PEUGEOT’nun yarış otomobili 9X8, 2022’de dayanıklılık yarışlarında pistlerde boy göstermeden önce benzersiz tasarımını mükemmel görsellerle görücüye çıkartıyor. PEUGEOT Tasarım Direktörü Matthias Hossann tarafından kusursuz çizgilerle tasarlanan, bir yarış otomobilinden çok daha fazlası olan PEUGEOT 9X8 şimdiden bir ikon haline dönüşmeye aday olduğunu bu fotoğraflarla gözler önüne seriyor. Moda ve süper otomobil fotoğrafçısı Agnieszka Doroszewicz, ışık ve betonun zıt renklerini bir araya getirerek bu kusursuz tasarıma adeta can veren fotoğraflar ortaya çıkarttı. Çekilen fotoğraflar 9X8 modeli için 24 saat boyunca ışığın çok farklı açılarla araçların üzerine vurduğu efsanevi Le Mans 24 Saat yarışının bir ön gösterimi oldu. 1971 yılından bu yana, yani yarım asır boyunca, arka kanadı olmayan hiçbir otomobilin bu yarışı kazanamamış olması da PEUGEOT 9X8’in ikonik kanatsız tasarımı için mükemmel bir meydan okumayı simgeliyor.
Özel bir yarış otomobili tasarlamak her otomobil tasarımcısının hayali olsa da bu rüyanın gerçekleşme olasılığı sıfıra yakındır diyebiliriz. Yarış otomobillerini birbirinden ayırt etmek neredeyse imkânsız çünkü aerodinamik detaylar ve performans, tasarım kimliğinin her zaman önünde yer almaktadır. Tasarımcıların yaratıcılığı küçük ayrıntılar ve gövde rengi ile sınırlandırılmıştı ancak bu yıl PEUGEOT tasarımcıları hem performansın hem de şık tasarımın bir arada olabileceğini yeni 9X8’de gözler önüne sermeyi başardı. 2022 yılında efsanevi Le Mans 24 Saat yarışının da aralarında bulunduğu dayanıklılık mücadelelerinde boy gösterecek olan yeni 9X8 Hybrid Hypercar’ı yaratırken en ince detaylara kadar çalışan PEUGEOT tasarım ekibi, onu markaya özgü tüm modern estetik kodlarla donattı. Kedi gibi estetik duruş, sportif detaylarla güçlendirilmiş akıcı hatlar, şık ve güçlendirilmiş yan cepheye ek olarak elbette ‘Aslan’ın karakteristik üç pençeli parlak ışık imzası güçlü tasarımın tamamlayıcısı oldu. Hızı temsil eden PEUGEOT 9X8 bu çekici tasarımı ile duyguları da harekete geçiriyor.
Tasarım ve teknoloji arasında yakınlaşma
PEUGEOT 9X8 Hybrid Hypercar için mühendisler ve tasarımcılar, bir yarış otomobili yaratmak için tasarım ve teknoloji arasında bir yakınlaşma sağlamak üzere birlikte çalıştılar. Örnek bir birliktelik sergilediklerini vurgulayarak değerlendirmesine başlayan PEUGEOT Tasarım Direktörü Matthias Hossann, “PEUGEOT Sport ekibiyle temas halindeydik ve onlarla el ele çalıştık. Geleceğin yarış otomobilinin temasını belirlemek için önce tasarımcılar arasında bir yarışma başlattık. Bir gün dünyanın en prestijli markalarına karşı en efsanevi pistlerde rekabet edeceğini görme umuduyla, projeye ilgi çok büyük oldu ve çok sayıda başvuru aldık. PEUGEOT Sport mühendislerinin yardımıyla tema belirlendikten sonra birlikte çalışmaya başladık. Mühendisler, performanstan ödün vermeden ve yeni düzenlemeler doğrultusunda tasarımcılara yaratıcılık özgürlüğü için mümkün olduğunca fazla alan bıraktı. PEUGEOT 9X8, 24 Saat Le Mans’ın organizatörü l’Ouestve Otomobil Kulübü ve Uluslararası Otomobil Federasyonu tarafından belirlenen yeni Hypercar düzenlemelerinin (LMH) DNA’sına uygun olarak geliştirildi. Bu otomobil, dayanıklılık yarışlarında bir dönüm noktası olacak.” şeklinde konuştu.
3 Boyutlu araçlar ve Bilgisayar Destekli Tasarım (CAD)
PEUGEOT tasarım ekibinin en ileri teknolojiyi kullandığını ifade eden Matthias Hossann, “Tasarımcılar, sanal gerçeklik görselleştirme aşamalarında 3-Boyut hacimleri oluşturmak için 3-Boyut araçlar ve CAD (Bilgisayar Destekli Tasarım) kullandılar. Bu teknoloji sayesinde mühendislik ekipleriyle çok daha kolay dosya paylaşımı sağlanabiliyor. Bir sanal gerçeklik başlığı ile mühendislik ekibine bitmiş bir PEUGEOT 9X8’i gösterdiğimizde en üst noktaya ulaşmış olduk. Teknik Müdür Olivier Jansonnie, başlık ile bir süre otomobilin çevresinde tur attı. Onun heyecanı çok önemliydi.” dedi.
İddialı, yaratıcı, kanatsız model
Bu konseptin en çarpıcı, en dikkat çekici yanı ve onu benzersiz kılan unsur arka kanadın olmaması. Arka kanat ilk olarak 1967’de Le Mans dayanıklılık yarışında ortaya çıktı ve o zamandan beri kalıcı bir standart haline geldi. 1971 yılından bu yana, yani yarım asır boyunca, arka kanadı olmayan hiçbir otomobil bu efsanevi yarışı kazanamadı. Kanatsız tasarım, PEUGEOT tasarımcılarının ve mühendislerinin iddiasını ve yaratıcılığını gösteriyor. PEUGEOT 9X8 tasarlanırken arka kısım için çok çaba harcandı. Daha akıcı orijinal taslağın ardından, bugün arka tekerleğin üzerinde gördüğümüz çok özel kaplama ile birlikte hafif sivri bir kuyruk ortaya çıktı.
“Aslan”ın gücü tasarıma da yansıdı
PEUGEOT’nun motorsporlarındaki varlığı her şeyden önce yenilikleri denemek için harika bir fikir laboratuvarı olarak göze çarpıyor. Motorsporları sürece dahil olanları daha özgün ve yaratıcı olmaya iten yeni alanlar sunuyor. PEUGEOT tasarımının elçisi ve gelecekteki ürünler için ilham kaynağı olan Hybrid Hypercar 9X8, yeni PEUGEOT 308 de dahil olmak üzere ürün gamındaki otomobillerin trendine yön veriyor. PEUGEOT 308’de kullanılmadan önce 2021’in başlarında tanıtılan yeni Aslan Başı logosu da ilk kez Peugeot 9X8’de kullanıldı.
Matthias Hossann bu tasarımı şu sözlerle yorumladı: “PEUGEOT 9X8’in teknolojisi baştan aşağı bir PEUGEOT Sport ürünü ve bunu tasarımımızda göstermemiz gerekiyordu. Performanstan herhangi bir şekilde ödün vermeden, ona benzersiz bir görünüm ve tarz katmak istedik. Ancak önceki nesil dayanıklılık yarış otomobillerinin geometrik tasarımının aksine aerodinamik gövde fikrini korumaya karar verdik. Markanın karakteristik i-Cockpit konseptine dayanan kokpit tasarımı PEUGEOT’nun uzmanlığının ve tasarım anlayışının bir başka ayırt edici işareti olarak 9X8’in de kabininde dikkat çekiyor. Tıpkı bir seri üretim projede olduğu gibi, iç tasarıma gösterilen özen, dış tasarımın gereksinimleriyle eşleştirildi. Sürücü ve ekran başındaki izleyiciler, kendilerini tereddütsüz bir şekilde bir PEUGEOT’nun içindeymiş gibi hissetmeliler. PEUGEOT 9X8 kokpitinin tamamı, sürücü için en yüksek düzeyde ergonomi ve sezgisel kullanım sağlamak üzere tasarlandı.”
Hibrit teknoloji
PEUGEOT; 1992 ve 1993’te V10 benzinli motora sahip 905 ve 2009’da V12 HDi-FAP motorlu 908 ile bugüne kadar Le Mans’ta iki farklı jenerasyondan iki otomobille zafere ulaştı. PEUGEOT 9X8 teknolojisiyle ise yeni bir çağın başlangıcını işaret ediyor.
Dört tekerlekten çekişli hibrit güç-aktarma sistemiyle PEUGEOT 9X8, PEUGEOT SUV 3008 veya PEUGEOT 508 gibi PEUGEOT ürün gamındaki modellerle benzerlik gösteriyor. Hibrit sistem; arkada 2.6 V6 çift turbo beslemeli 680 BG (500 kW) gücünde içten yanmalı motor ile önde 200 kW (270 BG) elektromotor/jeneratörü birleştiriyor.
Kullanılan teknolojiyi değerlendiren projenin teknik müdürü Olivier Jansonnie, “Dayanıklılık yarışları, PEUGEOT’nun tamamen elektrikli güç-aktarma sistemleri uzmanlığını sergilememize olanak tanıyan kurallara dayanıyor. 9X8 ile PEUGEOT, hibrit spor otomobillerde yeni bir sayfa açıyor. Sistem, performanstan ödün vermeden daha elektrikli ve daha verimli hale geliyor.” değerlendirmesini yaptı. Matthias Hossann ise “Bu teknolojik ve kültürel değişimi, Kryptonit adını verdiğimiz yeni bir renk temasıyla vurgulamak istedik. Hybrid Hypercar 9X8’den kısa bir süre önce, yine bir hibrit olan yeni seri üretim 508 PSE (PEUGEOT Sport Engineering) modelimizi tanıtmıştık. PEUGEOT 9X8 ile rengi dışında birçok teknolojik özelliği paylaşıyor. Her ikisi de PEUGEOT markasının elektrikli yüksek performans çağına işaret ediyor.”