Çatısı altındaki yenilikçi ve teknolojik markalarla dünyanın en büyük otomotiv gruplarından olan Stellantis, enerji şirketi Vulcan ile batarya hammadde tedarikine yönelik bir anlaşma imzaladı. Bu işbirliğiyle, Vulcan’ın Stellantis’e elektrikli araçlarında kullanılmak üzere karbondan arındırılmış lityum hidroksit tedariki hedefleniyor. Stellantis‘in elektrikliye geçiş stratejisi kapsamında yapılan anlaşma, karbon ayak izinin azaltılmasında önemli rol oynarken verimliliği de artırıyor. Sürdürülebilirlik çerçevesinde önemli bir adım olan 5 yıllık anlaşma kapsamında sevkiyatların başlaması ise 2026 yılında öngörülüyor.
Stellantis NV (NYSE / MTA / Euronext Paris: STLA) (“Stellantis”) elektrikli araçlar alanında yeni yatırımlar gerçekleştirmeye tüm hızıyla devam ediyor. Stellantis, bu kapsamda enerji şirketi Vulcan Energy Resources Ltd. (ASX: VUL) ile yeni hammadde tedarik anlaşmasını imzaladı. Bağlayıcı anlaşma, Vulcan’ın Avrupa’da Stellantis Grubu’nun elektrikli araçlarında kullanmak üzere, batarya için yeterli oranda lityum hidroksit tedarik etmesini kapsıyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında “EV Günü” sunumu sırasında detaylandırılan Stellantis elektrikliye geçiş stratejisinin bir parçası olan anlaşma, beş yıllık bir süreyi kapsıyor. Sevkiyatların başlaması ise 2026 yılında öngörülüyor. Vulcan şirketi ise beş yıllık anlaşma süresince, Stellantis’e minimum 81.000 metrik ton ve maksimum 99.000 metrik ton lityum hidroksit tedarik edecek.
Elektrikliye ve yazılıma 30 milyar Euro’dan fazla yatırım
Stellantis, 2025 yılına kadar elektrikliye geçiş ve yazılım geliştirmeye 30 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapmayı planlıyor. Şirket, gelirlere kıyasla toplam sermaye harcaması ve Ar-Ge harcaması açısından sektörden yüzde 30 daha verimli olmaya devam etmeyi de hedefliyor. Şirketin 14 araç markasının her biri, sınıfının en iyi tamamen elektrikli çözümlerini sunmak için büyük bir adanmışlıkla çalışmalarını sürdürüyor. Vulcan’ın Almanya’nın Yukarı Ren Vadisi’ndeki Zero Carbon Lithium projesi ise fosil yakıt kullanmadan ve minimum su tüketimiyle, tuzlu sudan batarya kalitesinde lityum hidroksit üretmek için jeotermal enerji kullanıyor. Bu işlem, tedarik zincirindeki batarya metallerinin karbon üretimini azaltıyor. Vulcan şirketi, çalışmalarıyla yüksek karbon ve su ayak izini ve ithalata olan toplam bağımlılığı azaltarak, AB pazarının lityum gereksinimlerini karşılamayı hedefliyor.
Çevreci ve uygun fiyatlı ulaşım özgürlüğü
Konuyu değerlendiren Stellantis Satın Alma ve Tedarik Zinciri Başkanı Michelle Wen, “Stellantis, elektrikliye geçiş stratejisine hızlı ve kendinden emin bir şekilde ilerliyor. Bu anlaşma, taahhütlerimizi yerine getirmek için rekabetçi ruhumuzu ortaya koyuyor. Tüketicilerimizi güvenli, temiz ve uygun fiyatlı ulaşım özgürlüğü bekliyor. Bu beklentiyi karşılamaya kararlıyız.” ifadelerini kullandı. Vulkan Genel Müdürü Dr. Francis Wedin ise “Stellantis ile yapılan kesin alım anlaşması, lityum iyon batarya ve elektrikli araç tedarik zincirini karbondan arındırma misyonumuzla örtüşüyor.” dedi. Uzun soluklu bir çalışmayı da hedeflediklerini belirten Wedin sözlerini, “Vulcan Zero Carbon Lithium Projesi lityum kimyasallarının Avrupa’ya sevk etme mesafesini azaltmayı amaçlıyor. Stellantis’in Avrupa giga fabrikalarına yakın Almanya’daki lokasyonumuz bu strateji ile örtüşüyor. Ortak sürdürülebilirlik ve karbondan arındırma hedeflerimize ulaşırken, Vulcan ve Stellantis arasında uzun ve üretken bir ilişki kurmayı hedefliyoruz.” diyerek tamamladı.