Bosch Grubu, zorlu ekonomik koşullara ve zayıf pazarlara rağmen 2018 yılında elde ettiği satış geliri ve diğer sonuçlar açısından tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaştı. Yoluna başarıyla devam eden Bosch, 31 Aralık 2018 tarihi itibarıyla açıklanan ön rakamlara göre, geçtiğimiz yıl 77,9 milyar Euro’luk satış gerçekleştirdi. Satış sonuçları, yaklaşık 2,1 milyar Euro’luk kur etkisinden olumsuz etkilendi. Kur etkilerine göre ayarlandığında ise satış gelirinde yüzde 4,3 oranında artış gerçekleşti. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, ön rakamların açıklandığı basın toplantısında, “Ekonomik açıdan zor ortama rağmen Bosch, 2018 yılında iyi bir performans sergiledi. Satışlar ve sonuçlar bir kez daha rekor seviyede gerçekleşti.” dedi.
2018’te 52 milyon internet erişimli ürün satışı gerçekleşti
Bosch Grubu CEO’su Dr. Denner, “Bir inovasyon önderi olarak, hem teknolojik hem de ticari açıdan pazarlarımızdaki değişimi şekillendirmek istiyoruz. Stratejik odak noktamız, bağlanabilirliğin başarılı olmasıdır.” dedi. Bosch, 2018 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 37 artışla toplam 52 milyon adet internet erişimli ürün sattığını açıkladı.
Bosch’un geçen yıl, faaliyetlerden kaynaklanan FVÖK’ü (Faiz ve Vergi Öncesi Kar) yaklaşık 5,3 milyar Euro’ya ulaştı. Faaliyetlerden kaynaklanan FVÖK böylece yüzde 6,9 oldu. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Stefan Asenkerschbaumer, “Bosch, beklenen zorlu ekonomik koşullara rağmen faaliyet gösterdiği pazarların üzerinde bir gelişme elde etmeyi ve yüksek kazanç seviyesini korumayı hedefliyor. Teknoloji liderliğimizin artmasını ve bununla birlikte şirketimizin geleceğinin daha iyi olmasını finanse edebilmemiz için, tüm iş sektörlerimizi daha da rekabetçi hale getirmeyi planlıyoruz.” dedi.
Özerk sürüşe 4 milyar Euro değerinde ön yatırım
Bosch’un Ar-Ge çalışmalarının odak noktalarından birini özerk sürüş oluşturuyor. Kazasız hareketliliğe giden yolun bir parçası olarak Bosch, iki geliştirme yolunu takip ediyor. Bunlardan birincisi, özel araçlarda özerk sürüşü kısmen mümkün kılacak olan özerk seviyeleri 2 ve 3 olan sürücü destek sistemleri. Bu alanda bir teknoloji ve pazar önderi olan şirket, bu yıl sürücü destek sistemlerinde 2 milyar Euro’luk satış elde etmeyi bekliyor. İkinci geliştirme yolu ise 2020 yılının başından itibaren sürücüsüz sürüş sağlayacak olan 4’üncü ve 5’inci özerk seviyeleri.
Bosch CEO’su Dr. Denner, “Sürücüsüz sürüş, bireysel hareketlilikte ezberleri bozacak robot taksiler ve servis aracı tabanlı hareketlilik gibi güçlü iş modellerine kapıyı açacak.” derken, otomasyonun teknik karmaşıklığı nedeniyle bunu geleceğe yönelik bir yatırım odak noktası olarak görüyor. Dr. Denner, 2022 yılına kadar olan süreçte, şirketin ön yatırımlarının toplamda 4 milyar Euro’ya ulaşmasını öngördüklerini açıkladı. Bosch’ta halen yaklaşık 4 bin mühendis, özerk sürüş üzerinde çalışmalar yürütüyor.
Hareketlilik servislerine yönelik kapsamlı bir ekosistem
2015 ile 2030 yılları arasında kişisel hareketliliğin yüzde 50 oranında artacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle, önümüzdeki on yıl için uzmanlar, özerk sürüş donanım ve yazılım pazarının yaklaşık 60 milyar dolar değerinde olmasını bekliyor. 2025 yılı itibarıyla, dünya genelinde 2,5 milyon talep üzerine servis otobüsünün büyük bir kısmı sürücüsüz olacak. Uzmanlar, 2035 yılı itibarıyla ortak hareketliliğe ilişkin satışların neredeyse 160 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor.
Tüm bu öngörülerden hareketle Bosch, bu hareketlilik türü için hem teknoloji hem de servisler sunmaya hazırlanıyor. Bosch hareketlilik servisleri ekosistemi, daha şimdiden rezervasyon, ödeme, park etme, şarj etme, yönetim, bakım ve eğlendirici bilgilendirmeye yönelik çözümleri ve servisleri birleştiriyor. Bu servislerden biri, elektrikli araçlara yönelik bir ağa bağlı navigasyon ve şarj çözümü olan Convenience Charging. Dr. Denner, “Ağa bağlı çözümlerimiz, elektromobiliteyi günlük kullanıma uygun hale getirebileceğimiz anlamına geliyor.” dedi.
Bosch elektrohareketlilik kitle pazarında önder olmayı hedefliyor
Bosch, 2018 yılında milyarlarca Euro değerinde 30 elektrohareketlilik projesini tamamladı. Şirket, 2025 yılı itibarıyla bu alandaki satışını 10 kat artışla 5 milyar Euro’ya yükseltmeyi hedefliyor. Bosch CEO’su Dr. Denner, “Elektrohareketlilik kitle pazarında lider olmak istiyoruz.” dedi. Elektrohareketlilik işinde Bosch kadar fazla çeşide sahip olan bir başka şirket bulunmuyor. Şirket, bisikletlerden kamyonlara kadar her tür güç aktarım mekanizmasını elektriklendiriyor.
Bugün, dünya genelinde bir milyondan fazla otomobilde Bosch’un elektrikli veya hibrit parçaları bulunuyor. Bosch CEO’su Dr. Volkmar Denner, “Gelecekte insanlar, içinde bir parça bile Bosch ürünü bulunmayan bir elektrikli otomobil yok diyecek.” ifadesini kullanırken, bu durum dünyanın en büyük elektrohareketlilik pazarı olan ve Bosch’un binek otomobil sınıfında önder olduğu Çin için de özellikle geçerli. Şirket, kısa bir süre önce Çinli elektrikli otomobil üreticisi NIO ile birlikte özerk ve elektrikli sürüş konusunda stratejik bir ortaklık kurdu. Bosch, başta elektrikli otomobillere yönelik kompakt güç aktarım mekanizması çözümü olmak üzere, 2019 yılında e-aks üretimine başlayacak. Yeni geliştirilen 48 voltluk batarya ise birkaç hafta öncesinde seri üretime geçti. 2030 yılı itibarıyla, dünya genelindeki yeni otomobillerin yüzde 20’si, 48 voltluk sistemlerle kısmen elektriklendirilmiş olacak.
Bosch, sıfır yayımlı mal taşımacılığı için de devrede
2030 yılı itibarıyla küresel nakliye trafiği de yaklaşık iki katına çıkacak. Dr. Denner, “Kamyonların, iklim veya hava kalitesi açısından bir sıkıntı değil, mal taşıma canavarları olmasını istiyoruz. Burada da önemli olan şey elektrifikasyondur.” dedi. 2030 yılı itibarıyla dünya genelinde her dört yeni ticari taşıttan biri ve Çin’de neredeyse her üç yeni ticari taşıttan biri elektrikli olacak. Bosch’un sıfır yayımlı mal taşımacılığı ürün portföyü içerisinde kargo e-bisikletlerine yönelik 36 voltluk enerji paketleri, Alman Posta İdaresi’nin StreetScooter’leri gibi hafif ticari araçlar için elektrik motorları ve hafif ve ağır kamyonetler için e-akslar, yarı römorklar için elektrikli akslar ve gelecekte 40 tonluk kamyonlar için yakıt hücreli güç aklarım mekanizmaları yer alıyor. CEO Dr. Denner, “Kısmen elektrikli, tamamen elektrikli, bataryalı-elektrikli veya yakıt hücreli olmasına bakılmaksızın pazara hazırız.” şeklinde konuştu.
Yapay zeka, Bosch için temel uzmanlık alanı
Bosch CEO’su Dr. Denner, gelecekte temel uzmanlık alanlarından birinin yapay zekanın endüstriyel uygulaması olacağına inanıyor. Dr. Denner, “2025 yılı itibarıyla tüm ürünlerimizde yapay zeka bulunmasını ya da yapay zekanın, ürünlerin geliştirilmesi ve üretimi aşamalarında bir rol oynamasını istiyoruz. Doğrusu, Amerikalı ve Çinli şirketler tüketici-sanayi yapay zekasına hakim durumda; ancak, trafik, üretim veya binalar ile ilgili alan uzmanlığı olmadan, potansiyelleri endüstriyel yapay zekanın gerisinde kalacak.” dedi. Dr. Denner, Bosch’un kendisine büyük hedefler belirlediğini belirterek şunu kaydetti: “Bir inovasyon lideri olarak, yapay zeka konusunda ustalaşmak ve bu konuda dünyada seçkin şirketlerin arasına katılmak istiyoruz.” Bosch bu amaç doğrultusunda, şirket içerisindeki bin yapay zeka uzmanının sayısını dört kat artırarak 2021 yılı itibarıyla 4 bine çıkartmayı planlıyor.
Yapay zeka ile uzayda ve yollarda başarı
Bosch Yapay Zeka Merkezi çalışanları, yaklaşık 150 proje üzerinde çalışıyor. Bu projelerden biri, SoundSee duyarga sistemi. Bu çözüm, bir şeyin arızalı olup olmadığını duymak için makine öğrenimi uyguluyor. Bu da makine arızalarını doğru bir şekilde kestirmeyi ve böylece bakım maliyetlerini azaltmayı ve üretkenliği artırmayı sağlıyor. SoundSee çözümü, bu yılın ortasında Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gönderilecek. Bosch, üretim, bina ve otomotiv mühendisliği alanlarında bununla ilgili ticari uygulama fırsatları olduğunu düşünüyor. Kaydedilen ilerlemenin bir başka örneği ise görüntü işleme algoritmalarını yapay zeka yöntemleriyle birleştiren, özerk sürüşe yönelik çok amaçlı kamera. Bu akıllı otomobil kamerası, otomobilin yayaları fark etmesini ve hemen ardından yayaların davranışlarını algılamasını ve kestirmesini sağlıyor.
Bosch’un çalışan sayısı 7 bin 800 kişi arttı
Bosch Grubu, rapor tarihi olan 31 Aralık 2018 itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 410 bin çalışana sahip bulunuyor. Önceki yıla oranla çalışan sayısı 7 bin 800 kişi artarken; en büyük artış, Avrupa ve Asya Pasifik’te gerçekleşti. Şirketin IT ve yazılım uzmanlarına yönelik ihtiyacı hala devam ediyor.
2019 yılı genel görünümü, yüksek kazanç seviyesini koruma
Bosch, 2019 yılı için küresel ekonominin yüzde 2,3 oranında büyümesini bekliyor. Bosch CFO’su Asenkerschbaumer, “İhtiyatlı tahminimizin nedeni, çözülmeyen Brexit sorunu ve çeşitli ticari anlaşmazlıklar gibi devam eden sayısız jeopolitik gelişmedir. Ayrıca, ceza niteliğindeki tarifeler veya serbest ticaret sözleşmelerinin iptali biçimindeki agresif korumacı ekonomik politikalar, tüketici harcamalarına ve yatırımlarına zarar veriyor.” dedi. Tüm bunlara rağmen Bosch, bu yıl kendi pazarlarının üstünde bir gelişme sağlamayı ve geleceğe yönelik önemli yatırımlara rağmen yüksek kazanç seviyesini korumayı hedefliyor.