Nakliye ve istiflenme sırasında hasar gören ürünler, bir marka için önlenebilir maliyetlerin önemli bir kaynağı olabiliyor. Önemli medya şirketlerinden Packaging Digest’in yaptığı araştırmaya göre, nakliye sırasında birim yüklerdeki hasar oranı dağıtım merkezine ulaşana kadar yüzde 11’i bulabiliyor. Öte yandan, Covid-19 salgını sırasında e-ticaret talebindeki artış nedeniyle paketlerdeki hasar oranı yüzde 19,1 artış yaşandığı kaydediliyor. Üreticilerin ürün ambalajı maliyeti her yıl 150 milyar doları aştığı hesaba katılırsa, ürün paketleme ve istifleme maliyetleri tedarikçiler için gözle görülmeyen büyük bir maliyet oluşturuyor.
Konteynerlerin doğru istiflenmesi maliyet avantajı sunuyor
Global ağıyla otomotiv tedarik zincirine özel çözümler sunan CHEP, katlanabilir plastik konteyner çözümleriyle nakliye ve depo kullanımı daha verimli hale getirerek maliyetleri azaltıyor. CHEP’in sahip olduğu ağ ve bilgi birikimi; doğru tipte konteynerin kullanılmasını, endüstriyel standartlardaki ambalajlarla paket yoğunluğunun artırılmasını ve konteynerlerin dayanıklı yapısı sayesinde daha fazla istifleme yapılmasını sağlıyor. Böylelikle nakliye süreci daha ekonomik hale getirilirken, çevre konusunda da sürdürülebilir avantajlar sunuluyor.
Konteynerler dayanıklı malzemelerden üretildiği için ürün hasar oranları azalıyor
Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modeli ile yeniden kullanılabilen konteynerlerin nakliyede ve depo alanlarının kullanımında maksimum verim sağladığını belirten CHEP Otomotiv Avrupa Bölgesi Kilit Müşteriler Lideri Engin Gökgöz, “FLC çözümlerimiz Avrupa, Amerika ve Asya Pasifik’teki tedarik zincirleri tarafından hem yurtiçi hem de yurtdışı kapsamında kullanılıyor. Kullanım öncesi bakımını ve onarımını yapılan plastik konteynerler, sağlam malzemelerden üretildiği için üründeki hasar oranlarını da gözle görülür bir şekilde azaltıyor. Hasar kaynaklı iadelerin önüne geçerek nakliye kaynaklı emisyonları düşürüyor.” dedi.
Ortak taşımacılık ile iklim krizi ile mücadele sağlanıyor
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 2021 Konferansı’nda (COP26) yer alan bilgilere göre, karayolu taşımacılığı, küresel emisyonların yüzde 10’unu oluşturuyor ve emisyonlar diğer tüm sektörlerden daha hızlı artıyor. Paris Anlaşması’nın emisyon hedeflerine ulaşmak ve sürdürülebilir ulaşımı sağlamak için üretici ve tedarikçilere büyük sorumluluklar düşüyor.
CHEP, yeniden kullanılabilir ve dolayısıyla özünde sürdürülebilir ambalaj ekipmanlarının yanı sıra Nakliye İşbirliği programı ile kilometre ve karbon emisyonlarının azaltılmasına da katkıda bulunuyor.
“Verimsiz kısmi yükleri ve boşa giden kilometreleri ortadan kalkıyoruz”
Gökgöz, “Büyük Veri’nin gücü ile birlikte yerel ve uluslararası ağımız ve hizmet alanlarımız sayesinde hem müşterilerimiz arasında hem de CHEP ile olan taşımacılık hizmetlerinin paylaşımı konusundaki sinerji ve fırsatları tespit edebiliyoruz. Ortak taşımacılık akışlarını tespit edip, en etkili fırsatları belirleyerek ve kamyonları paylaşarak, verimsiz kısmi yükleri ve boşa giden kilometreleri ortadan kalkıyoruz. Böylece ulaşımdan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını da minimuma indirerek iklim krizinin etkilerinin azaltılmasında büyük rol oynuyoruz.” ifadelerini kullandı.