Dünya genelinde elektrikli araçlara olan talep son 10 yılda büyük bir ivme kaydetti. Enerji verimliliği ve temiz çevre anlamında büyük bir adım olan elektrikli araçlar için duyulan en büyük ihtiyaç ise elektrikli şarj istasyonları. Sürdürülebilir gelecek için Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını sürdüren Hager Group, enerji verimliliği alanındaki çalışmaları doğrultusunda enerji izleme, elektrikli şarj istasyonları ve mikro şebekelere odaklandı. Şarj istasyonları yatırımının yanında enerji sürekliliği sağlamak için enerji depolama alanında faaliyette bulunan Hager, yenilenebilir enerjinin depolanmasını ve araçların verimli şekilde şarj olmasını sağlayacak.
Karbon salımını minimum düzeye indiren elektrikli araçlar, çevresel sürdürülebilirlik için önemli rol oynuyor. Elektrikli araçlara gösterilen ilgi, temiz çevre endişesi ve doğaya saygı nedeniyle gün geçtikçe artıyor.
Temiz elektrik enerjisi kullanımını sağlayacak
Hager’in elektrikli şarj istasyonları ile gerek bireysel kullanım, gerek ise ticari kullanım için araç sarj sistemleri hizmeti sunduğunu belirten Hager Group Türkiye Genel Müdürü İlker İşgör, yatırımlar hakkında şu bilgileri verdi: “Elektrikli araçlar artık hayatımızda varlığını iyiden iyiye hissettirmeye başlıyor. Hager Group olarak, bu artan talep ve ihtiyacı oldukça yakından gözlemledik. Globalde elektrikli araçlara artan ilgi ile birlikte şebekelere normalden fazla yük bineceğinden, elektrik sistemlerini, enerji depolama çözümleri ile elektrik şebekelerini yormadan ve hatta yenilenebilir enerji ile elde edilen elektrik enerjisinin kullanımını sağlayan bir çözüm geliştirdik.”
Elektrik depolama alanına yatırım yaptı
Enerji verimliliği konusunda Hager’in çok ciddi yatırımlarının olduğuna dikkat çeken İlker İşgör, “Yakın gelecekte yükselen trend, e-mobilite yani elektrikli araçlar konusunda olacak. Hager olarak, şarj istasyonları yatırımlarının yanında, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin sürekliliğini sağlamak adına enerji depolama alanında çözümler geliştiriyoruz. Böylece insanları sadece şebekeden gelen enerji ile yetinmesinin önüne geçip yenilenebilir enerjinin depolanmasını, araçların verimli şarj olmasını ve yüksek enerji masraflarından kurtulmasına teşvik ediyoruz. Aynı zamanda şebekedeki bütün tüketicilerin anlık ya da geçmiş verilerini enerji izleme yazılımları ile kullanıcıya sunarak konutların ve işletmelerin enerji verimliliği durumunu öğrenmesini, bununla ilgili nasıl bir tasarruf yapabileceğine dair öneriler sağlıyoruz.” dedi.
“Türkiye’deki altyapı için mikro şebekelere odaklandık”
Türkiye’de özellikle elektrikli araçlar ve e-mobilite konusunda gidilecek önemli bir yolun olduğunu söyleyen İlker İşgör, “Ancak ülkemizdeki birçok bölgede mevcut enerji altyapısı elektrikli araçların enerji ihtiyacını karşılayacak durumda değil. Avrupa’da elektrikli araçlara çok ciddi bir ilgi var. Bugün bir Fransız ya da Alman TV kanalını açtığınızda 10 reklamdan 5’inin elektrikli araçlar üzerine olduğunu görüyoruz. AB’de birçok belediye ile elektrikli şarj altyapısı alanında çalışmalar yapıldı. Toplu otoparkların yüzde 15-20’si elektrikli araçlara ayrılmış durumda. Önümüzdeki süreçte Türkiye de bu konuda ilerleyecek. Son açıklanan ekonomi reform paketinde Elektrik Enerjisi Depolama Tesisleri ve Elektrikli araç şarj altyapısı maddelerini eylem planı olarak görmek hepimiz için sevindirici bir gelişme oldu. Elektrikli araçlar yollara çıktıklarında mevcut altyapının oluşacak talebi karşılayamadığını söyleyebiliriz. Hager olarak biz bu ihtiyacı uzun zamandır görmekteyiz. Bu sebeple mikro şebekelere odaklandık.” diye konuştu.