Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, 8 Ocak tarihinde basın mensupları ile bir araya geldi. InterContinental İstanbul Otel’de düzenlenen basın toplantısına UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, Başkan Yardımcıları Turgut Erkeskin ve Cihan Yusufi, Yönetim Kurulu Üyeleri Ayşem Ulusoy, Berna Akyıldız, Cihan Özkal, Ekin Tırman, Nil Tunaşar, Rıdvan Haliloğlu, Serkan Eren ve Genel Müdür Cavit Uğur katıldı.
Türk lojistik sektörüne dair önemli gündem maddelerinin paylaşıldığı toplantıda UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, uluslararası endeksler doğrultusunda lojistik sektörünü değerlendirerek, Türkiye’nin dış ticaret hedefleri, 2018 yılında sektörde meydana gelen gelişmeler, UTİKAD’ın girişimleri ve 2019 yılında lojistik sektörüne dair beklentilerini paylaştı.
2018 yılında dış ticarette ve lojistik sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığını dile getiren UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, burada en dikkat çeken noktanın dış ticaret kapsamındaki ithalat hacminde yaşanan radikal düşüş olduğunu belirtti ve “Dış ticarette ithalatımız 170 milyar dolara düştü ve ithalat ihracat rakamları birbirine neredeyse eşitlendi. Burada sevindirici olansa ihracat rakamlarında şu ana kadarki en yüksek oranlara ulaşmamız oldu. Türkiye’nin büyük ihracat hedefleri var ve STK’ler, ihracatçılar, üreticiler, kamunun tüm organları daha iyi sonuç alma odaklı çalışıyor. Önümüzdeki 4 – 5 yıl içinde çok daha yüksek rakamlara ulaşacağı görülüyor. Bu durum gayet ümit verici.” dedi.
Lojistik sektörünün büyüklüğü 372 milyar TL
Emre Eldener konuşmasının devamında, “Türk lojistik sektörünün büyüklüğü 2017 yılında 300 milyar TL’ydi. PwC’nin (PricewaterhouseCoopers) yaptığı değerlendirmelere göre, 2018’de sektörün büyüklüğünün 372 milyar TL olduğu görülüyor. Bu rakam GSYH’nin yüzde 12’sine denk geliyor. Bu da lojistik sektörünün Türkiye ekonomisi için olmazsa olmaz olduğunu gösteriyor. 2018 yılında mal bedeline göre taşıma yöntemleri incelendiğinde denizyolu ile yapılan taşıma yüzde 65, havayolu ile yapılan taşıma yüzde 12, karayolu ile yapılan taşıma yüzde 22, demiryolu ile yapılan taşıma ise yüzde 1 oranında kayıtlara geçti. Ancak tonaj açısından yapılan taşıma yöntemlerine bakıldığında denizyolu taşımaları yüzde 89, karayolu taşımaları yüzde 9, havayolu taşımaları yüzde 1 ve demiryolu taşımaları yüzde 1 olarak yer aldı. İthalat ve ihracat toplam konteyner elleçlemesinde ise, bir önceki yıla oranla TEU bazında önemli oranda düşüş yaşandı. 2007’den 2017’ye 10 yıllık dönemde yüzde 60’tan fazla artış gözlemlenmiş iken 2018 yılının son iki ay rakamlarını da eklediğimizde 2015 yılındaki değere yaklaşan bir gerileme yaşandı. Bunun en önemli sebebi ithalatta yaşanan düşüş oldu. İthalattaki bu düşüş denizyolu ithalat sayılarını da önemli ölçüde etkiledi. Türkiye limanlarında elleçlenen konteynerlerin yüzde 24’ünün ihracat, yüzde 48’inin ithalat, yüzde 15’inin transit, yüzde 13’ünün ise kabotaj olduğunu görüyoruz. Türkiye, coğrafi konumu ve liman altyapıları sayesinde konteyner sayılarını özellikle transit taşımalarda çok daha yukarı rakamlara çıkarabilecek potansiyele sahip. Gümrük süreçlerinde yapılacak basitleştirmelerle Türk limanlarını üçüncü ülkeler arası taşımalarda çok ciddi bir aktarma limanı olarak kullanabiliriz.” dedi.