Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde Türkiye ile Slovakya ve Avusturya arasında iki yeni demiryolu servisi sunmaya başlayan Bulung Logistics, beklentilerin üzerinde bir sonuç aldı. Haftalık sefer sayısını karşılıklı olarak artırma kararı alan şirket, ithalat ve ihracatçıları ideal taşıma süreleri ve uygun navlunlar ile hedefe ulaştırmaya devam ediyor. Bulung Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Erkara, Türkiye ile Avusturya ve Slovakya arasında 5,5 günde taşıma yapabildiklerini açıkladı.
Yeşil lojistik uygulamalarıyla öne çıkan Bulung Logistics, Türkiye ile Avusturya ve Slovakya arasındaki demiryolu yatırımlarıyla intermodal servisini güçlendirdi. Şirket bu girişimiyle ihracatçıların Avrupa Yeşil Mutabakat uyum çalışmalarına katkı sağlarken, uygun navlun ve doğru zamanda teslimat ile Türkiye’nin Avrupa ile ticaret artışına destek oluyor.
Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde Halkalı – Dunajska Streda (Slovakya) ve Halkalı – Wien (Avusturya) arasında başlayan seferlerin sayısında artışa gidildi.
Toplam taşımalarının yüzde 80’ini demir yolu ya da Ro-Ro’ya entegre intermodal taşımaların oluşturduğunu söyleyen Bulung Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Erkara, yeşil lojistik vizyonları doğrultusunda intermodal servislerini sürekli geliştirdiklerini vurguladı. Slovakya-Türkiye arasında ilk etapta haftalık gidiş dönüş olmak üzere karşılıklı iki sefer gerçekleştirdiklerini belirten Erkara, böylece Halkalı Viyana tren hattına da bir alternatif daha oluşturduklarını söyledi.
Karayoluna göre yüzde 10 maliyet avantajı
Demiryolu odaklı intermodal taşımaların çevresel sürdürülebilirlik açısından öneminin altını çizen Erkara, ithalat ve ihracatçıların taşımacılık maliyetlerini optimize etmenin de mümkün olabildiğini ifade etti. Aynı hatta kara yoluna göre yüzde 10 maliyet avantajı sunabildiklerine değinen Erkara, “Önümüzdeki dönemde Avrupa’ya taşımacılık yapmanın en kolay yolu raylı sistem olacak. Yeşil Mutabakat kapsamında kara yolunda maliyetler daha da artacak.” dedi.
Avusturya ve Slovakya’da ulaştıkları noktalardan Avrupa’nın her noktasına demiryolu ya da karayolu ile de ulaşabildiklerini vurgulayan Erkara, “Bu noktalardan Almanya, Hollanda, Belçika, Polonya, Çekya ve Macaristan’a demir yolu bağlantıları var. Ekipmanlarımızı farklı vagonlara hızlıca aktarıp yolumuza devam ediyoruz. Son teslimat noktalarına özmal araçlarımız ve kendi sürücülerimiz vasıtasıyla kara yoluyla ulaşıyoruz.” bilgilerini paylaştı.
‘Hem sınır kapılarındaki yoğunluğu aşıyoruz, hem de yeşil lojistiği teşvik ediyoruz‘
Operatörlüğünü MeTrans‘ın yaptığı hatlarda tek bir seferde 36 ekipman taşıyabildiklerini ve 5,5 günlük transit süre sunduklarını aktaran Erkara, karayolu müşterilerini bu hatlara yönlendirdiklerini dile getirdi. Erkara, “Karayolunu tercih eden müşterilerimize, sadece sınır kapılarındaki uzun bekleme süreleri sebebiyle değil, yeşil ve sürdürülebilir lojistiği teşvik etmek amacıyla da hem bu demir yolu hatlarımızı hem de RoRo bağlantılı intermodal hatlarımızı önerebiliyoruz.” dedi.
RoRo ve karayolunu entegre ettikleri İspanya, Fransa ve Portekiz intermodal hattında yakaladıkları başarıdan memnun olduklarını ifade eden Erkara, yeni demiryolu hattında da aynı başarıyı yakalamayı hedeflediklerini belirtti.
Erkara, önümüzdeki dönemde intermodal taşımalarını farklı hatlarla geliştirebileceklerini, böylece Türkiye’nin Avrupa YeşilMutabakat uyum çalışmalarına da katkılarının süreceğini sözlerine ekledi.