçların kullanım maliyetinin dizel kamyonlarla kıyaslanabilir olması gerekiyor.
GV Trucknet, tüm bu konularda Mercedes-Benz Trucks ile el ele çalışıyor. İşbirliğiyle elektrikli kamyonlara yönelik ilk rotalar oluşturuldu ve yeni rotalar tasarlanıyor.
Mercedes-Benz Trucks eDanışmanı Christoph Forcher, konuyla ilgili olarak “Özellikle büyük filoların alternatif tahriklere dönüştürülmesi son derece karmaşık bir iştir. Große-Vehne gibi uzun süredir Mercedes-Benz Trucks müşterilerinin yeni teknolojilere ilgi göstermesinden ve yeni teknolojilere açık olmasından çok memnunuz. Görevimizi, sıfır yayımlı kamyonlara başarılı geçişin onlar için bir başarı öyküsü olmasını sağlayacak şekilde onları en başından itibaren dönüşümle desteklemek olarak tanımlıyoruz.” dedi.
GV Management Genel Müdürü René Große-Vehne ise şunları söyledi: “Lojistik hizmetlerin sorumlu bir sağlayıcısı olarak, tahrik geçişiyle aktif olarak karşı karşıyayız ve iklimin korunmasına katkıda bulunmaya hazırız. Benim bakış açıma göre, birkaç alternatif teknolojiyi denemek çok önemli; örneğin sadece akülüleri değil, aynı zamanda hidrojen tahrikleri de. Elektromobilitenin bir özelliği de sadece amaca uygun doğru araca değil, aynı zamanda şarj altyapısının yanı sıra enerji üretimi ve depolamasına da bağlı olması.”
Elektrikli dağıtım trafiği için eActros 300 Lowliner
Planlanan yeni gidiş-dönüş seferlerinde ilk kez iki adet alçak şasili eActros 300 kullanılacak. Akü elektrikli tahriklere sahip Mercedes-Benz çekiciler, otomotiv lojistiğinde yaygın olarak kullanılan üç metre iç yüksekliğe sahip mega treylerleri çekebiliyor. eActros çekiciler, GV Trucknet’in Stuttgart yakınlarındaki Kornwestheim’daki yerleşkesi ile Wörth ve Gaggenau’daki Mercedes-Benz kamyon fabrikaları arasında seyahat ediyor. Mercedes-Benz Trucks, gelen lojistik kavramıyla 2026 sonuna kadar Wörth fabrikasına teslimat trafiğini tamamen elektrikli hale getirmeyi planlıyor. Bir sonraki adımda planlama, prosedürün Mercedes-Benz Trucks üretim ağındaki Kassel, Mannheim ve Gaggenau’daki diğer Alman fabrikalarına da genişletilmesini içeriyor. GV Trucknet gibi lojistik ortakları bu gelişmede merkezi bir rol oynuyor.
Devreye alma, kaynakların ideal kullanımını sağlıyor: Kamyonlar, gidişte üretim malzemesi olarak araç bileşenlerini, geri dönüşte ise boş yük taşıyıcıları taşıyor. Kat edilen mesafe tek yön yaklaşık 100 kilometre. eActros 300 çekici, tek akü şarjı ile 220 kilometreye varan menzile ulaşabildiğinden, sürücülerin yolda ara şarjı dikkate almasına gerek kalmıyor. Bu, başlangıç noktasında ve varış noktasında yalnızca GV Trucknet ve Mercedes-Benz Trucks’ın şarj istasyonlarını kullanabilecekleri anlamına geliyor. GV Trucknet’in Kornwestheim’daki deposunda sürücüler 160 kW çıkışlı bir şarj istasyonunu kullanma olanağına sahipler ve dünyanın en büyük Mercedes-Benz Trucks üretim tesisinde farklı kapasitelerde şarj istasyonlarının bulunduğu tam bir şarj parkı bulunuyor.
eActros 300 çekiciler Mercedes-Benz Group AG için yollarda
Große-Vehne Spedition bir süredir Mercedes-Benz Group AG için yine otomotiv lojistiği amacıyla iki normal eActros 300 çekici kullanıyor. Araçlar, Bad Cannstatt motor fabrikası ile Sindelfingen fabrikası arasında gidiş-dönüş sefer yapıyor. İki adet akülü Mercedes-Benz e-kamyon günde yaklaşık 180 kilometre yol kat ediyor ve planlanan şarj altyapısı kuruluncaya kadar bir kamyon durağında şarj ediliyor. Mercedes-Benz Group AG’deki bu operasyonun elektriklendirilmesi, Daimler Truck tarafından bir sanayi şirketiyle gerçekleştirilen ilk danışmanlık projesiydi.
GV Trucknet, mevcut dört kamyona daha fazla elektrikli kamyon eklemeyi planlıyor. René Große-Vehne, “Filoyu daha fazla elektrikli araçla destekleyeceğiz.” dedi.
Müşteriler çevre dostu tekliflere giderek daha fazla ilgi gösteriyor
Große-Vehne, müşterilerinin çevre dostu lojistik hizmetlerine olan ilgisinin arttığını görüyor. Sebeplerden biri: Çoğu durumda taşımacılık şirketleri kendilerine iklim ve çevre hedefleri koyuyorlar. Birçoğu, yeni Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) kuralları kapsamında raporlama yükümlülüklerine tabi veya tabi olacak ve CO2 yayımlarını azaltmak için almayı düşündükleri önlemleri belgelendirmek zorunda. Bu bağlamda lojistiğe de daha fazla önem veriyorlar.
Große-Vehne’deki üst yönetimin tamamı CO2 nötrlüğü güçlü bir şekilde destekliyor. Şirkete göre GV Trucknet, ilk büyük lojistik hizmet sağlayıcılarından biri olarak 2018’den bu yana tamamen CO2 nötr durumda. Bugüne kadar kaçınılmaz olan CO2 yayımlarını telafi etmek için kurumsal şirket yıl sonunda bir milyon ağaç dikmiş olacak.
Politika yapıcılardan talepler: Altyapının oluşturulması ve planlama güvenilirliği
Yatırımlarla ilgili olarak GV Trucknet, Alman federal hükümetinin KsNI sübvansiyon programından yalnızca dört elektrikli kamyonun hepsi için değil, aynı zamanda Kornwestheim’daki şarj altyapısı için de yararlanabildi. Bu, kullanımlarını ekonomik açıdan da daha çekici kılıyor. 160 kW’lık hızlı şarj istasyonları mevcut kullanım gereksinimlerine yetecek güce sahip. Ancak depo şarj altyapısına ilişkin mevcut koşullar tesisten tesise değişiklik gösteriyor. Bu, taşımacılık şirketlerinin benimseyebileceği yaklaşımlardan birinin, alan ve şebeke bağlantıları açısından koşulların en uygun olduğu yerlerde elektrik filoları oluşturmak olduğu anlamına geliyor. Große-Vehne, araçların kendi ürettiği güneş enerjisiyle hareket etmesini sağlamak amacıyla çatıya fotovoltaik kurulumlar konusunda da açık fikirli. Burada da yine, hakim koşullar konumlar arasında farklılık gösteriyor.
GV Trucknet iyi bir örnek teşkil ettiğinden René Große-Vehne, CO2 nötrlüğün federal düzeyde de başarılı olacağından şüphe duymuyor. Federal hükümet bu hedefi 2045 yılına kadar hedefliyor. René Große-Vehne, “Bunu neden başarmayalım. Ne alternatifimiz var?” dedi. Ancak iklim nötrlüğü yolunda taşımacılık ve lojistik sektörüne biraz daha fazla destek verilmesini tercih ediyor. Bunun bir yönü ülke çapında bir şarj ve dolum altyapısının oluşturulması olabilir. René Große-Vehne, şöyle devam etti: “Eğer elektriklendirmeyi teşvik ediyorsak, altyapının da oluşturulması gerekecek, aksi takdirde işe yaramayacaktır.“
KsNI sübvansiyon programının aniden sona ermesinin ardından sektörün daha fazla öngörülebilirliğe ve planlama güvenilirliğine ihtiyacı var. Mevcut durum, sıfır yayımlı kamyonların CO2 temelli yol geçiş ücretlerinden yalnızca 2025 sonuna kadar muaf tutulması; Große-Vehne için bu, ihtiyaç duyulan büyük yatırımları karşılamak için çok kısa bir süre. Son fakat bir o kadar da önemli olarak yönetici, tahrik geçişindeki standartlar hakkında şöyle konuştu: “Endüstriyel standartlara ihtiyacımız var.” Yönetici, konteynerlerin veya paletlerin evrensel başarısının da gösterdiği gibi, standartların özellikle lojistik alanında etkili olduğunun kanıtlandığına dikkat çekti.
Große-Vehne hakkında
GV Trucknet, dokuz yerleşkedeki 14 şirkette 2.700’den fazla çalışana sahip; bu rakama 100’den fazla kursiyer de dahil. Kurumsal ağ, yüzde 90’ı Mercedes-Benz olmak üzere 1.200 adet öz mal kamyon ile faaliyet gösteriyor.
Odaklandığı alanlar arasında otomotiv lojistiği, CEP sektörü için depo ve sistem trafiği, perakende, içecek ve tekstil lojistiği hizmetleri yer alıyor. Grubun operasyonları yaklaşık 110.000 metrekarelik bir lojistik alanı kapsıyor. GV Trucknet bu yıl 50. yılını kutluyor; 1974, şirketin ilk kamyonunu yollara çıkardığı yıldı.
Daimler Truck’tan yeni TruckCharge markası
Daimler Truck, Avrupa’da yeni TruckCharge markasını sunuyor. Bu isim, şirketin e-altyapı ve elektrikli kamyonların şarj edilmesiyle (yani danışmanlık, donanım ve dijital hizmetler) ilgili mevcut ve gelecekteki tüm tekliflerini bir araya getiriyor. Bu şekilde Daimler Truck, müşterilere enerji üretiminden araç operasyonlarına kadar uygun maliyetli bir genel paket sunmayı ve onların elektriklendirmenin tüm potansiyelinden yararlanmalarını sağlamayı amaçlıyor. TruckCharge yalnızca kamyon filosu operatörlerini değil, aynı zamanda kendi veya dış kaynaklı kamyon filosuna sahip sanayi şirketlerini de hedef alıyor. Genellikle farklı OEM’lerin araçları kullanıldığından TruckCharge, kamyon markasına bakılmaksızın sunuluyor. Daimler Truck, TruckCharge‘ı Eylül ayında Hannover’deki IAA Transportation fuarında resmi olarak tanıtacak.