Ford, dünya çapında 13 binden fazla tüketiciyle görüşerek hazırladığı 2019 Yılı Trend Raporu ile dünyadaki değişimi tetikleyen tüketici davranışı eğilimleri hakkında öngörülerini açıkladı. Günümüzde değişimin en önemli sebebinin yüzde 87 fikir birliği ile teknoloji olduğunu yansıtan raporda 10 tüketiciden 8’inin teknolojiyi iyi bir güç olarak gördüğü belirtiliyor.
İnsan merkezli tasarıma, tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıran teknolojilere ve günün ihtiyaçlarını karşılayan hareketlilik çözümlerine odaklanan Ford, her yıl düzenli olarak hazırladığı Trend Raporu’nun 2019 edisyonunu yayımladı.
Ford Motor Company’nin hazırladığı Trend Raporu’nun yedincisi Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Hindistan, İngiltere, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’de yaşayan toplam 13 bin 12 kişinin katıldığı anket sonuçları değerlendirilerek hazırlandı.
Trend Raporu doğrultusunda tüketici beklentilerini odağına alarak geleceğe yönelik önceliklerini şekillendiren Ford, yarının ihtiyaçları için bugünden yatırım yapıyor. Yeni araç tasarımlarının şekillenmesinden Ford Co-Pilot360 gibi sürücülerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlayan yeni sürüş destek teknolojilerinin geliştirilmesine kadar pek çok alanda bu araştırmaları kullanan Ford, böylece müşterilerinin tasarımın odağında kalmasını sağlıyor.
Dünyada 10 yetişkinden 8’i için teknoloji ‘iyi bir güç’
Trendlerin, tüketicilerin hayatındaki değişimleri nasıl etkilediğini ortaya koyan 2019 yılı Trend Raporu’nda, yetişkinlerin teknolojiye yaklaşımına dair dikkat çeken bilgiler öne çıktı:
- Dünya çapında yetişkinlerin neredeyse yarısı, herhangi bir konuda yaşadıkları korkunun kendilerini değişime yönlendirdiğini söyledi; ankete katılanların 10’da 7’si, harekete geçme nedenlerinin değişim olduğunu belirtti.
- Ankete katılanların yüzde 87’si, günümüzde değişimin en büyük itici gücünün teknoloji olduğunda hemfikir; dünyada 10 yetişkinden yaklaşık 8’i teknolojinin “iyi bir güç” olduğuna inanıyor.
- Dünya çapında yapılan anket, yetişkinlerin yüzde 67’sinin, çocuklarının bir yabancıyla seyahat etmelerindense özerk (otonom) araçta seyahat etmelerini tercih ettiğini ortaya koydu.
- Ankete katılanların yüzde 45’i, mobil cihazlarından ayrılabilen kişilere imrendiklerini belirtti; 10 tüketiciden 7’si, kullandığımız cihazlardan ‘zorunlu bir şekilde’ uzaklaşmamız gerektiği fikrinde birleşti.
- Yetişkinlerin yüzde 84’ü, yaşamlarını iyileştirmek için 2018 yılı boyunca küçük adımlar attıklarını söyledi; bunların yüzde 92’si hâlâ bu adımlarla devam ettiklerini söylerken, yüzde 83’ü ise değişimin küçük adımlarla ilerlediğinde daha az korkutucu olduğunu kabul etti.
- Ankete katılan yetişkinlerin yüzde 84’ü ise şirketlerin yan fayda olarak “zihinsel sağlık günleri” düzenlemesi gerektiğini belirtti. Bu yanıtı verenler, farklı görüşlerin olumlu değişime sevk ettiğine inanıyor.
- Ankete katılanların büyük bir çoğunluğu, satın alma işlemi yaptıklarında, genellikle çevresel etkilerini göz önünde bulundurduklarını vurguladı.
- Katılımcıların yüzde 67’si ise teknolojinin işe gitmeyi kolaylaştırdığını belirtti.
2019 ve sonrasında değişimi tetikleyecek eğilimler öngörüldü
Dünya çapında 13 binden fazla tüketiciyle görüşülerek hazırlanan Trend Raporu’nda dünyadaki değişimi tetikleyen tüketici davranışı eğilimleri hakkında öngörülerde bulunuldu. Raporda, gelecekte etkili olması beklenen tüketici eğilimleri şöyle özetlendi:
- Teknolojik Ayrım: Teknoloji, gelecekte de dünyaya nasıl bağlandığımız ve dünyayı nasıl gördüğümüz konusunda, her zamankinden daha fazla ve derin bir etkiye sahip olacak. Ancak, teknolojiye erişimi olan ve teknolojinin “iyi bir güç” olduğuna inananlar ile teknolojiye erişimi olmayanlar arasında temel bir ayrım yaşanacak.
- Dijital Detoks: İnsanların büyük çoğunluğu hâlâ elektronik cihazlarına bağlı olmalarına karşın, gelecekte bu eğilimin değişeceği öngörülüyor. Araştırmaya göre, birçok insan elektronik cihazlarına bağımlı olduklarını giderek daha fazla fark ediyor ve bu bağımlılıktan endişe duyuyor. Bu farkındalığı geliştiren insanlar, çevrimiçi (online) mecralarda harcadıkları süre nedeniyle kendilerini hesap verebilir kılmanın yollarını arıyor.
- Kontrolün İadesi: Kontrolün pek çok kişi için erişilmez göründüğü bir dünyada, en önemlisinin kendisini geliştirmek olduğunu düşünen tüketiciler, hayatlarında kontrolü geri kazanmaya çalışıyor.
- Kişilerin Farklı Yüzleri, Seçimlerini Etkiliyor: Sosyal medya, günümüzde tüketicilerin hayatında büyük rol oynuyor. Tüketiciler, gerçekte oldukları kişi ile online mecralarda kendilerini tanıttıkları kişi olarak farklı karakterler üstleniyor. Bu durum, tüketicilerin satın alımlarını ve teknoloji seçimlerini daha çok etkilemesi bekleniyor.
- Yaşamak İçin Çalışıyorlar: Rapor, iş hayatına dair algıların değiştiğini ortaya koyuyor. Dünya çapında birçok tüketici, artık, çalışmak için yaşamıyor, yaşamak için çalışıyor. Şirketler de bu nedenle çalışanlarına yan haklar, ücretli izin ve uzatılmış izinlerle birlikte zihinsel gelişime destek olacak fırsatlar sunmaya başlıyor.
- Eko-Momentum: Her ne kadar yaşam boyu süren alışkanlıkları değiştirmek zor olsa de artık tüketiciler, çevresel gelişimin insan davranışındaki değişikliklere bağlı olduğunu kabul ediyorlar. Birçok tüketici, artık çevresel ayak izlerini nasıl ve nerede bıraktıkları ve bunu nasıl iyileştirebilecekleri konusunda rehberlik arıyor
- Kolay Cadde: Günümüzde hareketlilik eskiden olduğu gibi, A noktasından B noktasına gitmek kadar basit görülmüyor. İnsanlar, bir noktadan başka bir noktaya giderken yol boyunca geçirdikleri zamanı da önemsiyorlar. Örneğin Amerikalılar, otomobillerinde tatil için aldıkları zamandan daha fazla zaman harcıyorlar. Bu nedenle insanlar artık, yoldayken işlerini halledebilme becerisine sahip olmayı istiyor ve bu eğilim, eskinin yolculuk deneyimini değiştiriyor.
