Doğuş Otomotiv’in Doğaya Kanat Açtık projesi, ikinci yılındaki yeni rotalarında yine nesli tükenme tehlikesi altındaki türlere dikkat çekti. Bu rotanın en önemli kuş türü ise Toy Kuşları oldu.
Doğuş Otomotiv’in sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde, doğa ve çevrenin korunması çalışmaları kapsamında hayata geçirdiği Doğaya Kanat Açtık projesi, ikinci yılında da nesli tükenme tehlikesi altındaki kuş türlerine dikkat çekmeye devam ediyor.
Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Alper Tüydeş yeni rotasında Ankara, Çankırı ve Samsun illerini kapsayan bir coğrafyada kuş gözlemi gerçekleştirdi. Son rotasında 40 saatlik bir araç yolcuğuyla 2 bin km’den fazla yol kat eden Tüydeş, 5 gün süren gözlemlerinde 130 farklı kuş türünü kayıt altına aldı. Böylece, Doğaya Kanat Açtık Projesi kapsamında 2 yılda Türkiye sınırları içerisinde kaydedilen kuş türü sayısı 371’e ulaştı.
Alper Tüydeş’in son rotasında görüntülemeyi başardığı türler arasında Ak Başlı Çinte, Sibirya Taşkuşu, Küçük Kuğu, Dağ Cılıbıtı gibi ülkemizde kışlayan nadir türler yer alırken, nesli tehlike altındaki Toy Kuşları da Ankara’daki kışlama alanlarında görüntülendi. Tüydeş, Dağ Cılıbıtlarının Türkiye’deki yeni kışlama alanını da kaydetmeyi başardı.
Toy Kuşları’ndan sadece 500 kadar kaldı
Doğaya Kanat Açtık Projesi ile Türkiye’nin yaban hayatı envanterini güncellenmiş olduklarını söyleyen Alper Tüydeş “Diğer yandan insanların dikkatini doğaya çekmek için çalışıyoruz. Kuşların ve yaban hayatının fotoğrafları, hikayeleriyle birlikte gün yüzüne çıkıyor. Ayrıca, 10 yılı aşkın süredir yaptığım yaban hayatı fotoğrafçılığında görmeyi çok istediğim türleri gözlemlemek için de büyük bir fırsat. Toy Kuşları da bu türlerin başında geliyordu. Nihayet bu son rotada tanıştık. Toy Kuşu hem yaz, hem de kış mevsiminde ülkemizde görülebilen bir tür. Bozkırı, tarla gibi açık arazileri seviyor. Geçmiş yıllarda Türkiye’nin her bölgesinde görülebilen bir kuş türüydü. Ama maalesef insan etkenli sebeplerle sayıları tükenmek üzere. Rakamlarla konuşacak olursak 1980’li yıllarda 30 bin Toy Kuşu’nun ülkemizde özgürce uçtuğunu biliyoruz. Günümüzde ise bu rakam sadece 500. Ciddi şekilde koruma altında, kışlama ve üreme alanları da korunuyor. Umarım insanlığın dikkatini bu tarz çalışmalarla bu kuşlara çekebilir ve sayılarının artmalarına katkı sağlayabiliriz.” dedi.