Türkiye’de kurumlara operasyonel araç kiralama ve filo yönetimi çözümleri sunan TEB Arval’in desteğiyle, her yıl gerçekleştirilen “Arval Mobility Observatory’nin 2022 yılı Mobilite ve Filo Barometresi” araştırma sonuçları açıklandı. 2022 Filo Barometresi, şirket filolarının büyüklüklerinin ve operasyonel kiralama tercihlerinin genel olarak artış eğiliminde olduğunu ortaya koydu. Rapor sonuçları, firmaların alternatif mobilite çözümlerine mevcut eğilimlerini doğrularken; şirketlerin filolarında Toplam Sahip Olma Maliyetini (TSM) ve güvenliği artırmak için telematik kullanımına yöneldiklerine işaret ediyor. Rapora göre; Türkiye genelinde şarj istasyonlarının artacağı beklentisiyle elektrikli araçlara geçiş hızının yükseleceği öngörülüyor.
Şirketlerin yüzde 94’ü filolarını koruyacaklarını ya da büyüteceklerini öngörüyorlar
Toplam 26 ülkeden karar verici üst düzey şirket yöneticilerinin katıldığı anket sonucuna göre, şirketlerin yüzde 94’ü filoların önümüzdeki üç yıl içinde sabit kalacağını ya da büyüyeceğini öngörürken, Türkiye’de bu oran yüzde 89 ile buna yakın takipte bir seviyede gerçekleşti. Türkiye’de filoların büyüyeceğini öngören şirketlerin yüzde 65’i işlerini büyüteceklerini ve bu nedenle daha fazla şirket aracına ihtiyaç duyacaklarını düşünürken, yüzde 37’si şirket araçlarını kalifiye personelin işe alımı ve elde tutulması için önemli bir unsur olarak görüyor. Yüzde 28’i ise önceden şirket aracı kullanmayan çalışanlarına da şirket aracı tahsis etmeyi planlıyor.
Filolarda operasyonel kiralama artıyor
Araştırmaya katılan şirketlerin üçte birinden fazlası (Yüzde 41)i, filo yönetimi finansmanı için operasyonel kiralama modeline geçmeyi ya da finansman modelinde operasyonel kiralamanın ağırlığını artırmayı planlıyor. Operasyonel kiralama için öngörülen artış eğilimi, Covid-19 öncesinde gözlemlenen seviyelerle paralel doğrultuda olduğu dikkat çekerken, Covid-19 salgını ve ardından yaşanan çip sıkıntısı sebebi ile filo araçlarının kullanım sürelerinin uzamasına neden olmuş ve şirketler, filoları için sözleşme sürelerini uzatmıştı. Bu durum, son aylarda sektörde gözlenen nispeten düşük büyüme oranlarına yol açmakla birlikte, bu durum geçici olarak değerlendiriliyor.
Gelecek hibrit ve elektrikli araçlarda
Araştırmaya katılan tüm ülkelerde, şirketlerin yüzde 39’u hibrit (HEV), plug-in hibrit (PHEV) ve elektrikli araç (BEV) tiplerinden en az birini filolarında bulunduruyor veya önümüzdeki üç yıl içinde bulundurmayı düşünüyor. Şirketlerin yüzde 17’si ise filolarında bu tipteki araçlardan en az bir tane bulunduğunu ifade ediyor.
Elektrikli ve hibrit araç kullanımında; İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Belçika ve Hollanda gibi Batı Avrupa ülkeleri ve İsveç, Norveç, Danimarka ve Filandiya gibi Kuzey Ülkeleri önde yer alırken, Türkiye ve Rusya gibi ülke şirketlerinin alternatif yakıt teknolojilerinin benimsenmesinin nedenleri arasında, daha düşük çevresel etki (yüzde 44), yakıt giderlerini azaltmak (yüzde 36) ve şirket imajını desteklemek (Yüzde 31) yer alıyor. Araştırma sonucuna göre dizel ve benzinli otomobiller ise yakın gelecek için hala filoların önemli bir bölümünü temsil ediyor. Şirketlerin elektrikli araçlara henüz geçmeyi düşünmemelerinin başlıca nedeni arasında ise; dizel ve benzinli otomobillerin yakın gelecek içi hala filoların önemli bir bölümünü temsil etmesi oluşturuyor.
Şirketler araç filolarına alternatif mobilite çözümleri uyguluyor
Pandeminin de etkisiyle uzaktan çalışmanın hızlanması ve bunun birçok şirkette hala devam ediyor olması veya kalıcı hale gelmesi şirketlerin araç filolarına alternatif mobilite çözümlerinin daha çok ön plana çıkmasını sağladı. Yaşanan bu dönüşümle birlikte küresel olarak her 10 şirketin beşinden fazlası kurumsal araç paylaşımı, bisiklet kiralama veya mobilite bütçesi ayırma gibi en az bir alternatif mobilite çözümü uyguluyor. Araştırmaya katılanların yüzde 73’ü önümüzdeki 3 yıl için bu tür mobilite çözümlerini hayata geçirmeyi veya bu doğrultuda yatırım yapmayı planlıyor.
Filo maliyetini yönetmek ve güvenliği sağlamak için tercih ‘telematik’ten yana
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 40’ının filosunda en az bir telematik aracı bulunuyor. Binek araçlar için bu oran yüzde 27’iken, hafif ticari araç filoları için oran yüzde 30’a yükseliyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli şirketlerin yüzde 43‘ü bu hizmeti filolarına dâhil etmeyi hedefliyor. Araştırmaya göre; araç türünden bağımsız olarak telematik kullanımının başlıca sebepleri; lokasyonlarını takip edebilmek ve araç güvenliğini artırmak (yüzde 37), sürücü güvenliğini artırmak (yüzde 38), filo maliyetlerini azaltmak (yüzde 25) ve operasyonel verimliliği artırmak (yüzde 23) olduğu dikkat çekiyor. Bu konuda en yüksek Telematik penetrasyonu yaklaşık yüzde 60 ile; Brezilya, Peru ve Şili’de iken, İngiltere, Çek Cumhuriyeti ve Rusya’daki şirketlerin de yarısından fazlasının telematik kullandığı görülüyor. Almanya ve Avusturya’da yüzde 20’lerin altında olan telematik penetrasyonu, Türkiye’de dünya ortalaması ile paralel bir seyir izliyor.
TEB Arval Genel Müdürü Kağan Yaşa: “Araştırma verileri yol gösterici olacak”
Araştırmaya ilişkin değerlendirmede bulunan TEB Arval Genel Müdürü Kağan Yaşa, “Her yıl sektörde büyük bir ilgi ve merakla beklenen ve bu yıl 300’ü Türkiye’den olmak üzere 26 farklı ülkeden, 7 bin 578 üst düzey yönetici ile görüşme yapılarak gerçekleştirilen Filo ve Mobilite Barometresi 2022 araştırmamız sonuçlandı. Araştırma sonucunda 5 ayrı başlık altında elde ettiğimiz veriler, sektörümüze ve sektördeki paydaşlarımıza yol gösterici olacak. 2022 Filo ve Mobilite Barometresi bize açıkça gösteriyor ki, ankete katılan firmalarımız sektördeki gelişmeleri yakından takip etmekte ve pandemi sonrası filoların geleceğine pozitif bakmaktadırlar. Biz de tüm bu sonuçları daha detay analizlerle birleştirerek, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak, hedeflerimiz doğrultusunda sürdürülebilir mobilite yatırımlarımıza devam edeceğiz.” dedi.