Doğal kaynakların sorumlu kullanımı konusunda “Mission Zero” çevre programını hayata geçiren ve sadece üretim tesislerinin karbondan arındırılması değil, aynı zamanda tesislerdeki su temini üzerinde çalışmalara imza atan Audi, su tüketimini minimumda tutarak, üretimde içilebilir nitelikteki su kullanımını bırakmayı planlıyor.
Süreç verimliliği sağlayarak kapalı su döngüleri uygulamalarını hayata geçirecek olan marka, yağmur suyu kullanımını da artırıyor. Audi, gelecekte tüm üretim tesislerinde kapalı su döngüleri uygulamayı planlıyor.
Dünya genelinde 2,2 milyar insanın temiz suya düzenli erişiminin olmadığı bir dönemde, içme suyu değerli ve bir o kadar da kıt bir kaynak. Birleşmiş Milletler de içme suyuna olan talebinin 2050 yılına kadar yüzde 55 artabileceğini öngörüyor. Böylesi kıt bir kaynak, birçok üretimde olduğu gibi, otomotiv üretiminde; boyahane veya sızıntı testlerinde kullanılıyor.
İşte Audi, bu kaynağın kullanımını, özellikle içilebilir tatlı su tüketimini azaltmak ve 2035 yılına kadar, üretilen araç başına su tüketimini yarı yarıya düşürmek hedefiyle yeni bir uygulamayı devreye alıyor. Halen tesislerinde, birçok kez kullanılmış geri dönüştürülmüş suyu kullanan Audi, tüm üretim tesislerinde kapalı su çevrimlerine sahip olmayı planlıyor.
Su koruma önlemlerini üretim yaptığı bölgelere göre önceliklendiren Audi, bölgesel koşulları da dikkate alarak, suyun özellikle nispeten daha değerli olduğu alanlarda önlemlerin uygulanmasına hız veriyor. Bu şekilde, üretimde ekolojik ağırlıklı su tüketimini, 2035 yılına kadar üretilen araba başına yaklaşık 3,75 metreküpten, ortalama 1,75 metreküpe düşürmeyi hedefliyor.
Suyun bir kaynak olarak en ekonomik kullanımı söz konusu olduğunda Audi Mexico tam anlamıyla bir öncü tesis konumunda. Tesis, dünya genelinde tamamen atık su kullanarak araç üretimi gerçekleştiren ilk tesis. Üretim sonrası ortaya çıkan atık su, öncelikle kimyasal ve fiziksel iyileştirmeden geçirilerek, ağır metallerden arındırılıyor. Daha sonra biyolojik arınma merkezine gönderilerek, burada organik atıklardan temizlenen su, son olarak filtreleme ve diğer süreçlere tabi tutuluyor. Hem hijyen hem de kalite olarak üretimde tekrar kullanılacak hale getirilen su, aynı zamanda yeşil alanlarının sulanması için de kullanılıyor.
Audi’nin Neckarsulm tesisleri de Unteres Sulmtal belediyesine ait atık su arıtma tesisleri arasında kapalı bir su döngüsü oluşturuyor. Döngü ve yeni bir su tedarik tesisini inşa etmeden önce, prosedürü bir pilot tesisle test eden Audi, arıtma tesisinden dönen suyu, fabrika binasında yerleşik bir alana toplayarak, filtrasyonunu ve yeniden kullanılmak üzere arıtımını yapıyor. Süreç boyunca su kalitesini sürekli olarak kontrol eden Audi, her iki haftada bir arıtılmış suyun özelliklerini laboratuvar analiziyle de ölçüyor. Testler başarılı olması halinde, yeni su temini tesisinin inşaatına 2022’de başlanılması ve su döngüsünü 2025’ten itibaren kapatılması planlanıyor.
Audi Ingolstadt’ta ise yeni bir servis suyu tedarik merkezi kullanımda. Önceki arıtma sistemiyle birlikte, üretilen atık suyun ortalama yarısı, arıtılacağı ve yeniden kullanıma hazırlandığı bir devreye besleniyor. Tesis, atık suyu üretimde tekrar kullanmadan önce üç aşamada arıtıyor. Audi böylece, yılda 300 bin metreküp tatlı su tasarrufu sağlıyor.
Ayrıca Audi, kendi su talebini mümkün olan en fazla kaynak tasarrufu sağlayacak şekilde karşılamak amacıyla birden fazla tesisinde yağmur suyu toplama havuzları kullanıyor. Audi Mexico fabrikasında 240 bin metreküp kapasiteli bir su deposu bulunuyor. Mayıstan ekime kadar yaklaşık altı ay süren yağmur mevsimi boyunca dolan depoda toplanan ve arıtılan yağmur suyu, fabrikada kullanılıyor. Audi Ingolstadt’ta ise yağmur suyunu üretim suyu olarak tesisteki su döngüsüne beslemek için yeraltı yağmur suyu tutma havuzları kullanıyor. Tesis, hava koşullarına bağlı olarak, yılda 250 bin metreküp yağmur suyu kullanıyor.