Bu yıl altıncı kez katıldığı Dünya Mobil Kongresi’nde yeni nesil teknoloji çözümlerini ve uygulamalarını tanıtan Ford, “Yarının Şehri” kavramını ve geleceğin şehirlerine nasıl katkı sunacağını katılımcılara aktardı. “Yarının Şehri” kavramı, otonom ve elektrikli araçların yerel ulaşım sistemi ile uyumlu bir şekilde çalıştığı, günümüzde karşı karşıya olduğumuz trafik ve hava kirliliği gibi sorunların ortadan kalktığı kentsel bir altyapıya katkı sunuyor. Şirket, geliştirdiği teknolojiler ve bağlantılı araçlarla, daha verimli ve daha temiz bir ulaşım ekosistemi oluşturmak için kentsel altyapı ile iletişim kurmayı ve böylece yaşamı daha iyi hale getirmeyi hedefliyor.
Araçla ilgili parametreler her yerden kontrol edilebiliyor
Dünya Mobil Kongresi’nde en yenilikçi teknolojik çözümlerini tanıtan Ford, FordPass uygulaması ile sürücülere otomobillerini sanal olarak dünyanın herhangi bir yerinden kilitleme ve açma imkanı sunuyor. Bunun dışında, FordPass uygulaması ile müşterilere, yakıt ve yağ seviyeleri, lastik basıncı, alarm sistemi ve aracın bulunduğu yer gibi parametreleri kontrol etme fırsatı sağlanıyor. SYNC Acil Yardım özelliği, dahili modemi kullanarak kaza anında otomatik olarak Acil Sağlık Hizmetleri ile bağlantı kurarken, Traffic Live özelliği de en uygun rota hesaplaması için gerçek zamanlı güncellemeleri sürücülere sunabiliyor.
FordPass Connect, seyahat ederken çocukların film izlemelerine, müzik dinlemelerine ve hatta ödev yapmalarına olanak tanıyor. Üstelik yolculuk sırasında çalışması gereken herkes için kurumsal kaynaklara hızlıca ulaşmaları sağlanıyor. 10 adet mobil cihaz için Wi-Fi teknolojisi sağlayan ve dahili modem görevi gören FordPass Connect, 4G teknolojisi ile araç içinde ultra hızlı bir internet bağlantısı sunuyor.
“Autolivery” sürücüsüz araçları ve drone’ları bir araya getiriyor
Ford’un “Yarının Şehri” kavramı çerçevesinde geliştirdiği “Autolivery” adındaki yeni teknoloji, sürücüsüz araçlar içerisinde drone’lar bulunduruyor. Siparişin teslim edileceği adrese varıldığında bu drone’lar havalanarak teslimatı otomatik olarak gerçekleştirebiliyor. Bu teknolojinin özellikle, tıbbi destek gibi acil ihtiyaçlar doğrultusunda araçla girilemeyen veya park edilmesi zor alanlar ile yüksek binalar ve gökdelenlerde yaşayan insanlar için çığır açan bir yenilik olması bekleniyor. Sistem ilk aşamada belli coğrafi bölgelerde kullanılabilecek.
Pazara sunacağı otonom aracın sanal sürücü sistemini geliştirmek amacıyla Argo Al şirketine bir milyar dolar yatırım yapacağını ve bu teknolojinin farklı markalara da lisanslanabileceğini daha önce duyuran Ford, 2021 yılına kadar sürücüsüz araçları yollarda görmeyi hedefliyor. Google ve Uber‘in eski yöneticilerinin bir araya gelerek oluşturduğu Argo AI, Ford’un içinden ve dışından, otonomi konusunda çalışan mühendis ve robot bilimcileri bir araya getirmeyi hedefliyor. Ford’un “Yarının Şehri” kavramını hayata geçirmek için oluşturduğu Şehir Çözümleri Ekibi daha yaşanabilir bir dünya için faaliyetlerini sürdürüyor.