Lojistik sektöründe dünya ortalamasının iki katı kadın çalışanı olan Ekol, cinsiyet eşitliğine duyarlı iş yeri modeli olan EKOLITY projesini başlattı. EKOLITY, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin farkındalık kazandırmayı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir iş yeri modelinin geliştirilmesini hedefliyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği algısını pekiştirebilmek için Bir İZ Derneği ile işbirliği yapan Ekol, çalışanların farkındalıklarını artıracak iki saatlik interaktif seanslar için düğmeye bastı. Seanslar sırasında Bir İZ Derneği ve EKOLITY Gönüllüleri tarafından geliştirilen ve toplumsal cinsiyet eşitliği temalı yetişkinler için tasarlanan Türkiye’nin ilk kutu oyunu oynatılıyor. Oyun ile birlikte katılımcıların hem keyifli vakit geçirmeleri hem de birbirleriyle konuyu tartışmalarına olanak sağlanırken; toplumsal cinsiyet ayrımcılığı konusunda Türkçeye yerleşen atasözleri, deyimler, şarkı sözleri gibi birçok kalıba dikkat çekiliyor.
Hem mavi hem de beyaz yaka çalışanlara yönelik hayata geçirilen EKOLITY projesi, ilk etapta şirketin İstanbul ve Ankara’daki tesislerinde sürdürülüyor. EKOLITY kapsamında 2018 yıl sonuna kadar 750 kişiye, gelecek iki yıl içerisinde de Ekol Türkiye’deki 5 binin üzerindeki tüm mavi ve beyaz yaka çalışanlara ulaşılması planlanıyor.
Ayrımcı bakış açısının ve söylemlerin Ekol’den başlayarak toplumsal hayatın her alanından çıkarılması için gayret gösterdiklerini ifade eden Ekol Kurumsal İletişim Direktörü Arzu Çetin, “Toplumsal cinsiyet rolleri, fiziksel cinsiyet farklılıklarından bağımsız olarak toplum tarafından kişilere atfedilen ve kişinin uyması beklenen tutum ver davranışlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin hem kadın hem de erkeği olumsuz olarak etkilediğini unutmamak gerekiyor. Erkeklerden; koruyan, kollayan, evin geçimini mutlak suretle sağlayan ve duygusallık barındırmayan dayanıklı bireyler olması bekleniyor. Aksi durumlar kadınlık rolü olarak görüldüğü için aşağılama biçimi olarak bile kullanılabiliyor. Kadınlar ise toplumda anne ve eş rolleri üzerinden tanımlanmakta, duygusal ve kırılgan olarak resmedilerek ikincil konumda görülmekte. Toplumun büyük bir kısmında norm haline gelmiş toplumsal cinsiyet rollerine göre ise yine aynı şekilde kadınlara ve erkelere atfedilen bazı meslek ve sektörler var. İşte, tüm bu ayrımcılığa karşı durmak için EKOLITY ile toplumsal kalıpları kırmak üzere yola çıktık. Ekonomik ve toplumsal faydanın maksimize edilebilmesi için bu ön yargılardan kati suretle kurtulmak ve kadın istihdamında cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ihtiyaç var.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekol’de kadın çalışanların oranının yüzde 30 olduğunu söyleyen Arzu Çetin ”Kadın Dostu şirket anlayışıyla sürdürülebilir çalışmalara imza atarak bu oranı her geçen yıl artırıyoruz.” diye konuştu.