Türkiye otomotiv pazarının yüzde 20’sini temsil eden operasyonel kiralama sektörü, iki yıllık daralmanın ardından yeni yıla toparlanma sinyalleriyle girdi. 2020 yılında sektörün 65 ile 75 bin adet arasında yeni otomobil alımı yapacağını tahmin ettiklerini açıklayan Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “Kredi faiz oranlarının düşmesi ve ertelenen talebin etkisi ile sektörün otomobil alımları ivme kazanacaktır. 2018 yılında 10,5 milyar TL tutarında yeni araç yatırımı yapan sektörümüz, 2019 yılının ilk 9 ayında 2,9 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yapmıştı. 2020 yılını ise 8-9 milyar TL arasında bir yatırımla kapatmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, ticari araç kiralamanın önünün belli ölçüde açıldığı düşünüldüğünde sektörümüzün 2020 yılında ticari araç yatırımı da olacaktır.” dedi.
Faizlerde yaşanan düşüş eğilimi ve ocak ayına ait pazar verileri, 2018 yılına kadar pazarın yüzde 20’sini temsil eden sektörün yeniden aynı seviyelere yaklaşacağına işaret ediyor. Konuyla ilgili güncel değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “2019 yılı sonundan itibaren ülke ekonomimizde yavaş yavaş olumlu gelişmeler görmeye başladık. Bu bağlamda, otomobil ve hafif ticari araç pazarının 580 – 650 bin adet bandında, otomobil pazarının ise 440 – 490 bin adetler seviyesinde olmasını öngörüyoruz. 2020 yılında sektör olarak, 65 ile 75 bin adet arasında yeni otomobil alımı yapacağımızı tahmin ediyoruz. Tabii ki, ekonomideki gelişmelere paralel olarak bu senaryo daha da olumlu yöne gidebilir.” ifadelerini kullandı.
“Ticari araç yatırımı da olacak”
Sektörün 2018 yılında yüzde 11,5, geçtiğimiz sene ise yüzde 12 civarında daraldığını ifade eden İnan Ekici sözlerine şu şekilde devam etti: “Operasyonel kiralama sektörü olarak 2018 yılına kadar Türkiye’de satılan yeni otomobillerin yaklaşık olarak yüzde 17-20’sini satın alıyorduk. Ancak, bu oran 2019 yılında yüzde 11’lere kadar geriledi. Kredi faiz oranlarının düşmesi ve ertelenen talebin etkisi ile operasyonel kiralama sektörünün otomobil alımlarının ivme kazanacağını düşünüyorum. 2018 yılında 10,5 milyar TL tutarında yeni araç yatırımı yapan sektörümüz, 2019 yılının ilk 9 ayında 2,9 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yapmıştı. Eğer bahsettiğimiz gibi 2020 yılında 60-70 bin adet otomobil satın alırsak, yılı 8-9 milyar TL arasında bir yatırımla kapatmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, ticari araç kiralamanın önünün belli ölçüde açıldığı düşünüldüğünde sektörümüzün 2020 yılında ticari araç yatırımı da olacaktır.”
“Kısa dönemde araç parkı 50 bin adetlere ulaşacak”
Kısa dönem araç kiralama sektörünü de değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, 2019 yılında bu sektörün ortalama yüzde 9 daraldığını 35 bin adet civarında araç parkıyla yılı kapattığını bildirdi. Ekici, “2020 yılında ekonomimizin rayına oturmasıyla birlikte fonlama ve işletme maliyetlerinin makul seviyelere geleceğini, buna bağlı olarak kısa dönem araç kiralamaya olan talebin de bir miktar artacağını, yaklaşık 37 bin adet civarı bir araç parkına ulaşacağımızı tahmin edebiliriz. Önümüzdeki dönemde turizmin gelişmeye devam edeceği ve havayolu taşımacılığının daha da yaygınlaşacağı beklentimiz çerçevesinde, kısa dönem araç̧ kiralamaya olan talepteki artış̧ ile yıl sonunda ortalama araç̧ parkı yüzde 7-8 büyüyecektir. Öte yandan, uzun vadede kısa dönem araç kiralama sektörünün 2023 yılında 50 bin adetlik bir araç filosuna erişmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
“Daha ilerleyecek çok yolumuz var”
Operasyonel araç kiralama sektörüne etki edecek yasal düzenlemelerle ilgili TOKKDER görüşünün alınmasının önemine dikkat çeken İnan Ekici, “Huzurlu bir ortam ve dengeli ekonomi olduğu sürece, operasyonel kiralama sektörü hızla büyümeye devam edecektir. Bir dönem yüksek faiz dolayısıyla ertelenen ihtiyaçlar ve çok az da satın almaya yönelim oldu. Sağlıklı analiz yapan her şirketin kiralamayı tercih etmesi lazım. Kiralama dünyada da büyüyor, bizde de büyümeye devam edecektir. Şirketlerin araç parkı dikkate alındığında, daha ilerleyecek çok yolumuz var. Sektörümüz ne kadar az operasyonel riske maruz kalırsa büyümesi de o kadar sürdürülebilir olacaktır. Bu bağlamda, sektörümüze etki edecek her türlü kanuni düzenlemede sektörümüzün dolayısıyla TOKKDER’in görüşünün alınması önem taşıyor. Kanun koyucular, ülkeyi yönetenler ve sektör temsilcileri yakın durmaya devam ettiği ve karşılıklı bilgi alışverişi olduğu sürece her türlü sorunun çözülebileceği inancındayız.” şeklinde konuştu.