Dassault Systèmes, otomotiv ve ulaşım endüstrisine esneklik kazandırıyor

0
6446
e_drive_overall
Lightyear ekipleri, bulut tabanlı 3DEXPERIENCE platformu sayesinde evden çalışmaya kolayca geçiş yaptılar.

Dassault Systèmes özel bir online etkinlikte ulaşım ve mobilite sektörlerinden 200’ü aşkın liderle bir araya geldi. Dassault Systèmes yetkilileri ve müşterileri, etkinlikte gelecekte daha esnek bir konumda olmak adına görüşlerini, yaklaşımlarını ve öngörülerini paylaştılar. Etkinlikte Dassault Systèmes Yeni Ulaşım ve Mobilite Başkan Yardımcısı Laurence Montanari de söz aldı.

Ulaşım ve mobilite sektörü, bir dönüşüm geçirerek daha çevre ve insan dostu, daha uygun maliyetli yeni çözümler sunan ‘talep bazlı mobilite’ haline evriliyor. Ancak, bir anda ortaya çıkan COVID-19 krizinin dünya çapında sebep olduğu sokağa çıkma yasakları, otomobil satışlarındaki sert düşüş ve üretimde azalma gibi zorluklar insanların otomobillerle olan ilişkilerinde de köklü bir değişikliği beraberinde getirdi. Otomobil üreticileri ve tedarikçileri, tüketicilerin yeni satın alma davranışlarına uyum sağlayarak, uzaktan çalışmayı operasyon genelinde uygulayarak ve doğru kararlar almak için gerçek zamanlı olarak doğru verilere erişmelerini sağlayacak süreçlere yatırım yaparak çevikliklerini gösterdiler. Şirketler ayrıca bu krize karşı verilen mücadelede sorumluluk alarak eksiklikleri gidermek adına maske, solunum cihazı ve diğer gerekli tıbbi cihazları üretmek için üretim süreçlerini hızla adapte ettiler.

Etkinlikte krizin atlatılmasıyla birlikte şirketlerin üç ana konuya odaklanması gerektiği ifade edildi: Uzaktan çalışma, hızlı çalışma ve güvenli çalışma

Uzaktan çalışma: Uzaktan çalışma ile ofis arasındaki mühendislik iş birliğini herkes için verimli bir hale getirmek

OEM sahnesinin yeni oyuncularından olan Lightyear, güneş enerjisinden faydalanarak dünya çapında herkes için yeni nesil temiz mobilite çözümleri tasarlıyor. Misyonları ise enerji dönüşümü sürecinde olumlu bir etki yaratmak ve sorumluluk almak. Dünyanın ilk uzun menzilli güneş enerjili otomobili olan Lightyear One‘ı 2035 yılına kadar piyasaya sürmeyi planlıyorlar. Şirketin Kurucu Ortağı ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CTO) Arjo Van Der Ham, bulut tabanlı 3DEXPERIENCE platformu sayesinde Lightyear ekiplerinin evden çalışmaya nasıl kolayca geçiş yaptığını anlattı. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde her ne kadar fiziksel prototip çalışmaları ve testlerinin önünde engeller olsa da toplantı verimliliğinde, işbirliğinde, üretkenlikte, teslim sürelerinde ve çeviklikte ilerleme kaydettiler. Sanal bir 3DEXPERIENCE ikiziyle bağlantıda kalarak, dünyanın her yerinden gelen verilerle bir paylaşımlı zeka oluşturarak ve güçlü bir proje planlaması yaparak çalışmalara kesintisiz bir şekilde devam ettiler. Lightyear, uzaktan çalışmaya ve insan kaynağına yeni yetenekler katmanın ve dünyanın dört bir yanından insanları işe almanın yeni yollarını keşfetmeye devam ediyor. Bundan sonraki süreçlerde paydaşlardan, gelecekteki müşterilerden ve tedarikçilerden oluşan tüm ekosistemin platform ve bulut tarafından desteklenen bu yeni ilişkiden faydalanabileceğini öngörüyorlar.

tm_bio_photo_laurence_montanari
Dassault Systèmes Yeni Ulaşım ve Mobilite Başkan Yardımcısı Laurence Montanari

Hızlı çalışma: Fiziksel ekipman olmadan simülasyon ve testlere hız kazandırmak

Dassault Systèmes Ulaşım ve Mobilite Endüstrisi Çözüm Direktörü Frédéric Merceron, simülasyonun çevikliği teşvik etmeye ve hızlandırmaya katkılarını değerlendirdi. Günümüzde piyasada fark yaratmanın yolu, sürücü ve yolcuların konforuna ve refahına olumlu yönde bir katkı yapmaktan geçiyor. COVID-19 bunun ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. Araç içinde konforu, sağlığı ve refahı çeşitli yollarla optimize edebiliyoruz. Örneğin, ön camın buğulanmasını göz önüne alarak görünürlüğü simüle edebiliyor ve hava kalitesini ve genel hava akışı sirkülasyonunu nasıl iyileştirebileceğimize odaklanabiliyoruz. Büyük önem taşıyan kabin konforu günden düne daha da karmaşık bir hale geliyor. Araç içi bilgi ve eğlence sistemleri ve elektronik kontroller deneyimin bir parçası. Çok sayıda araç bileşeni ve performans birbirine bağlı olduğu için simülasyonlar da bir o kadar zorlu bir hal alıyor. Kabin konforunu sağlamak için de enerji gerektiği düşünüldüğünde, minimum enerji tüketimi ile en iyi konforu optimize etmek önem taşıyor.

Dassault Systèmes bir dizi yenilik vasıtasıyla simülasyonu herkes için kullanılabilir hale getirmek istiyor. Mühendislerin ve tasarımcıların en iyi sonuçlar elde etmek için etkileşime girebilecekleri bir ortam oluşturmak ve gerektiğinde üst düzey uygulamalara ve uzmanlara daha fazla erişim sunmak amaçlanıyor. Son olarak, dağıtım konusunda ise uygun maliyetli ve uygulaması kolay dijital çözümlerle şeffaflık ve sadelik gerekiyor. 3DEXPERIENCE platformu müşterilerle birlikte geliştirilen, kullanıma hazır simülasyon çözümleri sunuyor. Kullanıcı dostu arayüzler ve çözümler, isteğe bağlı simülasyon ve bulut tabanlı bilgi işlem kapasitesi, gerektiğinde uzmanlar tarafından uzaktan sağlanan kalite desteğiyle müşterilerin sadece ihtiyaç duydukları şeyleri ihtiyaç duydukları zamanda satın almalarına imkan sağlıyor.

Güvenli çalışma: Sağlıklı üretime hız kazandırmak

Üretimde, daha çevik ve esnek olmak için öngörülmesi gereken, kritik öneme sahip kısıtlamalar ve riskler bulunuyor. Dassault Systèmes Ulaşım ve Mobilite Endüstrisi İş Danışmanlığı Direktörü Henri Beringer, verimlilikten ödün vermeden güvenliği artırırken çevikliği bir norm haline getirmeye ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Öncelikle fabrikaların ve üretim varlıklarının doğru bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Uygulanabilir bir dijital modelin (bir 3DEXPERIENCE ikizi) üretilmesi, mevcut üretim sürecini sekteye uğratmadan gelecekteki alternatif operasyon senaryolarını incelemek için faaliyetteki tesisin doğru bir şekilde simüle edilmesine olanak tanıyor.

Tesisleri daha hızlı anlamayı ve iyileştirmeyi, maliyetli aksaklıklardan kaçınmayı ve değişikliklerin olası etkilerini öngörmeyi sağlayan 3DEXPERIENCE ikizleri, verimlilik kazanımlarında kilit rol oynuyor. Yeni ürün devreye alma süresini yüzde 50, piyasa sürme süresini yüzde 30, üretim ve lojistik maliyetlerini yaklaşık yüzde 20 oranında azaltması ve işçi güvenliğini daha az iş kazası ve daha düşük hastalık oranlarıyla yüzde 25 oranında iyileştirmesi avantajları arasında yer alıyor. Sanal 3DEXPERIENCE ikizi ayrıca, tamamen yeni ürünler için bir üretim süreci geliştirmek gibi gerçekleştirilmesi gereken daha köklü değişiklikleri hızlandırabiliyor. COVID-19 krizi sırasında, otomotiv endüstrisindeki şirketler üretim hatlarını dönüştürerek ve mevcut endüstriyel varlıklarını yeniden kullanarak yüz siperleri ve solunum cihazları ürettiler.

Halihazırda tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 krizi muhtemelen karşılaşacağımız en son kriz olmayacak olsa da endüstri sahip olduğu esnekliği kanıtladı. Hizmet olarak yazılım, bulut, uzaktan çalışma ve destek, ürün davranışını tahmin etmek ve düzeltmek için kullanılan simülasyonlar, verimli ve güvenli üretim gibi hepsi 3DEXPERIENCE platformu üzerinden sunulan yeteneklerle artık sektör daha donanımlı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz