Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), üyelerinin sosyal fayda üreten sivil toplum çalışmalarına da ortak olması için işbirliği çalışmaları başlattı.
371 şirketin üye olduğu TAYSAD, otomotiv tedarik sanayi üretiminin yüze 65’ini ve ihracatının da yüzde 70’ini temsil ediyor. Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği TAYSAD üyesi şirketler, artık sadece kâr etmek, daha çok ihracat yapmak ve müşteri memnuniyeti yaratmak değil; topluma sosyal fayda ile de katkı sunmak istiyor. Üyelerinin yüzde 25’inin sosyal sorumluluk çalışmalarını ekqtkin yürütüyor olması ve konunun yeni çağın ihtiyaç çalışması olarak sektörde fark edilir olması üzerine TAYSAD, “sosyal sorumluluk projesi üretmenin” doğru metotlarını keşfetmek amacıyla üye şirketlerinin ilgili birim yöneticilerini, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve uzman STK yöneticileriyle buluşturdu.
Bu amaçla düzenlenen Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) işbirliğinde Özel Sektör – Sivil Toplum İşbirliği Paneli geçtiğimiz günlerde TAYSAD‘da yapıldı. Panelde TAYSAD üyeleri arasında yapılan sivil toplum çalışmalarının sonuçları da paylaşıldı. TAYSAD üyesi şirketler, sosyal sorumluluk projeleri içerisinde yer almayı “olmazsa olmaz” olarak gördüklerini dile getirdiler.
Panelde, özel sektör-sivil toplum işbirliğinin öneminden bahsedilerek bu tür işbirliklerinin sosyal fayda yaratmadaki rolüne değinildi. Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının geleceğine dair öngörülerin de paylaşıldığı oturumda, TAYSAD üyelerine ilham verebilecek işbirlikleri, ortaklıklar ve modeller üzerinde duruldu.
Panelin açılış konuşmasını yapan TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, “sanayicilerin ancak belli bir aşamada sosyal sorumluluk konularıyla ilgilenmeye başladıklarına” vurgu yaparak, TAYSAD üyelerinin o aşamaya çoktan gelmiş olduklarını ve bu konuda daha önemli roller almak için arayış içinde olduklarını söyledi. Baybalı, TAYSAD’ın dernek olarak çalışma hedeflerinde doğrudan sosyal sorumluluk projeleri olmamasına rağmen; iki sosyal sorumluluk projesi yürüttüklerini aktardı. “Atma Değerlendir Meslek Okullarını Güçlendir – ADMOG” adlı projeyle fabrikalar, hibe edebilecekleri ölçü aletlerini ya da yenileyecekleri hala kullanılabilir makine ve donanımlarını meslek liselerine bağışlıyor. Böylece öğrenciler, o makine ya da donanımları kullanarak bilgilerini pekiştirebiliyor. “20 Bin Kariyer” projesinde ise otomotiv tedarik sanayinin tercih edilen bir meslek olmasını sağlamaya yönelik okullarda ve fuarlarda sempozyumlar yapılıyor. Hedefin 20 bin olarak ifade edilmesinin nedeni, 20 binin bir simge olması. Otomotiv sanayinde, farklı araç türleri ortalama 20 bin parça bir araya getirilerek üretiliyor.
Panelin ilk bölümünü Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı TÜSEV Genel Sekreteri Tevfik Başak Ersen yönetti. Katılımcılar Özel Sektör Gönüllüleri Derneği ÖSGD Koordinatörü Başak Güçlü, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı TEGV Genel Müdürü Mete Meleksoy, Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer ve Borusan Holding Kurumsal İlişkiler Direktörü Şule Yücebıyık oldu.
Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı TÜSEV Genel Sekreteri Tevfik Başak Ersen, sosyal sorumluluk projeleri yapmanın şirketler açısından iki yolu olduğuna değinerek, bunlardan birinin şirketlerin kendi projelerini kendilerinin üretmesi; diğerinin ise proje üreten Sivil Toplum Kuruluşları’nın projelerine katkıda bulunmaları olduğunu dile getirdi. Özel Sektör Gönüllüleri Derneği ÖSGD Koordinatörü Başak Güçlü Türkiye’de gönüllülük kavramının gelişmesine ve iyi uygulama örneklerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmaya çalıştıklarını anlattı. Başak Güçlü, çalışanların dahil edilmediği sosyal sorumluluk projelerinin beklenen faydayı sağlamadığına; çalışanı da dahil eden projelerin, çalışanın hayatına da anlam ve değer katarak iş yerinde verimliliği artırdığına işaret etti. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı TEGV Genel Müdürü Mete Meleksoy; eğitim giderleri; operasyon giderleri ve gönüllülerin ihtiyaç duydukları giderler olmak üzere üç başlıktaki ihtiyaçlarını şirket destekleriyle karşıladıklarını ifade etti. Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer ise bir STK olarak deneyimlerinden örnek olaylar anlattı ve şirketlerin vakfın hangi projelerine ne tür destekler verdiklerini örneklerini gösterdi.
Panelin en ilgi gören anlatımlarından biri de Borusan Holding Kurumsal İlişkiler Direktörü Şule Yücebıyık‘ın konuşması oldu. Çok sayıda sosyal sorumluluk projesi içerisinde yer alan Borusan’ın bu projeleri seçerken dikkate aldığı kriterlere odaklanan Şule Yücebıyık, “Yaptığınız iş, hayatın anlamı olmuyor. Bazen yaptığınız işten sıkılabiliyorsunuz; çünkü hepimizin günlük rutinleri var ve bunlar da çoğu zaman sıkıcı tekrar işler. Ancak çalışanlar sosyal sorumluluk projelerine, bizzat şirketleriyle birlikte katkıda bulunmaya başladıklarında hayatlarına da bir anlam katmış oluyorlar. Hayata katılmış bu anlamın işyeri verimliliğine o kadar büyük katkısı oluyor ki; o katkı yapılan ölçümlemelerde ciddi bir oranla kendisini gösteriyor.” dedi.
Panelin ikinci bölümünü TAYSAD Kurumsal İlişkiler Uzmanı Sercan Duygan yönetti. Bu bölümde, TAYSAD üyesi bazı şirketlerin yaptıkları sosyal sorumluluk faaliyetleri değerlendirildi ve bunlardan dersler çıkartılmaya çalışıldı.
Benteler Genel Müdürü Çağatay Dündar, Aisin Otomotiv A.Ş Genel Müdürü Mehmet Murat Ayabakan, Üstünberk Holding Kurumsal Akademisi Başkan Yardımcısı Rıfat Şele ve Norm Cıvata Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Tolga Atay‘ın katıldığı panelin bu bölümünde firmalar yaptıkları sosyal sorumluluk faaliyetlerinin çıkış noktalarını, işletim şekillerini ve mevcut durumlarını dinleyicilere aktardılar. Burs verme, ağaç dikme ve kan verme gibi faaliyetlerin sıkça uygulanan ve akla gelen sosyal faaliyetler olduğu görüşü de panelde paylaşıldı. Oysa ki, sosyal fayda çalışmalarında esas faaliyet alanının toplumun ve yerelin güncel ihtiyaçlarının analiz edilmesi ve firmanın yetenekleri ile bağlantılı ortaya konması gerektiği tüm katılımcı ve panelistler tarafından kabul gördü.