Serhan Bey, Türkiye ağır kamyon pazarı 2016 ve 2019 yılları arasındaki dört yıllık süreçte tarihinde görülmemiş, inanılmaz bir küçülme yaşadı. Türkiye’deki ortalama büyüklüğü yıllık 30 bin adet dolaylarında olan 16 ton ve üzeri kamyon pazarı 2016 ve 2017 yıllarını 18 binli adetlerle kapattı; pazar sonra daha da küçülerek 2018 yılında 11 binli adetlere, 2019 yılında ise 7 binli adetlere geriledi. Neredeyse dünyadaki tüm ülkelerde ekonominin çok önemli göstergelerinden biri sayılan kamyon pazarının Türkiye’de bu son yıllarda uğradığı daralmanın sizce ne gibi nedenleri var?
Ağır ticari araç pazarı, sizin de dediğiniz gibi tüm dünyada ekonomik gidişatın önemli bir göstergesidir. Küresel ekonomideki gelişmeler, dış ilişkiler, ekonomik istikrar, enflasyon, kur artışları, finansman, yatırımlar, projeler, tüketici güveni gibi birçok parametre, ağır ticari araç pazarını etkileyen önemli faktörler arasında bulunuyor. Ağır ticari araç pazarındaki daralma tüm bu faktörlerin ışığı altında yaşandı.
Türkiye kamyon pazarındaki daralma, küresel virüs salgınının dünya ve Türkiye ekonomilerinde neden olduğu hasara rağmen, 2020 yılı itibariyle durmuş ve 2020 yılı Türkiye ağır kamyon pazarı 2019 yılına kıyasla büyüyecekmiş gibi gözüküyor. Sizce de Türkiye ağır kamyon pazarındaki küçülme artık son buldu mu? Pazar bundan sonraki yıllarda büyüme gösterebilecek mi? Gösterebilecekse bu büyüme istikrarlı olabilecek mi? Olabilecekse pazar eski ortalama büyüklüğü olan 25-30 binli adetlere geri dönebilecek ve hatta bundan daha yüksek bir ortalama büyüklüğe erişebilecek mi? Bu konuda iyimserseniz, bir süre öngörünüz var mı?
Öncelikle geçen sene ağır ticari endüstrisinin, son 25 yılın en kötü ikinci yılını yaşamış olduğunu, 7 bin 500 adetlere kadar düştüğünü unutmayalım. Türkiye’de beş yıl üst üste 30 bin adetlere oturan bir pazar olduğunu düşünürsek, bu konuda büyümenin olacağına kesin gözü ile bakıyorduk. Bir kamyonun/çekicinin ortalama üç yıl kullanıldığını düşünürsek, pazardaki birçok aracın yenilenme zamanının geldiğini görebiliriz. Dolayısı ile sene başında, bu büyümenin olacağını tahmin ederek planlarımızı pazarın 12 bin adet civarına yükseleceği şeklinde yapmıştık.
Nitekim, ocak-şubat aylarında bu tempoyu gördük ve seneye çok iyi başladık. Ancak mart-nisan aylarında pandeminin etkisi ile 2019’daki adetlerin de altına düştük. Sonrasında da alınan kararlar ile büyük bir ivme yaşadık. 2020 Ağustos sonu itibariyle, 2019 tüm yıl endüstri seviyesine halihazırda ulaşmış durumdayız. Sene sonu itibariyle de sene başındaki öngörülerimizin üzerinde bir pazar kapanışı olacağını tahmin ediyoruz. Özetle, geçen sene yaşadığımız pazarın en dip nokta olduğunu ve daha fazla küçülme olmayacağını öngörüyoruz. Ben, pazarın önümüzdeki süreçte devamlı yukarı çıkarak üç-dört yıl içinde 30 bin adet civarlarına doğru tekrar tırmanacağına kesinlikle inanıyorum.
Başında bulunduğunuz Ford Trucks fazlasıyla ilginç bir mirasa sahip Türkiye otomotiv sanayisinde ve de kamyon pazarında. Ford Trucks’ın ana şirketi Ford Otosan; Türkiye Cumhuriyeti’nin en eski, en köklü kamyon üreticisi olup neredeyse 60 yıldır kesintisiz bir şekilde kamyon monte edegelmiş ve üretegelmiş bu ülkede. Bu 60 yılın en az 55 yılında da Ford markası ile ortaklığı süregelmiş kamyon işinde Otosan’ın ve 1997’den bu yanaki adıyla Ford Otosan’ın. Bu neredeyse 60 yıllık süre zarfında da Ford markasının Türkiye kamyon pazarında doğal olarak hatırı sayılır bir yeri ve kamyon pazarının her diliminde olmasa da zaman zaman egemenliği olageldi. Ayrıca ticari taşıtlar dünyasında gayet iyi bilinir ki, kamyon ticari taşıtlar işinin başat oyuncusudur. Ford Otosan da bunun fazlasıyla farkında ki, Ford Trucks iş birimini bir süredir yaşama geçirmiş bulunuyor. Sizce Ford Otosan, yarım yüzyılı aşan geçmişinde Ford markasıyla Türkiye kamyon pazarına ne gibi katkılar sağladı? Ford Otosan’ın, Ford Trucks adıyla ayrı bir kamyon iş birimi kurmasının Ford Otosan, Türkiye kamyon pazarı ve Ford markası nezdinde nasıl yansımaları ve sonuçları oldu?
Ford Trucks olarak, yarım asrı aşkın bir kamyon üretim tecrübemiz var; bu tecrübemizi ‘ar-ge’ (araştırma-geliştirme) yatırımlarımız ve nesilden nesile aktardığımız ‘know-how’ımızla (bilgi birikimimizle) birleştirerek her geçen yıl daha da artırıyoruz. Geldiğimiz noktada, motor dahil tüm aracı, ticari bir ürün oluşana kadar, A’dan Z’ye tasarlama, geliştirme, test etme yeteneğine ve altyapısına sahibiz. Türkiye ağır ticari endüstrisi için mücevher değerinde bir mühendislik yeteneğimiz ve ar-ge gücümüz var.
Ford Trucks ile bugün Türk mühendislerinin yeteneğiyle dünya çapında rekabet ediyoruz. Ford Trucks ile; motor, aks ve şanzıman olarak üç önemli ürün grubunda, Eskişehir fabrikamızda yerli üretim yapıyoruz. Sahip olduğumuz mühendislik bilgi birikimi oldukça önemli boyutlara ulaştı. Tamamen Türk mühendisliği ile geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz F-MAX kamyonumuz/çekicimiz bunun en önemli göstergesi. Bilindiği üzere F-MAX çekicimiz 24 Avrupa ülkesini temsilen 23 jüri üyesinin değerlendirmeleriyle ‘2019 Uluslararası Yılın Kamyonu (ITOY)’ ödülüne layık görüldü. Dolayısı ile Türkiye’nin mühendislik ve üretim gücü dünya çapında kanıtlanmış oldu.
ITOY ödüllü çekicimiz F-MAX, global büyüme planlarımızda çok önemli bir eşiğe geçmemizi sağladı ve yurtdışı pazarlardan yoğun bir talep görmeye başladık. Bugün, sahip olduğumuz bu üretim, mühendislik ve ar-ge gücümüzü, farklı ihracat pazarlarına özel ürün geliştirme yeteneği ile birleştiriyoruz. Ford Trucks olarak, araçlarımızı Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Doğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’da 40’tan fazla ülkeye ihraç etmekten ve ülkemize gelir getirmekten gurur duyuyoruz.
Ülkemizde ise Ford Trucks, ağır ticari pazarında satılan her üç araçtan biri haline geldi ve itfaiyeden çöp aracına, inşaatlardan yollara tüm taşımacılık sınıflarında ülkemize hizmet ediyor.
Bundan 20-30 yıl önce biri çıksaydı ve deseydi ki “Türkiye kamyon pazarında günün birinde tek bir marka pazarın yarısına hakim olacak!”, çok büyük olasılıkla kendisine inanacak hiç kimseyi bulamazdı. Ama çılgınca görülebilecek bu durum gerçek oldu. Bununla birlikte Ford Trucks da, son 10-12 yılda Türkiye kamyon pazarındaki pazar payını sürekli olarak artırageldi; hatta ikiye katladı sizin verilerinize göre. 2020’li yıllarda Türkiye kamyon pazarındaki paylarda hiç beklenmedik değişimler olabilir mi? Önümüzdeki yıllarda Türkiye kamyon pazarında önderlik el değiştirebilir mi? Ford Trucks, 2020’li yıllarda Türkiye kamyon pazarından neler bekliyor?
Belirttiğiniz gibi Ford Trucks olarak pazar payımızı yıldan yıla artırarak ilerliyoruz. Pazarı üç segmentte incelersek; yol kamyonlarında uzun yıllardır tartışmasız liderliğimiz var. İnşaat segmentinde de 2018 yılında liderliğe kadar yükselmiştik. Ödüllü çekicimiz F-MAX ile de çekici pazarında liderliğe oynayacağımıza eminim; çünkü F-MAX, mayıs-haziran aylarında pazarda en çok satılan çekici oldu ve sene başından bu yana pazar payını yüzde 25 bandına yükseltti.
Hedeflerimizi, ar-ge yatırımlarımıza devam ederek ve ürünlerimizi uluslararası seviyede rekabetçi tutarak gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.
Teknolojiyi yakalayan, müşterinin sesini dinleyen ve yerli üretim yapan bir marka olarak pazarda lider olmamız, önümüzdeki dönemdeki birincil hedeflerimiz arasındadır.
Bırakın bundan 20-30 yıl önceyi, 10 yıl önce yine biri çıksaydı ve deseydi ki “Ford Otosan bir kamyon yapacak; üstelik kendi başına yapacak; bu kamyonla da dünyanın en eski, en saygın, en küresel ve dolayısıyla da sahip olunması en çok arzu edilen ticari taşıt ödülü olan ‘Yılın Uluslararası Kamyonu Ödülü’nü kazanacak!”, kaç kişi tarafından cidiye alınırdı ki? Ford F-MAX’çe kazanılan 2019 yılının ‘Yılın Uluslararası Kamyonu Ödülü‘ Ford Trucks’a, Ford Otosan’a, Ford Motor Company’ye, Koç Holding’e, Türk Otomotiv Sanayisi’ne ve Türkiye’ye sizce ne yararlar sağladı, sağlamakta ve sağlayacak?
F-MAX’in ITOY ödülüne layık görülmesinin ardından yeni bir evreye geçtik. Bu prestijli ödülün, kamyon üretim tarihimizde kilometre taşı niteliğinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz. ITOY ödülünün ardından F-MAX, Rusya, Avusturya ve Slovenya’da ‘Yılın Kamyonu’ seçilerek, başarı yolculuğunu tüm dünyaya duyurdu.
Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede F-MAX’e ve markamıza talep giderek artmaya başladı. Hızlı bir büyüme dönemi içerisine girdik. Ford Trucks’ın halihazırda Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’da 40’tan fazla ülkede bayi ve distribütörlük faaliyetleri var. ITOY ödüllü çekicimiz F-MAX, global büyüme planlarımızda çok önemli bir eşiği hızla atlamamızı sağladı. ITOY ödülünün ardından gelen yoğun taleple Batı Avrupa’daki büyüme planlarımızı erkene çektik. Bu, en önemli gelişme oldu.
Avrupa açılımımızı iki aşamada planlıyoruz. Orta ve Doğu Avrupa’daki genişlememizi 2018’de tamamlamıştık. Batı Avrupa’daki genişlememizi; İspanya, Portekiz ve İtalya’daki distribütörlerimizi atayarak başlattık. Buna paralel olarak, Avrupa’da müşterilerimize satış sonrası servis ve hizmetler sunmak için TIP Trailer Services ile anlaşma imzaladık. Bir yandan bayi ve servis işbirlikleri ile altyapı hazırlarken, diğer yandan ülke ve bölge bazında yaptığımız atamalarla Avrupa’da kalıcı ve güçlü bir büyüme hedefliyoruz. Hedefimiz tüm Avrupa’ya yayılmak; sırada Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg var. 2023 yılı sonu itibariyle Batı Avrupa yayılımını tamamlamış olmayı öngörüyoruz. Avrupa pazarlarında iddiamızı kanıtlamak için hazırız.
Ancak şunu özellikle vurgulamak istiyorum ki; sahip olduğumuz mühendislik, üretim ve ar-ge yeteneği sadece Ford Otosan’ın değil, ülkemiz otomotiv sanayisinin, yan sanayisi, tedarikçileri, nitelikli iş gücü ile birlikte sahip olduğu çok kıymetli bir güçtür. Nesilden nesile aktarılacak bu mühendislik, ar-ge ve üretim geleneği ülkemizin dünya otomotiv endüstrisinin geleceğinde söz sahibi olmasında da büyük bir rol oynamaya devam edecek.
2019 yılının ‘Yılın Uluslararası Kamyonu‘ Ford F-MAX, pazara sunduğunuz ülkelerde 2019 yılında ne kadar ilgi ve talep gördü, nasıl bir verim gösterdi?
Banttan ilk indiği günden bu yana ilgi gören ve IAA 2018 Hannover Fuarı’nda ‘2019 Uluslararası Yılın Kamyonu’ seçilen F-MAX‘in bize katkıları kendisi gibi büyük oldu. 2019 yılında Türkiye’deki çekici satışlarımızın yüzde 75’ten fazlasını F-MAX meydana getirdi. Bu rakam, mevcut çekici pazarının yüzde 15’ini, Türkiye pazarının ise yüzde 8’ini F-MAX’in oluşturduğunu gösteriyor.
Ford Trucks olarak, 2019 yılındaki toplam ihracatımızın yüzde 25‘ini de F-MAX sağladı. Kısacası üretimimizde F-MAX’e boşluklar açmak için arkadaşlarımız var gücüyle çalıştılar. 2020 yılında da F-MAX’in bu başarısı devam etti ve az önce de bahsettiğim gibi Türkiye’de çekici segmentinde yüzde 25 pazar payına sahip olduk. Avrupa’da da satışlarımızın büyük bölümünü F-MAX oluşturuyor. Elimizde F-MAX gibi bir ürün varken, bu segmentte hep daha yukarıyı hedefleyeceğiz.
Bir milimetrenin yaklaşık olarak onbinde biri büyüklüğündeki Corona virüsü Ford Trucks’ı ne boyutta etkiledi? Ford Otosan’ın İnönü Kamyon Fabrikası’nda üretim aksadı mı, hatta kesintiye uğradı mı? Küresel Corona virüsü salgınına karşın 2019 yılının aynı dönemine göre 2020 yılında aşağı yukarı yüzde 50 büyüme kaydetme başarısını gösteren Türkiye ağır kamyon pazarındaki talep artışını karşılayabildiniz mi? Küresel salgının Ford Trucks’ın 2019 yılı sonu itibariyle ülkemiz dışında etkinlikte bulunduğu 42 ülke pazarında 2020 yılı sonu itibariyle nasıl bir toplam etkisi olacağını öngörüyorsunuz? Bu 42 ülkede 2020 yılı içindeki toplam Ford Trucks kamyon satışınız 5 bin adedi görebilecek mi, sizce?
Pandemi, mart ayı ortalarında ülkemizde yayılmaya başladığında etkisinin çok daha fazla olacağını düşünüyorduk; fakat müşteri siparişlerimiz bu dönemde hiçbir zaman kesilmedi ve biz de bu durumdan güç alarak çalışmalarımıza devam ettik. Nisan ayı itibariyle siparişlerin beklenen seviyelerin de üzerine çıkmasıyla, nisan-ağustos döneminde geçtiğimiz seneye kıyasla ortalama iki kat fazla satış gerçekleştirdik.
Eskişehir fabrikamız, tedbir amaçlı olarak 23 Mart-27 Nisan tarihleri arasında kapalı kaldı. Bu dönemde talepleri bir süre ötelemek durumunda kaldık; müşterilerimiz de durumu anlayışla karşıladı. Fabrikamız üretime açılır açılmaz hiçbir müşterimizi mağdur etmeyecek şekilde sırayla taleplere yanıt vermeye başladık. Geldiğimiz noktada, karşılayamadığımız talep bulunmamakta; stok seviyelerimizi de hedeflenen seviyelere ulaştırdığımızı söyleyebiliriz.
Ford Trucks’ın bulunduğu 42 ülke açısından pandeminin etkilerini değerlendirdiğimizde durum biraz daha farklı. Avrupa, Rusya, Ortadoğu pazarlarında pandemi çok daha fazla etkili oldu. Otomotiv endüstrileri ciddi daralmalar yaşadı. Avrupa pazarlarında ilk yarı yılda yüzde 50 daralma gerçekleşirken, Ford Trucks olarak bulunduğumuz tüm yurtdışı pazarlarda toplam endüstri ilk yarıda geçen seneye kıyasla yüzde 40 daraldı. Endüstrideki bu daralmalar elbette satış adetlerimize de yansıdı. Ancak, tüm bu negatif etkilere rağmen Ford Trucks olarak, iç pazarda ve ihracatta 2020 yılı sonunda 2019’a kıyasla artış bekliyoruz.
Küresel virüs salgını, Ford Trucks’ın orta ve uzun vadeli programında, stratejilerinde herhangi bir değişikliğe veya çoklu değişikliklere neden oldu mu? Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yaşını kutlayacağı 2023 yılında Ford Trucks’ın Avrupa, Avrasya, Afrika ve Ortadoğu’da toplam 81 ülkede etkinlik gösteriyor olma hedefinde herhangi bir değişiklik söz konusu mudur?
Avrupa, Avrasya, Afrika ve Ortadoğu’da Ford Trucks bayrağını dalgalandırmak bizler için gurur verici. Adım attığımız her ülkede büyük ilgiyle karşılaşıyoruz.
Ford Trucks olarak 90’a yakın pazara girebiliriz; hepsi için ayrı ayrı analizlerimiz, iş planlarımız var. Ancak bizim için kaç ülkede bulunduğumuz değil; iş fırsatı olarak, kârlılık olarak verimli olanlarda bulunmamız önemli. Bize büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz, pazarın yüksek olacağı Batı Avrupa ülkelerine yoğunlaşıyoruz. Şimdilik odağımız, 2023 itibariyle Batı Avrupa’daki yayılımımızı tamamına erdirmek.
Ford Trucks, son üç-dört yılda dış pazar satışlarında yıllık aşağı yukarı yüzde 50’lik bir büyüme gösteregelmiş bulunuyor sizin verilerinizce. Atılımları son yıllarda önemli bir hız ve hatta ivme kazanmış bulunan Ford Trucks, dış pazarlarda sağladığı bu ortalama yüzde 50’lik büyüme oranını, öngördüğü genişleme ve büyüme programı kapsamında, tutarlı bir şekilde koruma ve hatta bu oranı yüzde 50’nin de üzerine taşıyabilme arzusunda mıdır?
Yapılanmanın başladığı ilk yıllarda yüzde 40’lı, yüzde 50’li büyüme rakamları bizleri iştahlandırdı tabii. Hedeflerimizi değiştirmiyoruz. Üretim ve satış adetlerimizi, pazar payımızı artırmaya yönelik her hamleyi analiz ediyor ve aksiyona geçiyoruz. Elbette organizasyonlarda yayılım arttıkça, iş oturdukça büyüme rakamlarında yavaşlama görülecektir. 2020 özelinde, tüm dünyayı kasıp kavuran pandemiden en çok Avrupa etkilendi. İhracatımızın büyük bir kısmını oluşturan Avrupa’da pazarın daralması bizleri belli bir ölçüde etkiledi. Bu büyüme rakamlarına bu yıl ulaşamasak da önümüzdeki senelerde göreceğimiz rakamlar yine yüksek rakamlar olacak.
Ford Trucks’ın son yıllardaki atılımlarının en önemli hamlelerinden biri de, açık arayla dünyanın en büyük kamyon pazarı konumunda bulunan Çin Halk Cumhuriyeti pazarını göz ardı etmeyerek, Çinli kamyon üreticisi JMC ile yaptığı işbirliğiydi. Bu işbirliğinin son meyvesi ise, Ford F-MAX’i temel alarak Çin’de JMC tarafından üretilen ve F-MAX ile neredeyse eşzamanlı olarak 2018 yılının sonlarında Çin’de tanıtımı gerçekleştirilen JMC HV5 6×4 çekici ailesi olmuştu. JMC HV5, Çin’de beğenildi mi? HV5’e ilişkin olarak Çin kamyon pazarından iyi haberler alıyor musunuz? Amerika Birleşik Devletleri ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında pin pon topu gibi gidip gelen ticari sürtüşmelerin Ford Trucks’ın JMC ile olan ‘kazan-kazan’ niteliğindeki işbirliğini olumsuz yönde etkileme tehlikesi var mıdır?
JMC markalı çekiciler, Çin’de pazarın yüzde 97sini oluşturan Çinli yerel markalar arasında özellikle yenilikçi tasarımı ve sunduğu özelliklerle çok ilgi çekiyor. Sadece F-MAX’i temel alan HV5 değil, aynı zamanda diğer Ford Trucks modellerimizi temel alan küçük kabin aracımızın da lansmanının yapıldığı 2018’de Çin’de ‘yılın kamyonu’ seçilmesi de bunun göstergesi. Mevcut olarak JMC ile olan ilişkilerimiz aynı şekilde devam ediyor; olumsuz bir durum yok.
Ford F-MAX için Ford Otosan’ca geliştirilmekte olduğunu duyurmuş olduğunuz otomatik(-leştirilmiş) şanzımanın eli kulağında mıdır? Yoksa emek ve para kadar zaman da gerektiren böyle önemli bir girişimin sonucunu almak için henüz erken mi? Küçümsenmeyecek ölçekte bir araştırma-geliştirme merkezine sahip olan Ford Otosan’ın bünyesindeki Ford Trucks’ın dizel motorlara seçenek oluşturan doğal gazlı, elektrik motorlu, yakıt hücreli ve benzeri kamyonlar konusundaki görüşleri nelerdir?
Gelecek vaad eden her türlü teknoloji ile ilgili yeteneğimiz var; çalışmalarımız tüm projelerimiz gibi yerli şanzıman için de hızla ve başarıyla devam ediyor. Şu anda testlerini yapıyoruz; önümüzdeki sene itibariyle de araçlarımızda yerli şanzımanımızı kullanmaya başlayacak şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Dizel teknolojisindeki başarılı çalışmalarımızdan sonra alternatif yakıt alanında da farklı çözümlerle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Ford Otosan’ın mühendislik gücü ile neler yapabileceğimizi kanıtlamış olduğumuzu düşünüyorum. Nitekim, Hannover fuarında konsept olarak sergilediğimiz ‘dördüncü seviye’ otonom kamyonumuz ‘F-Vision’ ileride neler yapabileceğimizin önemli bir göstergesi.
Kocaoğlan doğdu, büyüyor ve hatta yürüyor! Ne zaman koşar, ne zaman coşar bilemeyiz! Pekiyi, Ford Trucks ailesine ortanca oğul, küçük oğul da katılır mı? Hatta aile güreşçi oğul, halterci oğul, gülleci oğul gibi ağır siklet oğullarla ve hatta triatloncu oğul, dekatloncu oğul gibi çok yönlü atletik oğullarla genişler mi? Mümkün müdür? Eğer öyleyse; uzak mıdır, yakın mıdır?
İleriye dönük planlarımızı, günü geldiğinde sizlerle mutlaka paylaşacağız. Ancak, şimdilik kabinimizin modüler bir tasarıma sahip olduğunu söyleyebilirim.