Koronavirüs pandemisini, hava kirliliğiyle ilişkilendiren bilimsel çalışmaların ardından 750 milyar Euro’luk iklim iyileştirme paketini duyuran Avrupa Komisyonu, ‘yeşil ulaşımı’ gerçekleştirmek için de 20 milyar Euro’luk ‘temiz araç’ hibe programını duyurdu. Avrupa Birliği yeni yatırımlarıyla enerji üretiminde, ulaşımda ve evlerde tüketilen yakıtlarda 0 karbon emisyonu ve en düşük katı parçacık üretimini hedefliyor. Dünyanın en büyük alternatif yakıt sistemleri üreticisi BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, doğa ve insan dostu ulaşımın LPG’li araçlarla geleceğini belirterek, “Elektrikli araçlar her ne kadar sıfır emisyon üretse de kullanılan lityum bataryalar çevre için önemli tehdit oluşturuyor. Üstelik bataryaların şarjı için kullanılacak elektriğin yüzde 40’a yakını hala termik santrallarda üretiliyor. Hidrojen yakıtlı araç teknolojisi ise henüz geliştirilme aşamasında. LPG yakıtı kolay uygulanabilir oluşu, yaygın kullanımı ve BM Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’nin açıklamasına göre 0 emisyon değeriyle en mantıklı ‘yeşil yakıt’ olma özelliğini koruyor.” şeklinde konuştu.
Koronavirüs pandemisini hava kirliliğine neden olan katı parçacıklar (PM) ile ilişkilendiren bilimsel çalışmalar Avrupa Birliği’ni (AB) harekete geçirdi. Harvard Üniversitesi’nin ABD’de üzerinde gerçekleştirdiği çalışma PM değerleri yüksek bölgelerde koronavirüs ölümlerinin artığını ortaya koyarken, Bologna Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği araştırma virüsün katı parçacıklara tutunarak havada asılı kalabildiğini ve uzun mesafeleri katedebildiğini gösterdi.
Avrupa Komisyonu, koronavirüs sonrası hayatı şekillendirmek adına açıkladığı 750 milyar Euro’luk hibe paketinde ‘İklim Değişikliğini’ hedef alarak evlerde kullanılan yakıtlarda, ulaşımda ve enerji üretiminde sıfır karbon emisyonunu ve en düşük düzeyde katı parçacık üretimini hedefliyor. Otomotiv sektörünün ‘temiz araçlar’ üretebilmesi için verilecek 20 milyar Euro’luk hibe ise alternatif yakıtların geliştirilmesi için kullanılacak.
Tarihin en büyük iklim değişikliği hibesi
Devletlerin ve devletler üstü kurumların bugüne kadar açıkladığı en büyük ve en geniş ‘İklim Değişikliği Paketi’ olarak nitelendirilen 750 milyar Euro’luk hibe, binalarda güneş enerjisi kullanımı artırmayı, otomotivde ‘temiz yakıtlı araçların’ geliştirilmesini, toplu taşımada dizel yakıtlı trenlerin tamamen terkedilmesini ve enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını hedefliyor. Teklif henüz 27 AB ülkesinin yer aldığı Avrupa Parlamentosu’ndan onay almadı. Ancak daha önce ortaya konulan ‘2050, 0 karbon emisyonu’ programına destek olması için kabul edileceği öngörülüyor.
20 milyar Euro ‘temiz araçlara’ gidecek
Hibe paketinin koronavirüs pandemisiyle zayıflayan otomotiv sektörünü güçlendirecek 20 milyar Euro’luk kısmı ise ‘temiz araçların’ geliştirilmesi için kullanılacak. Avrupa Komisyonu alternatif yakıt olarak elektrikli ve hidrojen yakıtlı araçları öne sürse de elektrikli araçların kısa ömürlü lityum bataryaları ve elektrik enerjisinin üretim biçimi tartışma yaratıyor.
Ortalama 2 yıl ömre sahip lityum bataryalar zehirli olduklarından doğada çözünemiyor. Bugün elektronik eşyalarımızda ve akıllı telefonlarımızda kullandığımız lityum bataryalar dünya çapında toplanarak Çin ya da Afrika ülkelerindeki ‘çöp dağlarına’ gönderiliyor.
“LPG en uygun ve en temiz alternatif yakıt”
Avrupa Komisyonu’nun ‘temiz araç’ hibesini değerlendiren BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, dönüşüm maliyeti düşük, hali hazırda kullanılan ve temiz bir yakıt olan LPG’nin en iyi alternatif olduğunu savunarak, “LPG hali hazırda kullanılan benzinli ve hibrit araçların dönüşümünü sağlayabilir, Avrupa’da ve ülkemizde yaygın olarak kullanıldığından geniş dağıtım ağına sahiptir ve Birleşmiş Milletler Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre, karbondioksitin (CO2) küresel ısınma potansiyeli (GWP) faktörü, yani sera gazı etkisi 1 iken, doğalgazın ki (metan) 25, LPG’ninki 0’dır. Ayrıca LPG’nin hava kirliliğine sebep olan katı parçacıklar (PM) salınımı kömüre nazaran 25 kez, dizelden 10 kez ve benzinden yüzde 30 daha azdır.” ifadelerini kullandı.
“Fosil yakıtlı araçlardan bir anda vazgeçmek mümkün değil”
Elektrikli araç teknolojisinin henüz batarya sorununu çözemediğini vurgulayan Kadir Örücü, “Elektrikli araçların kullandığı Lityum bataryalar doğada en büyük kirleticiler arasında yer alıyor. Bataryaların ömrü ve menzili konusunda yapılan Ar-Ge çalışmaları henüz yeterli seviyeye ulaşmış değil, Lityum yerine kullanılabilecek batarya teknolojilerinin geliştirilmesi ise daha uzun yıllar alacak gibi görünüyor. Eğer karbon salınımını hemen düşürmek ve hava kalitesini hızla artırmak istiyorsak, LPG yakıtı elimizin altında olan, bilinen ve neredeyse tüm araçlara uygulanılabilen bir teknoloji olarak yanı başımızda duruyor.” diye konuştu.
“LPG’li araçlara teşvik uygulanmalı”
Avrupa Birliği’nin uzun bir süredir LPG’li araçlara teşvik uyguladığını hatırlatan BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Ülkemizde de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2019 yılı verilerine göre trafiğe kayıtlı 23 milyon aracın, 4 milyon 660 bini enerjisini LPG’den alıyor. Bu alanda açıklanacak bir teşvik paketi şehirlerimizde hava kalitesinin artmasına ve karbon salınımının önemli ölçüde azalmasını sağlayacak. Ayrıca benzin ve dizelden daha ekonomik olan LPG, ülkemizin ekonomisine de önemli katkıda bulunacaktır.” dedi.
LPG gerçekleri:
- Çoğu hidrokarbon yakıtlara göre LPG’nin karbon-hidrojen oranı düşüktür. Dolayısıyla ürettiği birim enerji başına çok daha az karbondioksit (CO2) açığa çıkar.
- LPG değişik oranlarda bütan ve propan gazlarının karışımıdır. Karışım oranına göre farklılık gösterse de tüm diğer hidrokarbon yakıtlara (doğal gaz, benzin, dizel vs.) göre kilogram başına daha fazla enerji üretir. Kalorifik değeri yüksektir.
- Birleşmiş Milletler Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre, karbondioksitin (CO2) küresel ısınma potansiyeli (GWP) faktörü, yani sera gazı etkisi 1 iken, doğalgazın ki (metan) 25, LPG’ninki 0’dır.
- Hava kirliliği ve insan sağlığı açısından en önemli kirleticiler katı parçacıklar (PM) ve azot oksitlerdir (NOx). Avrupa Birliği ülkelerinde PM’den kaynaklanan sağlık harcamalarının ton başına 75.000 Euro, NOx’den kaynaklananın ise 12.000 Euro olduğu hesaplanmaktadır.
- Katı parçacıklar, oluşan hava kirliliğinin Avrupa Birliği ülkelerinde her insanın hayatını ortalama 8 ila 6 ay azalttığı tahmin edilmektedir. Ayrıca açık ateşlerin neden olduğu solunum yolları sorunlarının dünyada yılda 1,5 milyon insanın hayatına mâl olduğu tespit edilmektedir.
- LPG’nin katı parçacıklar (PM) salınımı odun ve kömürden 25-35 defa, dizelden 10 defa, benzinden yüzde 30 daha azdır.
- Otomotiv yakıtları arasında azot oksitler (NOx) salınımı en düşük yakıt LPG otogazdır. LPG’li bir araç kilometre başına doğal gazlı bir araca göre yüzde 50, benzinli bir araca göre yüzde 75, dizel araca göre yüzde 200 daha az NOx üretmektedir.
- Avrupa Birliği’nde 1000 kilometre başına salınan zararlı maddelerden kaynaklanan sağlık harcamaları dikkate alındığında LPG otogaz, benzinden yüzde 70, dizelden yüzde 700 daha az sağlık harcaması sağlar.
- Avrupa Birliği ülkelerinde 2020 yılı için konulmuş hedefe göre, otomotiv yakıtları içinde LPG otogazın günümüzde yüzde 2 olan payının yüzde 10’a çıkarılması öngörülmektedir. Günümüzde ülkemizde LPG otogaz otomotiv yakıtları arasında %12’lik bir paya erişmiştir. Bu açıdan Türkiye, Avrupa Birliği’nin 2020 hedefini şimdiden yakalamış ve geçmiştir.
- Ülkemizde yaklaşık 5 milyon araç LPG otogaz kullanmaktadır. Bu suretle her yıl yaklaşık 2 milyon ton daha az CO2 salınımı gerçekleşmektedir.