200 km’ye kadar menzile sahip 10 adet Mercedes-Benz eActros yüzde yüz elektrikli ağır hizmet kamyonu, 2018 yılında müşterilere verilerek gerçek kullanım şartlarında günlük operasyonlarda denenecek. Yayımsız dağıtım kamyonlarının seri üretiminin 2021 yılında başlaması planlanıyor. Elektrikli ağır hizmet dağıtım kamyonu eActros’un geliştirme ve deneme çalışmaları, Almanya Federal Çevre Bakanlığı ve Federal Ekonomik İşler ve Enerji Bakanlığı tarafından fonlanan “Concept ELV²” projesinin bir parçası.
2016’da Mercedes-Benz Kamyonları, elektrikli ağır hizmet kamyonunu tanıtan ilk üretici olmuştu. Teknoloji öncüsü şirket, bu alanda ikinci adımı atarak elektrikli kamyonu eActros’u müşterileri aracılığıyla yola çıkarıyor. 18 ve 25 ton toplam yüklü ağırlığa sahip iki sürümde 10 adet kamyon, mart ayı itibariyle bu kamyonların gerçek kullanım şartlarında fizibilitesini ve ekonomik verimliliğini test edecek müşterilere verildi. Uzun dönemli hedef, seri üretim kamyonlarla kentiçinde yayımsız ve sessiz sürüş.
2016 yılındaki IAA Ticari Taşıtlar Fuarı’nda Mercedes-Benz kentiçi elektrikli ağır hizmet dağıtım kamyonunun kavramını sergilemişti. Kamuoyunun, siyasetçilerin ve müşterilerin böyle bir aracın üretilmesi için teknik fizibilite yapılması konusundaki geribeslemeleri oldukça olumluydu. Sadece Almanya’da bu konuda 150 ciddi anket yapıldı. Tüm Daimler Grubu içindeki uzmanlık kullanılarak Daimler Kamyonları’ndan disiplinlerarası bir takım, günlük dağıtım operasyonlarını gerçekleştirebilecek bir kamyon tasarladı. Bu kamyonun az sayıdaki örneği mart ayı itibariyle müşteriler tarafından denenmeye başlandı. Ancak bu konuda halen çözülmesi gereken teknik ve işletmeyle ilgili bazı konular bulunuyor. Menzil ve akü maliyetlerinin yanı sıra müşterilerin ticari filoları için altyapıya gereksinim duyuluyor.
Daimler AG Daimler Kamyonları ve Otobüslerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Martin Daum, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Daimler Kamyonları, gerçekçi ve pragmatik anlamda yenilikçilik önderliği ile eşanlamlı. Bu özellikle elektrikli hareketlilik anlamında doğru. Şu anda, Mercedes-Benz eActros’u hem teknik hem ticari anlamda zorlu günlük operasyonlar için geçerli bir önerme haline geleceği bir noktaya kadar geliştirerek hızlı bir şekilde ilerlemek için müşterilerimizle birlikte çalışmak istiyoruz. Bu süreci yenilikçi bir filo yaratarak başlattık ve bu filonun müşterilerimizin günlük lojistik operasyonlarında denenmesine destek vereceğiz. Bu sayede, Mercedes-Benz eActros’u rekabetçi bir hale getirmek için teknik, altyapı ve hizmet anlamında nelerin eksik olduğunu göreceğiz.”
Mercedes-Benz Kamyonları Başkanı Stefan Buchner ise “Elektrikli ağır hizmet kamyonumuz Mercedes-Benz eActros’un iki ve üç dingilli sürümlerini müşterilerimize vermeye başlıyoruz. İlk hedefimiz, Mercedes-Benz eActros’un menzilinin yeterli olduğu kentiçinde dağıtım hizmetleri.” dedi.
10 elektrikli kamyondan oluşan yenilikçi filo pilot müşterilere veriliyor
Mercedes-Benz Kamyonları Başkanı Stefan Buchner, 10 adet elektrikli kamyonun müşterilere verilmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Başlangıçtan itibaren elektrikli hareketlilik için yapılandırdığımız bir araç geliştirdik. Prototipimizle kıyasladığımızda birkaç teknik değişiklik yapıldı. Güç tedariği artık 11 aküden oluşan bir paketle sağlanıyor. Seri üretim amacıyla mümkün olduğunca kendini kanıtlamış, kullanıma hazır ya da hazıra yakın parçalar kullandık.”
Filo denemelerine Almanya ve İsviçre’de farklı sektörlerde etkinlik gösteren 10 müşteri katılıyor. Bunlar, Almanya’dan Dachser, Edeka, Hermes, Kraftverkher Nagel, Ludwig Meyer, pfenning logistics, TBS Rhein-Neckar ve Rigterink ile İsviçre’den Camion Transport ve Migros.
Bu firmaların hepsi farklı sektörlerde ve kategorilerde malları karayoluyla dağıtıyorlar. Yük yelpazesi, market ürünlerinden inşaat malzemeleri ve hammaddeye kadar değişiklik gösteriyor. Araçlar, müşteriler tarafından, geleneksel dizel motorlu araçlar tarafından gerçekleştirilebilecek görevlerde kullanılacak. Farklı gereksinimler nedeniyle araçlar farklı üstyapılar ile donatılacak. İhtiyaca göre soğutuculu, tanker ya da kayar perdeli üstyapılar kullanılacak. eActros sürücüleri, özellikle bu araçları kullanmaları için eğitildi. Pilot müşteriler 12 aylık bir dönemde araçları gerçek operasyon koşullarında kullanacaklar, ardından 12 ay sürecek ikinci bir dönem için araçlar yeni müşterilere verilecek. “Bu, bize müşterilerden aldığımız birçok talebi karşılama ve kendimizi değerlendime olanağı sağlayacak.” diyen Stefan Buchner, amaçlarının, 2021 yılından itibaren ağır dağıtım operasyonlarında kullanılacak ekonomik olarak rekabetçi bir elektrikli kamyon yelpazesinin seri üretim ve pazar olgunluğuna erişmek olduğunu açıkladı.
Alışılmış performans ve faydalı yük sığasıyla 200 km’ye kadar menzil
eActros’un temelini Actros şasisi sağlıyor. Buna karşın, çok sayıda özel parçayla birlikte araç mimarisi özel olarak elektrikli tahrik sistemi için yapılandırıldı. Örneğin çekiş dingili, Mercedes-Benz’in hibrit ve yakıt hücreli kentiçi otobüslerinde değerini kanıtlamış ve eActros için tamamen gözden geçirilmiş alçak tabanlı tahrik dingili ZF AVE 130’u temel alıyor. Dingil kovanı tamamen yeniden tasarlandı ve daha yüksek bir konuma yerleştirildi. Bu sayede yerden yükseklik 200 mm’den fazla artırıldı. Tahrik sistemi, arka dingil tekerlek poryalarına yakın yerleştirilmiş iki elektrik motorunu içeriyor. Sıvıyla soğutulan üç-fazlı asenkronize motorlar 400 volt nominal voltaj ile çalışıyor. Her bir motor 125 kW güç ve 485 Nm azami tork üretiyor. Dişli oranı bunu her bir motor için 11000 Nm’ye dönüştürüyor ve sonuçta dizel bir kamyonla eşit bir sürüş performansı elde ediliyor.
Azami izin verilen dingil yükü alışılageldiği gibi 11.5 ton. 200 km’ye kadar menzil için enerji 240 kWh’lık iki lityum-iyon aküden elde ediliyor. Bu aküler EvoBus GmbH bünyesinde hizmette ne kadar değerli olduklarını kanıtladılar. Dolayısıyla artık prototip olarak kabul edilmiyorlar. Stefan Buchner, “Bunun gibi grup içindeki sinerjiler deneyimlerimizi bir havuzda toplama, geliştirme zamanlarını kısaltma ve tabii ki maliyetlerden tasarruf etme olanağı sağlıyor.” şeklinde konuştu.
Aküler 11 pakette yer alıyor. Bu paketler şasinin iç kısmına ve yan taraflarına yerleştiriliyor. Güvenlik nedeniyle akü paketleri çelik bir çerçeveyle korunuyor. Bir kaza anında çerçeve bükülüyor ve deforme oluyor. Böylece enerji akülere zarar vermeden başka tarafa yönlendiriliyor. Yüksek voltajlı aküler sadece tahrik sistemine değil tüm bir araca enerji sağlıyor. Fren sistemi için hava kompresörü, direksiyon pompası ve kabin iklimlendirme sistemi kompresörü gibi yardımcı parçalar ve eğer varsa soğutucu birim elektrikle çalışıyor. Boşalmış aküler, filo deposundaki hareketli dolum biriminden 20’den 80 kW’ye kadar gerçekçi dolum sığasıyla, üç saatten 11 saate kadar bir sürede tamamen doldurulabiliyor. CCS (Combined Charging System) dolum standardı kullanılıyor. Düşük voltajlı gövde ağı, bir DC-DC dönüştürücü ile yüksek voltajlı akülerden doldurulan iki geleneksel 12 voltluk aküden enerji alıyor. Bu sayede, yüksek voltajlı ağ arıza yaptığında ya da kapandığında, farlar, göstergeler, frenler, havalı süspansiyon sistemi ve kabin sistemleri gibi araç işlevleri çalışmaya devam ediyor. Yüksek voltajlı ağ, sadece düşük voltajlı aküler doluysa etkinleşiyor.
Sürdürülebilir gelişme için mali destek
Dağıtım taşımacılığı için elektrikli ağır hizmet kamyonunun geliştirilmesi ve denenmesi, Almanya Federal Çevre Bakanlığı ve Federal Ekonomik İşler ve Enerji Bakanlığı tarafından fonlanan “Concept ELV²” projesinin bir parçası. Mali destek planının kapsadığı alanlar, elektrikli bir kamyonun geliştirilmesinde, montajında ve işletilmesinde meydana gelebilecek karmaşık zorlukların araştırılmasını da içeriyor. Bu zorluklar; yüksek voltajların kullanımını (> 400 V), yüksek akımları (1000 A’ya kadar), akü teknolojilerini (fiyat, ağırlık, dayanıklılık, hizmet ömrü, dolum süresi), menzil ve enerji gereksinimlerini, dolum altyapısını ve lojistik kavramları, güvenlik gereksinimlerini, yaza ve kışa uygunluğu ve tüm bunların yanı sıra kamyonların müşteriler tarafından kabulü hakkındaki soruları kapsıyor.
Yenilikçi müşteri filosu, 2020’nin ortalarına kadar yollarda dolaşacak. Filonun amacı, elektrikli kamyonların ekonomik verimliliğinin yanı sıra farklı uygulama senaryolarında enerji gereksinimlerini saptamak ve tüm bir yaşam döngüsünde elektrikli kamyonların çevre performansını dizel kamyonlarınkiyle kıyaslamak. Bu araştırma işinde elde edilen bulgularla araçlar sürekli olarak optimize edilecek. Sonuçlar, potansiyel kullanıcıların güzergah planlamalarını en uygun hale getirmelerine ya da lojistik süreçleri için yeni iş modelleri geliştirmelerine olanak sağlamak için yayımlanacak.
Daimler, elektrikli ticari taşıtlarda öncülük yapıyor
Daimler’in Asya’daki markası FUSO, dünyanın seri üretim ilk tamamen elektrikli hafif kamyonu olan eCanter’i 2017 yılının sonbaharında pazara sunmuştu. Mercedes-Benz eVito içinse Kasım 2017’den bu yana sipariş alınıyor ve 2018’in ikinci yarısından itibaren müşterilere teslimatlara başlanacak. Sırada tamamen elektrikli Citaro kentiçi otobüsü ve eSprinter bulunuyor. Böylece Daimler Kamyonları’nın, Daimler Otobüsleri’nin ve Daimler Vanları’nın ürettiği araçlarla her türlü kentiçi taşımacılığı yüzde 100 elektrikli araçlarla gerçekleştirilebilecek. Yükleme ve yük sığası dışında en önemli etmenler sürdürülebilirlik ve gürültü azaltımı. Sık sık durulan, fren yapılan ve hızlanılan kentiçi trafiğinde elektrikli tahrik teknolojisi daha temiz bir hava ve daha az gürültü için önemli avantajlar sağlıyor. Elektrikli kamyonlar, bu nedenle kent merkezlerinde trafik kısıtlamalarından etkilenmiyor.
Yeni yazılarınızı bekliyoruz, teşekkürler