RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı, depremde hasar gören araçların milli servet olduğunu, doğru onarılması gerektiğini ve vatandaşların yeni kayıplar yaşamaması gerektiğini belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“6 Şubat 2023 günü sabaha karşı yaşanan elim depremde, yaşamını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. RS Otomotiv Grubu olarak depremin ilk saatlerinden itibaren vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda ivedi şekilde yardım süreçlerimizi başlatırken, Kahramanmaraş hizmet noktamızı, yardım kuruluşlarımızın koordinasyon merkezine dönüştürerek sürece katkı sağlamaya çalıştık, öte yandan hızlı bir şekilde depremden etkilenen ve satış sonrası hizmetlerinde görev alan vatandaşlarımızın tekrar aynı görevlerle komşu iller ve büyük şehirlerde tekrar istihdama katılmasına gayret gösterdik.
Yönetim olarak hızla intikal ettiğimiz bölgedeki en büyük problemin vinç bulunurluğu konusunda yaşandığını gözlemledik ve çok fahiş fiyatlarla vinç hizmeti verenlere karşı, tüm Tur Assist çekici vinçlerimizi bölgeye seferber ederek enkazlardaki arama kurtarma çalışmaları ile araçların çekilmesi hususlarında aktif rol almasını sağlamaya çabaladık.
Ülkemiz araç parkı olan 26 milyon aracın 3 milyonu deprem bölgesinde bulunurken, her 3 araçtan 1’inin doğrudan ve dolaylı olarak depremden etkilenmiş olması, ciddi bir ekonomik kayıp anlamına da geliyor. Hasar alan araçlardan, özellikle kasko poliçesi olmayanlarının, onarılabilir durumdaysa ve ağır hasar almamışsa doğru tekniklerle onarılması, hem vatandaşların bu zorlu süreçte maddi kayıplarını araç yönünden minimize edecek, hem de ekonomik kaybımızın da bir parça olsun önlenmesine yardımcı olacaktır. Bu araçlarımızın hepsi birer milli servettir, özellikle az hasarlı olanları çöpe atamayız.
Öte yandan ağır hasar almış araçların, doğru bir prosedürle trafikten çekilmesi ve çevre kanunlarına uygun bir şekilde hurdaya ayrılması, geri dönüştürülmesi, insan sağlığı için büyük önem arz ediyor. Bölgede ağır hasar alan araçların yanlış onarım teknikleriyle onarılıp tekrar trafiğe çıkması da trafikteki can ve mal güvenliğini tehlikeye atacaktır. Bu araçların eğer onarılabiliyorsa, TSE belgeli, işinde ehil servislerde onarılması büyük önem arz ediyor.
Tonlarca yükün altında kalan araçların şasisinde bir hasar varsa ve doğru bir şekilde onarılmazsa, aktif güvenliği devre dışı kalmış olur. Bir daha üzücü tablolarla karşılaşmamak adına tüm satış sonrası servis hizmetleri paydaşları olarak, vatandaşlarımızın minimum maliyetle, hasarlı araçlarının değer kaybını önleyerek hareket etmeli, öte yandan ağır hasarlı araçların iptidai yöntemlerle onarılıp tekrar trafiğe çıkmasına müsaade etmemeliyiz.”