2017 yılında ciddi oranda daralan seyahat otobüsü pazarında kasım ayı sonu verilerine göre yüzde 22 pazar payına ulaşan MAN, geçen yılla aynı seviyede seyreden 12 ton üzeri kamyon pazarında ise yüzde 9.7 pazar payıyla ithal kamyonlarda birinci, toplam pazarda ise üçüncü sırada yer aldı. TopUsed markasıyla ikinci el pazarında 2017 yılını 630 adet kamyon/çekici ve treyler ve aşağı yukarı yarısı yurtdışına olmak üzere 200 adede yakın otobüs satışı ile kapatmayı hedefleyen MAN, hem satış hem de satış sonrasında bağımsız araştırma şirketleri tarafından yapılan müşteri memnuniyeti anketlerinde “En Değerli Marka” olarak seçildi.
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. yönetimi, geleneksel basın buluşmasında 2017 yılını değerlendirirken 2018 yılı öngörülerini paylaştı. 12 Aralık tarihinde İstanbul Divan Otel’de gerçekleşen basın toplantısına MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs Satış Direktörü Can Cansu, Kamyon Satış Direktörü Serkan Sara, İkinci El Satış Direktörü Aydın Yumrukçal ve Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Şinasi Ekincioğlu katıldı.
2017’de seyahat otobüsünde yüzde 22 pazar payı
Özellikle seyahat otobüsü sektörü için çok sıkıntılı geçen 2017 yılında MAN olarak neredeyse geçen yılki satış adetleriyle iyi bir pazar payına ulaştıklarını ve kasım ayı sonu itibariyle geçen yıl yüzde 14 olan pazar paylarını yüzde 22’ye çıkardıklarını kaydeden MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs Satış Direktörü Can Cansu, 2016 yılında yaklaşık bin 200 adet seyahat otobüsü satılırken, 2017 yılının yaklaşık 600 adet seyahat otobüsüyle kapanmasını beklediklerini belirterek, yine yaklaşık 600 adet seyahat otobüsünün satılmasını bekledikleri 2018 yılında MAN olarak yüzde 22 veya daha üzerinde bir pazar payı elde etmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Yeni Man Lıon’s Coach Busworld Fuarı’nda tanıtıldı
2017 yılında tek yeni seyahat otobüsü olarak pazara sundukları yeni Neoplan Tourliner’ı sadece Pamukkale ve Kamil Koç gibi büyük ulusal filolara değil, Konya, Tokat, Diyarbakır, Şanlıurfa, Isparta ve Batman gibi illerdeki firmalara da sattıklarını dile getiren Can Cansu, bu yılki Busworld Avrupa Fuarı’nda 13.1 metrelik iki dingilli yeni MAN Lion’s Coach’u tanıttıklarını ve bu otobüsün “Busworld Ödülleri”nde “Büyük Ödül”ün yanı sıra konfor ve tasarım ödüllerini de kazandığını vurgulayarak, bundan büyük bir gurur duyduklarını ifade etti.
2018’de 13 metrelik iki dingilli Neoplan Tourlıner ve yeni MAN Lıon’s Coach pazara sunuluyor
Türk yolcusunun MAN ile beraber başlayan 2+1 koltuk düzenine iyice alıştığını, pazarda yüzde 90 – 95 oranında bu tür otobüslerin tercih edildiğini ve Türkiye’de 13 metrelik iki dingilli otobüslere büyük bir talep olduğunu kaydeden Can Cansu, 2018 yılı ile birlikte yeni MAN Lion’s Coach’un ve yeni Neoplan Tourliner’ın 13 metrelik iki dingilli sürümlerini pazara sunacaklarını vurgulayarak, bu nedenle 2018 yılından oldukça umutlu olduklarını söyledi. 13 metrelik MAN ve Neoplan otobüslerde en geniş koltuk aralıklarına sahip 2+1 düzeninde 41 koltuk ve 2+2 düzeninde 55 koltuk sunacaklarını dile getiren Can Cansu, şu anda oldukça gerileyen turizm sektörü için en uygun aracın ise 12 metrelik 2+2 otobüsler olduğunun altını çizdi.
MAN ve Neoplan otobüslerde yüksek güvenlik
MAN’ın sadece sürücüler ve yolcular için değil, trafikteki diğer canlılar için de güvenliğe büyük önem verdiğini vurgulayan Can Cansu, birçok markanın istek üzerine sunduğu donanımları ve özellikleri hem yeni Tourliner’da hem de yeni Lion’s Coach’ta standart olarak sunduklarını belirterek, MAN’ın güvenlik kavramının kaza oluşumunu engellemek amacıyla geliştirilen etkin güvenlik sistemlerinden, olası bir kazanın zararlarını en aza indirmeyi amaçlayan edilgin güvenlik sistemlerinden ve kazayı önlemekte en önemli rolü oynayan sürücülere yönelik güvenli sürüş eğitimlerinden oluştuğunu dile getirdi.
Yokuş aşağı inişlerde vitesi boşa alan Efficient Roll, Şerit Takip Sistemi (LGS) ve uydu temelli olarak yokuş iniş ve çıkışlarda aracın hızını ayarlayan, vites değişim stratejisini belirleyen ve topografik navigasyon olarak tanımladıkları EfficientCruise sistemlerinin yanı sıra Uyarlanabilir Hız Sabitleme Kontrolü’nü (ACC) de 2018 yılından itibaren tüm seyahat otobüslerinde standart olarak sunacaklarını kaydeden Can Cansu, Acil Fren Yardımcısı (EBA), Lastik Basıncı İzleme Sistemi (TPM), EBS, LED farlar ve Xenon farlar gibi etkin güvenlik donanımlarının yanında otobüsü ağırlaştırmak pahasına kullanılan boru içinde boru sisteminin iskeleti sağlamlaştırdığını ve bir kaza anında yolcu için yaşam alanı oluşturduğunu ifade etti.
Kamu satışları
2017 yılında hızlı başlayan kamu alımlarının yılın ikinci yarısında hız kestiğini, kamu satış birimlerinin 2017 yılında 200 adetlik doğrudan satış yaptığını ve geçmiş yıllarda olduğu gibi MAN’ın özel amaçlı kullanım gerektiren ve çok özellikli araçlara ihtiyaç duyulan sınıflarda tercih nedeni olmaya devam ettiğini açıklayan Can Cansu, satışların dağılımına bakıldığında ana kalemlerin itfaiye grubu ve ağır şartlarda çalışacak vinç, damper ve çift çeker çekicilerden oluştuğunu sözlerine ekledi.
MAN, 12 ton üzeri ithal kamyonlarda ilk sırada
2016 yılında 19 bin 800 adet olarak gerçekleşen 12 ton üzeri kamyon pazarının, 2017 yılında yine 19 bin 500 – 20 bin adet arasında kapanacağını, bunun da son 10 yıllık ortalaması 33 – 34 binler civarında olan Türkiye pazarı için daralma anlamına geldiğini kaydeden MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Kamyon Satış Direktörü Serkan Sara, kasım sonu itibariyle yüzde 9.7 pazar payına sahip olduklarını ve hedeflerinin zaten yılı yüzde 9.5 – 10 pazar payıyla bitirmek olduğunu vurgulayarak, ithal araçlarda yılı birinci sırada, toplam pazarda ise üçüncü sırada bitireceklerini dile getirdi.
Kamyon pazarı şekil değiştirdi
Türkiye kamyon pazarının bu yıla kadar yüzde 60 civarında çekiciler, yüzde 30 civarında inşaat kamyonları ve yüzde 10 civarında kargo kamyonlarından oluştuğunu; ancak 2017 yılında bu kırılımın tamamen tersine dönerek inşaat kamyonlarının pazardan yüzde 60 civarında, çekicilerin yüzde 30 – 35 arası ve kargo kamyonlarının da yüzde 5 – 10 arası pay aldığını açıklayan Serkan Sara, sınıfların adetsel anlamda yer değiştirdiğini, bunun da geleneksel olarak inşaat sınıfında güçlü olan markalarının avantajına olduğunu belirterek, pazar paylarını artırdıklarını ve yüzde 10’lu pazar paylarına doğru gittiklerini ifade etti.
Serkan Sara, çekicilerin toplam pazardaki payının düşmesinin nedenlerinden birini de şöyle açıkladı: “2015 yılında Euro 5’ten Euro 6’ya geçerken çok ciddi anlamda Euro 5 stokları yapıldı. Bu stoklar daralan pazarla birlikte 2016 yılında erimedi. İnşaat grubunda Euro 5 araçlar çabuk satıldı; ancak çekici grubundaki daralma çok yüksek olduğu için 2017’nin ilk yarısına kadar Euro 5 araçlar satıldı. 2017 yılında satılan araçların trafiğe kaydı da 2016 yılı sonunda yapıldığı için bu adetler 2017 yılı pazarına yansımadı. Dolayısıyla aslında çekici pazarındaki düşüş bu kadar dramatik değil.”
Euro 6C ile birlikte yüzde 6.5 yakıt tasarrufu
2017 yılının ikinci yarısında Euro 6C araçların satılmaya başlanmasıyla birlikte MAN araçlara olan talebin de arttığını, bunun nedeninin ise yeni araçlarının motorlarının, bir önceki nesle göre, 20 beygir daha fazla güç ve 200 Nm daha fazla azami tork üretirken yüzde 6.5 oranında daha az yakıt tüketmesi olduğunu vurgulayan Serkan Sara, iç tasarımını da yeniledikleri yeni araçlarını yaptıkları yol şovlarıyla tüm Türkiye’de tanıttıklarını söyledi.
MAN müşteri memnuniyetinde önderliğini sürdürüyor
2017 yılında Türkiye’deki satış ve satış sonrası organizasyonlarının kalitesinin ağır ticari taşıt alanında bağımsız araştırma şirketleri tarafından yapılan CXI (Customer Experience Index) gibi müşteri memnuniyeti anketlerinde onaylandığını ve MAN markasının 2017 yılında hem satış hem de satış sonrası alanlarında ‘En Değerli Marka’ olarak seçildiğini açıklayan Serkan Sara, tüketicilerin ihtiyaçları doğrultusunda yeni teknolojileri Türkiye’ye getirmeye ve müşteri odaklı satış sonrası organizasyonu ile önder marka olmaya devam edeceklerini kaydetti.
Kamyonda 2018 yılı hedefi
2018 yılında hem pazar payı hem de müşteri memnuniyeti anlamında başarılarını devam ettirmeyi ve yüzde 10’luk bir büyüme ile 22 bin adet seviyesinde oluşmasını bekledikleri 12 ton üzeri kamyon pazarında yüzde 10’un üzerinde çift haneli bir pazar payına sahip olmayı hedeflediklerini açıklayan Serkan Sara, pazarda çekicilerin payının yüzde 50, inşaat kamyonlarının yüzde 40 ve kargo kamyonlarının da yüzde 10 civarında olacağını tahmin ettiklerini söyledi.
TGE serisi 2018’in son çeyreğinde sunulacak
MAN’ın yeni hafif ticari taşıt serisi TGE’nin satışlarına 2018 yılının son çeyreğinde başlayacaklarını açıklayan Serkan Sara, ilk ayakta Türkiye’de koltuklandıracakları yolcu taşıma amaçlı modelleri pazara sunacaklarını belirterek, 2019 yılıyla birlikte tüm ürün yelpazesi ile piyasada olacaklarını söyledi.
2017’de ikinci el kamyon pazarı
İkinci elde kamyon pazarının oldukça yavaş başladığını; ancak Euro 6’ye geçiş ve eldeki Euro 5 stoklarının tükenmesiyle birlikte mart ayından itibaren ikinci elde ciddi bir artış yaşandığını kaydeden MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. İkinci El Satış Direktörü Aydın Yumrukçal, tüm firmaların ellerindeki kamyon adetlerini bitirdiklerini, fiyatların ciddi oranda arttığını ve sıfır araç pazarı küçüldüğü için kamyon ve çekici ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla serbest alımlara yöneldiklerini ifade etti. Şu anda 100’lü adetlerle stoklarını çevirdiklerini ve aslında bunun çok iyi bir rakam olduğunu vurgulayan Aydın Yumrukçal, yılı 630 adet kamyon/çekici ve treyler ile kapatmayı hedeflediklerini söyledi.
MAN, Türkiye’de ikinci elde bakım paketi ile satış yapan ilk firma
Türkiye’de bakım paketli satışları ilk başlatan ve bu konuda öncülük eden firmanın MAN olduğunun altını çizen Aydın Yumrukçal, bu konuda şunları söyledi: “Geri alım anlaşmasıyla sattığımız sıfır araçlar üç yıl sonra bize geri dönüyor. Yaklaşık 300 – 400 bin km yapmış bu araçların hepsi bakım ve onarımları bizim kendi servislerimizde orijinal yedek parçalarla yapılmış araçlar olduğu için yüzde 100 güvendiğimiz araçlar. Biz, bu araçları tekrar elden geçirerek yeniden üç yıl geri alım anlaşmasıyla piyasaya sürebiliyoruz. Bir kamyonun üç yıllık döngüsü üzerine bir üç yıl daha koyarak, altı yıla kadar hem bakım paketli hem de geri alım garantili satışlar gerçekleştiriyoruz. Bunu Türkiye’de yapan ilk ve tek firmayız. Başka hiçbir rakibimiz ikinci elde bakım paketli ve geri alım taahhütlü satış gerçekleştiremedi bugüne kadar. Bu konuda piyasaya öncülük ediyoruz. İkinci elde sattığımız bu araçların bakımları da yetkili servislerimizde orijinal parça güvencesiyle yapılıyor. Yani araç altı yıl sonra bize geri döndüğünde o günkü piyasa şartlarında müşterilerimize sunma olanağına sahibiz.”
2017’de ikinci el otobüs pazarı
2017’de turizm sektörünün daralması ve bireysel otobüsçülerin yavaş yavaş sektörden çıkması nedeniyle otobüs pazarında ciddi bir daralma yaşandığını ve ikinci el otobüs fiyatlarında, geçen yıla oranla, Euro temelinde yüzde 50‘yi geçen, TL temelinde ise yüzde 35’lere varan düşüşler yaşandığını kaydeden Aydın Yumrukçal, ikinci el otobüste de yine bakım paketli ve geri alım taahhütlü satışlara başladıklarını dile getirdi. İki yılda 700 – 800 bin km yapmış otobüslere bir milyon – bir milyon 200 bin km daha garanti verdiklerini ve garantili ve geri alım taahhütlü satışlarla kayıpları bir nebze olsun telafi etme şansına sahip olduklarını söyleyen Aydın Yumrukçal, bir diğer telafi olanağını da yurtdışı satışlarda bulduklarını ifade etti. Toplam sıfır otobüs satışlarının 600 adetlerde olduğu bir dönemde 200 adede yakın ikinci el satışı gerçekleştireceklerini ve bunun yarısını yurtdışına yapılan satışların oluşturacağını dile getiren Aydın Yumrukçal, yurtdışındaki MAN organizasyonları ve müşterilerle işbirliklerini geliştirdiklerini ve çok ciddi oranda yurtdışına satışlar yaptıklarını belirterek, bu sayede pazarın daralmasından yemiş oldukları darbeyi bir nebze olsun telafi etme olanağına sahip olduklarını kaydetti.
MAN’ın satış sonrası hizmetler anlayışı
Satış sonrası hizmetler olarak amaçlarının araçlarının güvenli bir seyir yapmasını sağlamak, önleyici bakımlarla müşterilerinin araçlarını kullanırken beklemedikleri sorunlarla karşılaşmasına engel olmak ve arızaları mümkün olduğu kadar yok etmeye çalışmak olduğunu kaydeden MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Şinasi Ekincioğlu, satış sonrası hizmetlere bakış açılarının araçlarının mümkün olduğu kadar arıza yapmaması, sorun çıkarmaması ve müşterinin ödediği bedelin karşılığını fazlasıyla aldığına ikna olması olduğunu vurgulayarak, servislerini de bu doğrultuda eğittiklerini, koşullandırdıklarını ve yönlendirdiklerini ifade etti.
Ankara MAN’ın ana ambarlarından biri oluyor
Ankara’da otobüs fabrikalarının alt ambar olarak görev yapan yedek parça deposunun 2018 yılından itibaren MAN bünyesindeki ana ambarlardan biri olacağına dikkat çeken Şinasi Ekincioğlu, yedek parçaları sadece yurtdışından getirip satmadıklarını, MAN araçların Türkiye’den toplanmış yedek parçalarını da dünyaya ihraç eden bir organizasyon olduklarını dile getirdi.
Satış sonrası hizmetlerde müşteri memnuniyeti
Satış sonrası hizmetlerdeki odak noktalarının aracın kullanım ömrü içindeki toplam maliyetini düşürerek müşterilerinin kendi işlerini yaparken daha kârlı olmalarını sağlamak olduğunu kaydeden Şinasi Ekincioğlu, şöyle devam etti: “Toplam yaşam maliyetleri iki bölümden oluşuyor. Birincisi aracın satın alınma değeri sonrasında kullanım süresi boyunca eklenen bakım, yakıt harcaması, onarım ve ikinci el değeri gibi maliyetlerdir. Fakat en az bunlar kadar ve belki daha da önemli masraf ve kayıplar da, müşterimizin işini yürütürken karşılaşacağı ilave maliyetlerdir. Bunlar, beklenmeyen arızalar nedeniyle ticaret ve prestij kayıplarından firma güvenilirliği ve firmanın kendi müşterileri nezdindeki marka değeri ve güvenilirliğine kadar uzanan ağır kayıplardır. Bu nedenle uzun soluklu, akılcı ve toplam maliyete dayanan bir bakış açısı ile ilerliyoruz. Marka değerimiz bizim için her şeyden önemlidir.”
Sigorta firmalarında olduğu gibi her bir araçlarının ömür süresi içinde ne kadar masraf çıkarabileceğini aşağı yukarı ölçtüklerini ve bunu büyük bir paket içinde değerlendirdiklerini söyleyen Şinasi Ekincioğlu, bakım paketinde kârlılığı hedef almadıklarını, bu nedenle müşterilerinin sıfır da olsa ikinci el de olsa araçlarını bakım paketiyle almalarının kendileri için kesinlikle yararlı olduğunu ifade etti.
Veri analizi ile önleyici arıza desteği
Artık Endüstri 4.0’dan bahsedilen veri analizi çağında yaşandığını, araçlarda ortaya çıkan sorunları ve garanti giderlerini ciddi bir şekilde analiz ettiklerini, müşteri temelinde, müşterilerin sektörleri temelinde, arızalar ve araç tipleri temelinde yaptıkları incelemelerle artık bir araç servise geldiğinde yakın kullanım ömrü içinde ne gibi sorunlarla karşılaşabileceğini tahmin edebildiklerini kaydeden Şinasi Ekincioğlu, bu tahminlere göre de önleyici müdahaleler yapabildiklerini ve pilot uygulamalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
İki yıl yedek parça garantisi ve Müşteri İyi Niyet Desteği
Araçlarının ve satış sonrası hizmetlerinin kalitesine duydukları güvenin bir göstergesi olarak yetkili servislerinde kullanılan yedek parçaların garantisini iki yıla çıkardıklarını açıklayan Şinasi Ekincioğlu, hiçbir bakım paketine dahil olmadığı halde tüm bakımlarını yetkili servislerinde yaptıran müşterilerinin de, garanti süresi bittikten sonra araç alımından sonraki dördüncü yıl ve 800 bin kilometreye kadar tüm onarımlarında, otomatikman ‘Müşteri İyi Niyet Desteği’ sistemlerinin bir üyesi olduğunu söyledi. Müşterilerin hiçbir başvuruya ya da yönetici ile görüşmeye gerek kalmadan sistem bilgisayarından yüzde 90 ile yüzde 60 arasında orijinal parça iyi niyet indirimlerinden yararlandırıldığını kaydeden Şinasi Ekincioğlu, pazarlama bütçelerini sadık müşterilerine kullandırarak müşterilerinin memnuniyet elçileri olmalarını sağladıklarını ifade etti.
MAN Genuine Oil
2018 yılında MAN’ın kurum oluşumunu en aza indirecek ve motor ömrünü en yüksek düzeyde koruyacak MAN Genuine Oil’i, yani MAN motor yağını müşterilerinin kullanımına sunduğunu söyleyen Şinasi Ekincioğlu, bu motor yağının Türkiye’de tüm dünya ülkeleri ile aynı zamanda devreye alındığını belirterek, MAN ölçütlerine uygun olarak geliştirilen bu motor yağının, dünya ihalesi sonucunda fiyatlandırıldığından ileri kalite özelliklerine karşın uygun fiyatla kullanıma sunulacağını sözlerine ekledi.
